For My Baby - JaeYong-

8

"Saçmalama Johnny, benimle gel. Sana bir şey göstereceğim."

Jaehyun ve Johnny salondan çıktıklarında  Taeyong eğildi ve Hwayoung'u kucağına alıp koltuğa oturdu.

"Baba neden gülüyorsun? Komik mi görünüyorum?"

"Hayır tatlım, söyle bana. Parkta ne oynadın?"

"Johnny ile evcilik oynadık. Baba biliyor musun, Johnny yakında evlenecekmiş!"

"Ne?"

"Bir  kadın geldi, Johnny'ye telefonunu gösterdi. Johnny de 'yakında evleneceğim' dedi."

Jaehyun ve Johnny gülerek salona yeniden girdiklerinde Taeyong Johnny'e baktı.

"Yakında evleniyormuşsun?!"

"Evet, onun için geldim zaten. Jaehyun ile plan hazırlayacağız."

"Bundan bahsetmemiştin."

Bana bakıp fısıldadı.

"Taeil yakında düğün yapmazsak yatak odasına giremeyeceğimi söyledi."

"Johnny!" diye bağırdım kızımın kulaklarını kapatırken, Jaehyun ise gülüp Johnny'nin omzuna vurdu.

"Odamdan bilgisayarımı getir, plana başlayalım."

Johnny ayağa kalkmıştı ki Taeyong'un kucağındaki Hwayoung hızlı davranıp babasının kucağından indi ve  koşmaya başladı.

"Ben getiririm baba!"

Hwayoung koşarak odadan çıktığında Johnny boğazını temizledi ve gülerek bağırdı.

"Canım kankalarım! Davetlileri biz hazırladık, ama bir kural koyduk."

"Ne kuralı?" dedi Taeyong kaşlarını çatarken.

"Kimse tek gelmeyecek, duygusal ilişki içinde olanlar birlikte gelecekler."

Ardından öne eğilip ikiliye baktı ve fısıldadı.

"Ve siz ikiniz beraber geliyorsunuz!"

"Biz duygusal  ilişki içinde değiliz." dedi Jaehyun gözlerini devirirken, Johnny ise omuz silkti.

"Beraber gelmezseniz düğün alanına alınmayacaksınız."

"Şaka yapıyorsun?!"

"Ciddiyim, üstelik aileme ikinizin de evli olduğunuzu söyledim. Yüzüklerinizi görmek isteyecektir."

"Siktir git Johnny!" Jaehyun kaşlarını çatmıştı ve bu tepkisi birazcık Taeyong'u kırmıştı.

"Ne boklar yiyorsun bilmiyorum ama kes şunu!"

"Asla!"

"John seni si-"

"Getirdim!"

Kızımın elindeki büyük dizüstü bilgisayarı alıp Jaehyun'a verdim ve sinirle plan yapmalarını izledim.

"Renk?"

"Ben havalı bir şey olsun istiyorum, insanlar bakınca hayran kalsınlar. Ama çiçekli tatlı bir şey de olabilir."

"Ailelere özel büyük beyaz deri koltuklar koyalım, koltukların üstünden çiçekler geçer. Sizin masanızı siyah ya-"

Taeyong kalkıp mutfağa ilerledi ve dolaptan bir soğuk su şişesi alıp kafasına dikti.

Jaehyun Taeyong ile evli olarak gideceğini duyduğunda aşırı tepki vermişti, bu kadar mı iğreniyordu Taeyong ile evli numarası yapmaktan?

Gözlerinden gelen damlaları da silip su şişesini tekrar doldurdu ve dolaba geri koydu.

"Taeyong içecek bir şey var mı?"

Camdan kendine bakıp gözlerinin kızarmadığına emin olunca kapıdan Johnny'e baktı.

"Limonata, soda ve kahve var."

"Bize limonata getirsene, soğuk."

"John sizin masanızın beyaz sandalyelerine çiçek koymuyorum."

"Tamam."

Taeyong tekrar mutfağa girip dolaptan limonata dolu sürahiyi aldı ve iki bardağa buzla beraber koyarak salona götürdü.

"Teşekkürler TaeTae."

"Sağ ol Taeyong."

"Johnny şey diyecektim... sanırım Hwayoung ile benim düğüne gelmememiz daha iyi."

"Ne diyorsun?!"

"Hwayoung Taeil'i kıskanır ve olay çıkarabilir, ağlayabilir ya da kızıp bağırabilir."

"Hayır Tae ben ikna ederim!"

"Ama John-"

"Geliyorsun Taeyong, gidiyoruz üç kişi olarak. Sorun yok, kavga edilecek bir konu yok."

Taeyong derin bir nefes aldıktan sonra odasına gitti ve yatağına oturup kafasını elleri arasına aldı.

Karısını daha atlatamamışken Jaehyun'dan hoşlanmaya başlamıştı ve bu onu korkutuyordu.

Kapı açıldığında Taeyong Jaehyun'a baktı, Jaehyun içeri girip kapıyı kapattı ve Taeyong'un yanına gelip oturdu.

"Bak... Johnny'nin şahidi benim ve orada olmam lazım, oraya girmem için sana ihtiyacım var çünkü Johnny'i tanıyorsun. Beni içeri almaz, babası ise çok meraklı biri. Bizi beraber görmek isteyecek."

Biraz daha Taeyong'a yaklaşıp mırıldandı.

"Bunu yapabiliriz Taeyong, lütfen."

Taeyong kafa salladıktan sonra Jaehyun gülümseyip kapıya ilerledi ve çıkmadan önce mırıldandı.

"Yüzükleri ben hallederim."