Gelen herkese teşekkürler ve birkaç hikaye atamadığım için üzgünüm. Bazı internet sorunları yüzünden oldu bu! Şimdi ben boş konuşmadan siz okumaya başlayın!
Blossom'un Gözünden
Sonunda evden çıkabilmiş ve rüyalarımın içine düşmüştüm. Bunların gerçek olduğuna inanmıyorum çünkü! Kısa bir sessizlikten sonra Dekster'a bir soru sordum.
Ben: Sana aşık olduğumu nereden öğrendin?
Dekster biraz düşündü ve cevap vermeye hazırlandı.
Dekster: Aslında...Birden bir ses duydum ve onu susturdum.
Prenses: Blossoooooom şimdi işin bitti. Hem bu sefer seni kurtaracak dostların da yok!
Blossom: Prenses! Biliyor musun ben de tam senin yanına geliyordum!
Prenses: Benim mi? Anladım beni şaşırtmaya çalışıyorsun ama bu bana sökmez canım.
Ben: Yoo hayır yanlış anladın! Bu gün yemek yemeye gideceğiz de seni de çağıracaktım. İstersen gelebilirsin.
Prenses: Yoksa bu yeni planın mı?
Ben: Offff! Prenses gelip bize ezik demen için şans veriyorum ama gelmek istemiyorsun öyle mi?
Prenses: Sizin rüküş kıyafetlerinize gülmek olur aslında ama...
Ben: O zaman geliyorsun! Bugün saat sekizde unutma sakın!Prenses hiçbir şey anlamadı ama ne için geldiğini de unutmuş gibiydi ve galiba eve hazırlanmaya gitti. Sonra Dekster bana baktı ve konuşmaya başladı.
Dekster: Güzel kandırmaca!
Ben: Aslında değil, bugün gerçekten yemeğe gideceğiz. Seni de çağıracaktım ama fırsat olmadı. Gelirsin değil mi?
Dekster: Bugün sekizde öyle mi?
Ben: Evet!Dekster ceketinin cebinden bir not defteri çıkardı ve sonra yine konuştu.
Dekster: Evet boşum yani geliyorum.
Ben: Bu harika bir şey!
Dekster: Ama o zaman şimdi işlerimi bitirmem gerekiyor.
Ben: Öyle mi?
Dekster: Ne yazık ki evet! O yüzden ben şimdi gidiyorum akşam konuşuruz.
Ben: Tamam!Dekster konuşmamız bittikten sonra eve doğru yürümeye başladı. Ben ise tam aksi tarafa gittim. Sonra da kızları aradım.
Buttercup: Alo Blas ne oldu?
Ben: Hazırlanın saat sekizde yemeğe gidiyoruz. Bu arada erkeklere de haber verin!
Buttercup: Dur Blas biraz yavaş ol! Şimdi olanları anlat!
Ben: Prenses'i ayarladım bu akşam yemeğe geliyor.
Buttercup: Bunu sorgulamayacağım! Bari sen de gelirken Brick'e haber ver!
Ben: Tamam!Sonra telefonu kapattım ve Brick'in evine yöneldim.
Buttercup'ın Gözünden
Ben: O çuvala gerek kalmadı Butch!
Butch: Hadi ama!
Boomer: Gerçekten Prenses'i kaçıracakmıydık?
Ben ve Butch: Evet!
Bubbles: Hala onları tanımamışsın!
Butch: Aynen! Bu arada neden çuvala gerek kalmadı?
Ben: Blas halletmiş!
Bubbles: Nasıl?
Ben: Sorgulamayı reddettim. Çünkü umrumda değil. Bu arada saat sekizde yemeğe gidiyoruz.
Hepsi birden: Ne?
Ben: Bunu boşverin! Bana da Blas dedi!Prenses'in Gözünden
Bu bir aldatmaca olmalı bu kızlar bana hiç iyi davranmazlar ama bir yandan da dalga geçmek de çok eğlenceli olur. Tamam kararımı verdim gideceğim! Hem Rrb de gelir belki! Benim tatlı Brick'im ve şu maviyle yeşil! Neyse Brick gelsin de onlara katlanırız. Şimdi asıl soru şu ne giyeceğim ben?
Ben: Bu çok kırmızı, bu çok uzun, bu çok kısa,....!
"Böyle geçen bir saatten sonra!"
Ben: Giyecek hiçbir şeyim yok! Hemen alışverişe çıkmalıyım!Blossom'un Gözünden
Ben: Brick evde misin?
Brick: Buradan git pembeli! İşim var!
Ben: Kapıyı açsan da öyle konuşsak!Kapıyı açtı ve tekrar konuştu.
Brick: Ne istiyorsun?
Ben: Bugün sekizde yemeğe gelir misin?
Brick: Ne?
Ben: İşte her zaman ki yemek günleri! Hem Prenses de gelecek!Brick'in Gözünden
Ne diyeceğimi bilemedim ve filmlerdeki gibi benim de omzuma iki Brick geldi!
Kötü Brick: Gitme boşver. Sonra o Prenses seni bırakmaz!
İyi Brick: Bence de gitme! O Prenses ile ben de uğraşmak istemiyorum.Blossom: Eeeeee kararın nedir?
DEVAM
EDECEKİvit nasıl olmuş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretimin İçindeki Aşkın
RomanceBir Ppg ve Rrb hikâyesidir. En sevilen ikilinin aşkı! 22. Bölümde karikatürler bile var.