For My Baby - JaeYong-

2

''Hwayoung Johnny amcan bekliyor, çık artık!'' diye bağırdım kendini tuvalete kilitleyen kızıma.

''Çıkmayacağım!'' diye bir cevap geldi.

Bu sıralar çok yumuşak davrandığımı şimdi daha iyi anlıyorum.

''Lee Hwayoung hemen oradan çıkıyorsun.''

Kapı açıldı ve minik kızım dolu, kırmızı gözleriyle bana bakarak oradan çıktı. Ona sert bakışlarımı gönderdim.

''Makyaj yapmak istiyorum baba.''

Derin bir nefes verirken onu kucağıma aldım.

''Sadece bu günlük. Bir daha böyle bir davranış görmek istemiyorum.''

Gülüp ellerini çırptığında bende güldüm. Annesiz büyüdüğü için yumuşak davranıyordum ama şımarık bir kız olmaması için otoriter olmaya da çalışıyordum.

Bu çok zordu.

Odama girip masama ilerledim ve lise yıllarında annemin bana sürdüğü nemlendiriciyi aldım. Kızımın dudağına hafifçe sürdüm ama hemen ardından parmağımla dağıtıyormuş gibi yapıp temizledim.

Kucağımdan inip dolabımın karşısına geçti ve aynadan kendine baktı.

''Çok güzel oldum baba.'' diye bağırdı ve ardından koşarak aşağı indi.

Peşinden yavaş adımlarla ilerledim ve kapıyı kapatarak evden çıktım.

Johnny kızımı kaldırmış, havada tutarken gülüyorlardı.

''Günaydın Johnny.''

''Sen gerçekten değişiyorsun Taeyong, akşama girmek üzereyiz.''

Havaya bakıp kafa salladım.

''Haklısın, biraz gerginim sanırım.''

''Gerilme, Jaehyun rahat adamdır.'' dedi ardından fısıldayarak rahat olmamı söyledi.

''Prensesler arkaya oturup kemerini takıyor, Taeyonglar öne oturup kemerini takıyor.''

Kızımın arkaya binişini, ardından kemeri takışını izledikten sonra yerime geçip kemerimi taktım.

''Bana nasıl sorular soracaktır?''

''Bilmem, rahat ol. Seni çok sıkacağını sanmam.''

Bir kafenin önünde durduğumuzda arabadan ilk ben indim, Hwayoung'u indirirken Johnny de indi.

''Jaehyun gelene kadar seninle duralım, sonra ben Hwayoung'u alıp sinemaya giderim.''

Kafeye girdiğimizde Hwayoung'a bakıp mırıldandım.

''Johnny bir daha Taeil'i dudağından öpmeni istemiyorum Hwayoung'un yanında, lütfen.''

''Ah, evet. Taeil'i uğurluyordum ve Hwayoung'un salonda oturduğunu sanıyordum. Üzgünüm Taeyong, bir dahaki sefere çok daha dikkatli olacağım.''

Anlayışına gülümseyip elime menüyü aldım.

''Benim güzelim ne içmek ister?''

Johnny'nin yanındaki sandalye çekildiğinde gelene baktım. Johnny'nin attığı fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla gelen kişi Jung Jaehyun'du.

''Selam.'' dedi sakin sesiyle. Sesinin tonu nedensizce biraz şaşırmama sebep olsada gülümsedim.

''Hoş geldiniz.''

Bana hafifçe gülümseyip elini uzattı.

''Jung Jaehyun.''

''Lee Taeyong.''