Nefretimin İçindeki Aşkın

Dekster'a Ne Oluyor?

İvit dostlar yeni bir hikaye yeni bir macera!

Blossom'ı eve bırakıp akşamın karanlığında yürüyordum ki bir ses duydum ve o anlık bir refleksle ağaca çıktım. Sonra çıkan şey bana bir tebessüm ettirmişti.

Boomer: Brick neredesin?
Butch: Köpek mi bu Boomers¿ Şimdi beni dinle! Bricki haydi geeeel!
Boomer: Bu daha mı iyi?

Onlar kavgaya tutuşmadan aşağı indim ve omuzlarından tuttum.

Ben: Bence Boomer haklı!
Boomer: Sana söylemiştim Butch!

Onun anlaması için Butch ile birkaç dakika bekledik ve sonunda Boomer'ın jetonu düştü!

Boomer: Dur bi saniye!... Brick bu sensin! Her yerde seni aradık!
Butch: Sonunda anladın Einstein!

Beraber güldük ve onlar tekrar konuştu!

Butch: Şimdi bize söyle, neredeydin sen?!
Boomer: Aynen!
Ben: Sadece dolaşıyordum.
Boomer: Hani hastaydın sen!
Ben: Evet hastaydım amaaaaaaaaaaaa... şuan kendimi daha iyi hissediyorum.
Butch: Tamam boşverelim bunu! Haydi eve gidelim. Boomer ve ben seni evde sandığımız için oraya bir sürü abur cubur getirmiştik. Fakat sen orada değildin.
Boomer: Yani abur cuburlar evde yenmeyi bekliyorlar. O yüzden hızlı olalım.

Beraber eve doğru koşuşturduk. İnsan böyle arkadaşlar için neler vermez ki?

Butch: Haydi Bricki!
Ben: Geliyorum sizi kafasızlar!
Boomer: İşte bizim Brick!

Blossom'ın Gözünden

Sabah uyandığımda yataktaydım ama Brick ile olduğumdan emindim o yüzden kızlara sormaya karar verdim.

Ben: Kızlaaaar!
Bubbles: Ne oldu Blas?
Ben: Benim buraya nasıl geldiğimi biliyor musunuz?
Buttercup: Galiba camdan gelmiştin!
Ben: Yanımda biri var mıydı?
Buttercup: Aslında bilmiyorum. Senin odana geldiğimizde yatakta uyuyordun!
Ben: Tamam sağolun!
Bubbles: Ne oldu ki?
Ben: Sadece dün çok üzgündüm de pek hatırlamıyorum şuan! O yüzden sordum.
Buttercup: Neden üzgünsün?
Ben: Dekster beni kullanmış!
İkisi Birden: Nee?

Dün olanları onlara da anlattım ama Brick ile olan kısmı atladım. Çünkü eğer Brick bu olanları duyarsa yumuşak kalbi açığa çıkar! Bence şuan o buna hazır değil. Hem bana yaptıklarından sonra bunu ona yapamam.

Bubbles: Bu Dekster tam bi #-#&#+₺;#8!
Buttercup: Vay canına Bubs! Bu benim için bile fazlaydı.
Bubbles: Umrumda değil! O şey bu muameleyi hakediyor.

Dekster'ın Gözünden

Galiba Brick haklıydı. Bunu düşünmek bile iğrenç! Blossom'ı çok üzdüm. Sonuçta o benim arkadaşım.

İyi Dekster: Yoksa birisi aşık mı oluyor?
Ben: Ne elbette ki hayır!
Kötü Dekster: Tabi ya!... Sen sadece deneynelere önem veren bir kişiyken şuan ki haline bak!
Ben: Gerçekten öyle miydim?
İyi Dekster: Evet! Ne oldu pişman mı oldun?

Birden o sesler gitmişti.

Ben: İyice Brick'e benzedim. Şuna bak kendi kendime konuşuyorum.

Birden gelen bir ses ile irkildim.

Brick: Sen de haklısın. Senin yerinde olsam ben de aynaya her baktığımda bana benzemeye çalışırdım.
Ben: Ha ha ha çok komik!
Brick: Bence öyle!
Ben: Neyse buraya gel yapman gerekenleri söyleyeceğim!

Brick yanıma geldi.

Brick: Ne yapmamı istiyorsun?

Elimdeki küçük çipi ona uzattım ve yapması gerekenleri anlattım.

Brick: Tekrar...
Ben: Tamam tekrar anlatacağım. Tek yapman gereken sevdiğin kişinin yanına gidip ki o Blossom oluyor. Sevgili şeyleri yapacaksın.

Bunu dememle çipimden bilgisayarıma bilgiler akmaya başlamıştı bile!

Ben: Çok sevdiğin anlaşılıyor.
Brick: Dalga geçmeyi kes!
Ben: Tamam sustum.
Brick: Gidiyorum!
Ben: Tamam ve.... Eh teşekkür ederim!
Brick: Bunu senin için yapmıyorum Einstein!... Unutma her şey Blossom için! Sakın kendini önemli zannetme yani!
Ben: Tamam zannetmem!

Ve gitti ama bu konuşmalar beni acayip rahatsız ediyordu.

İyi Dekster: Demiştiiiiiiiiiim!

Hayır bu olamaz. Yoksa olabilir mi?....

DEVAM
EDECEK

İVVİT bugünün hikayesini da yazdım. Haydi beğenelim!