-13-

5.1K 399 47
                                    

Bazı anların büyüsü olduğuna inanır mısınız? Bir bahar akşamı çok da uzun olmayan vakittir bu büyüye inanırken buldum kendimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı anların büyüsü olduğuna inanır mısınız? Bir bahar akşamı çok da uzun olmayan vakittir bu büyüye inanırken buldum kendimi.

Davet gecesi günlerdir aklımda tekrara düşüyor ve ben o malum sahnede mutluluktan kendimi bulutların üzerinde hissediyordum. Gözlüğümü kafamın üstüne koyarken karşımda kahvesini yudumlayıp dosya okuyan sevgilime baktım. Bakışlarını aniden benimle buluşturunca elim ayağıma dolandığı için gözlüğümü hemen takıp bilgisayarda boş bir internet sekmesi açıp ona bakmaya ve çaktırmamaya çalıştım. Ancak gözlüklerimdeki yansımayı görmesiyle bana gülmesi bir olmuştu.

''Bayılıyorum sana özellikle bir şeyleri çaktırmamaya çalışıp özellikle eline yüzüne bulaştırınca daha bir tatlı oluyorsun.''

Kıvancın sözlerine karşılık hiçbir şey söyleyemeyip sadece bakarken birden ona aptal âşık gülümsemelerimden birini göndermiştim. Kıvanç ise bu halime tatlı bir gülümseme bahşedip hemen ardından elime uzanmıştı. Kısa bir öpücük bırakıp dosyalarına yeniden döndü. Hem de beni ateşe atmamış gibi işini yapmaya devam ediyordu. Çok sık aralıklarla kalbimin taşikardik olması beni kalpten götürmezse şayet arkadaşlar bu mutluluktan öleceğime inanıyordum.

Gözlerimin dinlenmesi için üzerinde çalıştığım dosyayı kaydedip mutfağa geçip kahve yapmak için biraz dolapları karıştırdım. Gereken malzemeleri bulup kahve yapmaya koyuldum. Dolap karıştırma seslerimden yaklaşık iki dakika sonra Kıvanç da mutfağa gelmiş kapıya yaslanmış bir biçimde beni izliyordu.

''Söyleseydin ben yapardım kahveyi.''

Omuzlarımı silkip elimde tuttuğum cezveyi karıştırmaya devam ettim. Ocağın altını yakıp ona döndüğümde benden hâlâ bir cevap bekliyor gibi görünüyordu.

''Dosyalarına çok odaklanmış görünüyordun. Seni rahatsız etmek istemedim.''

Kıvanç kısa bir iç çekip göğsünde kavuşturduğu ellerini serbest bırakırken ben bu hareketini adeta ağır çekimde izledim. Bakışlarım bir anda cezveden yükselen sesi duymamla cezveye odaklanırken Kıvanç ise sandalyeye oturup söylenmişti.

''Beni rahatsız edecek en son kişisin Jülide. Bunu biliyorsun değil mi?''

O an yüzümde oluşan kızarıklığı görmediği için şükrettim. Ve tüm şansımı orada harcadığımı da düşündüm. Kahve fincanlarına köpükleri eşit bir şekilde dağıtırken olabildiğince oyalandım. Yanaklarımdaki sıcaklık biraz öncesine kıyasla azaldığında fincanları sakin bir şekilde masaya koyup Kıvancın tam karşısına oturdum. Minik ama huzur veren mutfağında oturuyor oluşumuz başka bir paralel evrende olmadığımızı kendime sıkça tekrarlatmam ise gerçeğe daha kolay adapte olmamı sağlıyordu. Şu an Kıvancın mutfağındasın Jülide. Evet gerçekten...

Kıvanç kahvesinden bir yudum aldığında vereceği tepkiyi heyecanla izledim. Bir yudum alır almaz tepkisiz bir şekilde fincanı tabağına geri koyduğunda bakışları beni bulunca gülmeye başladı.

Aşkın LisanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin