t e n

790 89 117
                                    

Jacob ile evin kapısına geldiğimizde müzik sesleri dışardan duyuluyordu.
Kapıyı tıkladım ve açılmasını
bekledik.Kapıyı Jaeden açınca "Hoşgeldin Millie!" Diyerek kollarını açtı ve sarıldık,gülen suratı Jacob'u görünce düştü.Sanırım onu partiye getirmemeliydim,aralarında problem olduğunu anlamamak zor değildi.

İçeriye girdiğimizde Lilia karşıma çıktı ve sarıldık "İyi ki geldin,Millie"
Başımı salladım,Jacob'un yanımda olmadığını farkedince onu aramaya başladım.İçecek almaya gitmişti yanına gittim,alkollü olandan almasına şaşırmadım bende o ne aldıysa aynısından alarak içmeye başladım.

Gözlerim Finn'i aradığında Sophia ve Wyatt ile kendini duvara dayamış bir şekilde konuşuyordu,ne konuştularını burdan duymam imkansızdı ama komik bir şey konuştukları kesindi, üçüde gülüyordu.Yanlarına gidip selam vermenin bir sorun olmayacağını düşünerek yanımdaki Jacob'u unutup,yanlarına gittim.

Beni gören Finn gözlerini benden çekerek yere baktı,utanmış mıydı o?
"Millie,hoşgeldin!" Sophia ile sarıldıktan sonra aynı şekilde Wyatt ile de sarıldım,iyi arkadaşlar edinmiştim bunun verdiği mutluluğu asla anlatamazdım.Finn'in omzuna dokundum hala yere bakıyordu.
"Finn.." gözlerini tekrar bana çevirdiğinde yanaklarının kızardığını farkettim ve kendimi tutamayıp güldüm.

Finn tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki yanımıza Jacob geldi,gelmesiyle beraber Finn'in beyaz gömleğinin bordoya dönmesi bir oldu.Jacob Finn'in üstüne alkollü içeceğinden döktüğünde Finn üstüne yürüyecekti ki onu tuttum ve Jacob'a döndüm.

"Jacob ne yaptığını sanıyorsun!?" Sesim yükseldiğinden bir kaç kişi bize dönmüştü,sinirlenmiştim.Ortada bir sebep yokken Finn'e böyle bir şey yapması aşırı sinir bozucuydu.Finn tek bir kelime etmedi sadece beni izliyordu,sinirliydi ama dışa yansıtmamaya çalışıyordu.

"Millie ben öz-"

"Jacob, özür dilemen gereken kişi ben değilim.Finn!" Cevap vermeden oradan uzaklaştığında kaşlarımı çattım ve Finn'e geri döndüm. "Benimle gel,üstünü temizleyelim."
Başını salladı ve yukarıya çıktık tuvaletin nerede olduğunu bilmediğimden o beni yönlendirmişti.
İçeriye girdiğinde sonunda konuştu.

"Söylemiştim Millie, o çocuğun benimle bir derdi var." Bir şey demedim aynanın önünden aldığım ıskak mendille üstünde kirlenen kısımları sildim ama işe yaramıyordu çok fazla ıslanmıştı,Finn beklenmedik bir harelet yaparak gömleğinin düğmelerini açmaya başladı refleks olarak arkamı döndüm.

"Ona bunun hesabını sorucam"

"Finn uzatma,özür dilesin bitsin her şey.Boş yere gerginliğe gerek yok."

"Boş yere mi!? Tanrım,Millie erkek arkadaşını savunmayı bırak.Bilerek yaptığını biliyorum.O çocukta bir şeyler-"

"O benim erkek arkadaşım değil!"
Arkamı döndüğümde Finn'i çıplak görmeyi beklemiyordum tabikide,bu sefer fazla yakındık.Nefesini yüzümde hissedebiliyordum,kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarptığında ilk defa bir erkekle yakın olduğumu farkettim.Elini yanağıma koyduğunda gözlerimi kapattım,o an onunla olmak beni rahatlaşmıştı nedense."Millie.." devamını getirmesini bekledim ama o elini çekerek bir adım uzaklaştı. vücudunu incelemedim desem yalan olurdu.Zayıftı ama hafif kasları vardı.
Bir süre bakıştık,sessizliği bozan o oldu.

"T-tshirt" mırıldanmasıyla kaşlarımı çattım. N-ne?" Finn derin nefes vererek tekrar etti. "Karşıda Jaeden'ın odası var dolabından bir tane tshirt getirir misin?" Başımı sallayarak koşarak odadan çıktım ve karşıdaki karanlık odaya girdim ışığı açarak bahsettiği dolabın kapağını açtım ve içinden düz lacivert bir tshirt alarak odadan çıktım.Nefes nefese kalmıştım
dengem bozulmuştu.Finn'i o halde görmek,yakınlaşmamız,,bunları hafızamdan nasıl silebilirdim

different | fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin