Nefretimin İçindeki Aşkın

Lunapark 2

Evet diğerlerinin nasıl sevgili olduğunu artık biliyorsunuz. O zaman lunaparka geri dönelim.

Brick'in Gözünden

Hızlı trenden inmiştik ve fotoğrafımıza bakma zamanı gelmişti.

Ben: Haydi fotoğrafı görmek istiyorum.
Blossom: Ne fotoğraf mı çekiyor bir de bu?!
Ben: Evet ve görmek istiyorum.

Oraya gittik ve hemen fotoğrafımız gözüme çarpmıştı. Ne yazık ki o el ele tutuştuğumuz ve ona aşk dolu gözlerle baktığım ana gelmişti. Bunu görmesine izin veremezdim.

Ben: Bence bana pamuk şeker almalısın ama kırmızılı al!
Blossom: Hani fotoğrafa bakacaktın?
Ben: Tamam bakıp geleceğim. Hem sen benim dediğimi yapmayacak mıydın?
Blossom: Offff tamam!

Pamuk şeker almaya gitmişti ve artık kurtulmuştum.

Hayal Blossom: Haydi ama neredeyse öğrenecekti. Neden böyle bir şey yaptın?
Ben: Bu...Bu seni ilgilendirmez!
İyi Brick: Ya beni ilgilendirir mi? Bu arada yakında fotoğrafı almazsan silinicek!
Ben: Ben o fotoğrafı istemiyorum.
İyi Brick: Arkadaşlarını kandırabilirsin ama kendini asla! Haydi Hayal Blas biz de şu lunaparkta gezelim.
Hayal Blossom: Tabi neden olmasın!

Ve gittiler. Tabi ya sizde beni bırakın. Aklı sıra beni kıskandıracak. Neyse fotoğrafı almak için fırsat doğdu!... Fotoğrafı almıştım ve Blossom'ın yanına gittim.

Blossom: Kırmızı yoktu. Pembe iş görür mü?
Ben: Neyse pembeye razı olacağız! Haydi sıra ayna labirentinde!
Blossom: Tamam yürü hadi!

Ayna labirentine gelmiştik ve çok komik suratlar yapıyordum. Çok eğlenceliydi!

Blossom: Brick tam bir çocuksun!
Ben: En azından ben aşk tüneli midir nedir onda mucuk mucuk felan yapmıyorum.

Aşk tünelini mimiklerimle de anlattığım için çok komik görünüyordum ve Blossom da bana gülüyordu. Bu bir ilkti. Çünkü Blossom asla benim yaptıklarıma gülmezdi ve bu beni çok şaşırtmıştı.

Blossom: Sırada ne var?
Ben: Mucuk tüneline ne dersin! Gel buraya!
Blossom: İğrençsin Brick! Tamam anlaşılan ben seçeceğim... Hmmmm
İyi Brick: Şuna bak yeri gelince ne kadar açık sözlü oluyor. Haydi söyleme vakti gelmedi mi!
Ben: Hayır!
Blossom: Yani ben seçmiyeyim mi?
Ben: Hayır! Çünkü.... Ha ben seçeceğim! Hem senin de ne seçeceğini biliyorum.
Blossom: Eeeeee peki ne seçecektim söyle o zaman!
Ben: Senin gibi korkak birisi tabiki atlı karıncaya binmek ister!
Blossom: Ben korkak değilim ama bildin.
Ben: O zaman korkak olmadığını kanıtla!
Blossom: Nasıl?
Ben: Korku tüneline gelerek!
Blossom: Ko-ko-korku tüneli mi?
Ben: Evet Ko-ko-korku tüneli!
Blossom: Tamam. Sana korkak olmadığımı göstereceğim!

Bu çok komik olacak galiba! Bilseydim böyle bir deneye daha önceden çoktan katılırdım. Blossom da zekiyim diye geçiniyor. Daha önündeki kişiyi fark edemiyor!

Kötü Brick: Haklısın bunun gibi birine aşık olmak tamamen saçmalık! O sana layık değil.

Bu kafamın içinde yankılandı ama bir daha düşününce benim aklım bile birini bulmuşken benim daha birini bulamamam çok garipti!

İyi Brick: Bence de! Baksana benimle Hayal Blasa! Ona iyi davran yeter!

Bu şey çok uzun sürmüştü ve artık bu lunapark gezisinden sonra nereye gideceğimi biliyorum.

Kötü Brick: Nereye?

Bir tımarhaneye gideceğim. Sizin yüzünüzden delirdim çünkü! Neyse korku tüneline geldik. Bu eğlence başlasın!

Ben: Eeeee korkak kedi hazır mısın?
Blossom: Ben doğuştan hazırım!

Birden Blossom'ın telefonu çaldı.

Blossom: Canavar alarmı! Gitmeliyim Brick ama söz hemen geleceğim!
Ben: Bekle ben de geleceğim.
Blossom: Neden?
Ben: Nasıl çıkma mı bekliyorsun? Eğer tek çıkarsan sevgilim olmadığın anlaşılır.
Blossom: Offfff Tamam!
Ben: Bu arada bunu saymıyorum. Çünkü tam eğlenemedim!
Blossom: Tamam ama ne olur hızlı ol!

Lunaparktan çıktık. Bu bizim lunaparka ilk gelişimizdi ama eminim son gelişimiz olmayacak!

DEVAM
EDECEK

Evet arkadaşlar eğer sizin de fikirleriniz varsa ve yazdıysanız okumak isterim. Okumam için yapmanız gereken tek şey linkini bırakmak!