Suda kendimi serbest bıraktığımda o an ölmemin diğer insanlar için daha iyi olacağını düşündüm,partidekilerin sesleri kesildiğinde rahatlamıştım.
Gözlerimi açamadım sadece karanlıktaydım ve yalnızdım.
Gerçektede sonum böyle olmayacak mıydı zaten? Herkes beni yadırgayacaktı.Hareketsiz bedenim arkadan bir kol ile suyun yüzeyine çıktığında gözlerimi açmamakta ısrarcıydım.
"Millie!" Finn korku dolu sesi ile irkildim ellerini yanağımda hissedebiliyordum,sudan çıkarıp soğuk zemine koyduğunda arkadakilerin fısıldaşmalarını duydum. "Öldü mü?" "Bayıldı galiba."
Yorgun bedenim yukarı kaldırıldığında sanırım Finn'in beni kucağına kaldırdığını hissettim.
O sırada hiç beklemediğim Sadie'nin ağlamaklı sesini duydum. "O iyi mi!?"
Jaeden bir taraftan bağırıyordu. "Parti bitti herkes evine!" Sesinden anladığım Lilia ise yanımda koşuşturuyordu çünkü ayak seslerini duyabiliyordum. "Nefes alıyor değil mi?" Finn'in alkol kokan nefesi yüzüme çarptığında konuştu. "Evet,havlu getirebilir misin?"
Ortam değişikliğini ışıktan farkettim,
bedenim yumuşak bir yere yattığında rahatlamış ve sıcaklamış hissettim.
Üstüme koyulan havlu ile ağzımdaki suyu püskürttüm.Etraftaki sesleri duyabiliyordum. "Tanrı aşkına Millie! Bizi çok korkuttun." Finn beklenmedik bir şekilde bana sarıldığında onun sıcacık olduğunu farkettim.Lilia başımda ve Sadie karşımda duruyordu.Jaeden ve Noah'ın nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.O kalabalık ve müzik sesinden sonra ev fazla sessiz gelmişti.
Kendimi rahatlamış hissettim,suya ittirdiğim kız kimdi şuan nerdeydi hiçbir fikrim yoktu.Ama umarım benim yaptığımı görmemiştir. "Iris'e çelme takmışsın o da havuza düşmüş." Lilia'nın memnun sesiyle başımı ona çevirdim.Adının Iris olduğunu öğrendiğim kız sanırım Lilia tarafındanda sevilmiyordu.
Herkes çelme taktığımı düşünecekti,
derin bir nefes verdim rahatlamıştım.
"Iris kim ki?Neden sevmiyorsunuz?
Lilia şaşkınca bana bakıyordu. "Cidden bilmiyor musun?" Başımı olumsuz anlamda salladım. "Ah,hayır."
"Iris,Finn'in eski sevgilisi."
Başından beri neden sesinin çıkmadığını şimdi anladığım Finn ile göz göze geldim,kızmamı bekler gibi bir hali vardı.Bir şey demedim.
"Sorun sadece bu değil" ekleyen Lilia'ya baktım. "O kız biraz sorunlu."
Başımı salladım sorunu varsa halledebilirdim.
Doğrularak oturur pozisyona geldiğimde Jaeden ve Noah geldi. "Tanrıya şükür herkes gitti." Beni gören Jaeden yanıma yaklaştı gözlerindeki mutluluk en az beş metreden belli oluyordu."Uyanmışsın,
bizi çok korkuttun." Uyanmama benden daha fazla sevinen Jaeden'dan gözlerimi alarak Noah'a çevirdim.Sevinmiş gibi görünmüyordu daha çok gitmek ister gibiydi.Sadie'nin yanına gitti ve "Biz gitsek iyi olacak" Sadie başını salladı ve ikiside evden çıktılar.
Gözlerim dolmuştu,asıl canımı yakan şey beş yıllık arkadaşlarımın neredeyse umrunda olmayıp bir haftada tanıdığım insanların benimle daha çok ilgilenmesiydi.Finn omzuma dokunduğunda beni bırakıp gitmesi aklıma gelmişti ve hızlıca geri çıktım. "Dokunma bana!" Jaeden ve Lilia çiftinin orada olduğunu unutmuştum.
Finn hayal kırıklığı ile bana bakıyordu. "Millie,neler oluyor?"
"Beni neden bırakıp gittin,ha?Kız tavlamak için mi?" Kıskandığımı düşünecekti ama hayır,sırrımı bilen tek kişi olmasına rağmen beni yalnız bırakmıştı asıl sinirimi bozan şey buydu.Jaeden ve Lilia kaşları çatık bir şekilde bize baktılar. "Millie neden bahsediyor Finn?"
Gerçekten sevgili olduğumuzu sandıkları için aldattığını düşüneceklerdi. "Sadece sarhoş-" Hızlıca ayağa kalktığımda Finn'de kalkmıştı artık tam karşı karşıyaydık. "Sarhoş falan değilim!"
