Günü birlik yazılarımı umarım seviyorsunuz!
Brick'in Gözünden
Dekster'ın yanından ayrılmıştım ama şimdi ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
İyi Brick ve Hayal Blossom: Söyle ona!
Kötü Brick: Hayır söyleme yoksa kaç yıllık imajın bozulur. Bir düşünsene o kadar kötülük sonrası Blaçım şeni yumuşatçı mı? (Blossom seni yumuşattı mi?)
Ben: Ne, hayır tabiki de?
Kötü Brick: Öyle mi dersin?
Hayal Blossom: Onu dinleme o ne dediğini bilmiyor!Tam o sırada Blossom'ı gördüm, o duyduğum ve düşündüğüm her şey bir anda sadece küçük bir yanıltmaca olarak kalmıştı.
Blossom: Brick! Senin burada ne işin var?
Ben: Hiçbir işim yok! Ne oldu buradan geçmek yasak mı?
Blossom: Merak etme benim yanımda rol yapmana gerek yok. Hahahahaha!
Ben: Gülme!.. Gülme dedim sana! Umarım olanları kimseye anlatmamışsındır!
Blossom: Tamam tamam gülmüyorum! Bu arada küçük sırrın benimle güvende!
Ben: Eeeeee Sen nereye gidiyorsun?
Blossom: Aslında senin yanına geliyordum.
Ben: Benim yanıma mı?
Blossom: Evet! Dünkü olanlar için teşekkür edecektim!
Ben: Dün hiçbir şey olmadı!
Blossom: Tamam olmadı... Peki Prenses ile yeniden buluşmak ister misin en azından bunu yapayım!
Ben: Ne Prenses mi?
Blossom: Evet. İstersen bir randevu daha ayarlayabilirim.
Ben: Kalsın. Galiba ondan elektrik alamadım.
Blossom: Peki ama en azından sana bir konuda yardım etmeme izin ver!
Ben: Tamam. Madem ısrar ediyorsun! Bir yere gitmek istiyorum ama kötüyüm diye almıyorlar. Benimle geleceksin ve kılık değiştireceğiz!
Blossom: Kötü bir şey yapmam!
Ben: Hayır lunaparka gideceğiz.
İyi Brick: Lunaparka daha geçen hafta girmiştik ama ona gerek yok ki!
Hayal Blossom: Onu götürmek için bahane arıyor şapşal.
İyi Brick: Ha şimdi anladım.
Ben: Bi susun!
Blossom: Pardon Ne dedin?
Ben: Hiçbir şey!... Eeee geliyor musun?
Blossom: Tabi ki! Eğlenceye asla hayır demem!
Ben: İyi öyleyse beni izle!
Blossom: Nereye gidiyoruz?
Ben: Kılık değiştirmeye!Sonra beraber bizim eve yürüdük ve ona giymesi gereken kıyafetleri uzattım.
Blossom: Benim rolüm ne?
Ben: Sevgili gibi davranacağız ve içeri gireceğiz! Sonra eğlence vakti!
Blossom: Neden sevgili?
Ben: Elimdeki tek kız kıyafeti bu çünkü ve eğer böyle gidersek....
Blossom: Anladııııım!
Ben: Emin misin?
Blossom: Evet!Anlaması iyi oldu. Çünkü öylece lafa girdim ve sonunu nereye bağlayacağımı düşünmedim. Acaba ne anladı?
Blossom'ın Gözünden
İyi ki anlamış taklidi yaptım. Yoksa bir süre daha böyle konuşurdu! Neyse kıyafetleri giydik ama Brick'in yüzü kızarmıştı.
Ben: Brick hasta mısın? Yüzün domatese döndü de!
Brick: Evet!... Ben hasta olmam!Umarım iyidir. "Kız artık anlamazdan mı geliyor bilmiyorum ama gelmiyorsa akıllı gibi geçinmesin! Adrian'ı bile geçti! Adrian kim demeyin bana!
Brick'in Gözünden
O kadar harika görünüyordu ki yüzüm domatese dönmüştü artık! Sonra lunaparkın yolunu tuttuk. Sonra oraya varınca içeri girdik!
Blossom: Eeee ilk neye binmek istiyorsun?
Ben: Hızlı tren!
Blossom: Hızlı tren mi?.. İstersen ilk önce daha sakin bir şeye binelim.
Ben: Yoksa korktun mu?
Blossom: Hayır ama?
Ben: O zaman biniyoruz!Sonra beraber hızlı trene bindik. Hızlı tren yavaş yavaş yukarı çıkarken Blossom korkmaya başladı.
Blossom: Neden bunu kabul etim ki neden?
Ben: Ne oldu? Birazdan eğlence başlayacak!
Blossom: Ben gidiyorum.
Ben: Bana borcun vardı unuttun mu?
Blossom: Ama sadece gelirim dedim. Bunu kastetme......Birden aşağı doğru iniş geldi ve Blossom'ı görmeniz lazımdı o kadar çığlık atıp korktu ki gülmekten ölürdünüz. Sonra birden elimde tatlı bir sıcaklık duydum. Bu Blossom'ın eliydi. Korkudan elimi tutmuştu ama bunun farkında bile değildi. Bi on saniye sonra çekmişti ama o on saniyeyi hayatımın en güzel on saniyeleri arasına katmıştı bile!
DEVAM
EDECEKNasıl olmuş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretimin İçindeki Aşkın
RomanceBir Ppg ve Rrb hikâyesidir. En sevilen ikilinin aşkı! 22. Bölümde karikatürler bile var.