Asansör babamın ofisinin olduğu katta yani 121.katta durdu.Düz koridorda biraz ilerledikten sonra önümüze şaşâlı bir kapı çıktı.Kapınının sol üst köşesinde"Sinan Yaprak"yazıyordu.Babamın adı yazdığına göre burası babamın odasıydı.Kapıyı çalmadan içeri daldık.İçeri girdiğimizde kumral saçlı, beyaz tenli,orta boylu, gözlüklü tuhaf bir kadın gördük.Anlaşılan telefonda konuştuğum Sedef hanım'dı. Merhaba dedik.o da yapmacık bir ifadeyle selam verdi.Terlemişti.Bu işte bir terslik vardı.Ona iyimisiniz diye sordum.Gözleriyle birşeyler anlatmaya çalışıyordu sanki ama Ne Beril ne de ben bişey anlamıştım.İşaret ettiği yerlerin ilkine, yani pencerenin yerlere kadar olan grimsi perdesine doğru yürümeye başladık.Elimi perdeye attım.Tam açmak üzereydim ki kafama yediğim bir darbeyle yere yığıldım.
Gözlerim kapanmak için sınırlarımı zorluyordu.Kafamı ne kadar zor olsa da hafif kaldırdım.Gözlerim iyice bulanmıştı.Sadece tepemde dönen birtakım sesleri duyuyordum.Daha daha fazla direnemeden gözlerimi kapattım.
Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda pencereden güneşin battığını görebiliyordum.Çok güzel bir manzaraydı.Ama şu an manzarayı düşünme zamanı değildi.Kalmak için hareket ettiğimde birşeyler beni tutuyordu.Kendime bir baktığımda bir sandalyede oturuyordum ve birileri beni bu sandalyeye bağlamıştı.Ağızımı da güçlü bir bant ile kapamışlardı.1-2 saniye sonra arkamda biri kımıldamaya başladı.kafamı çevirdiğimde Beril'i gördüm.Onu da aynı şekilde bağlamışlardı.Şuan o kadar pişmandım ki Beril'i çağırdığıma.Artık yapacak birşey yoktu.Bir an önce burdan kurtulmamız gerekiyordu.Sedef hanım da ortada yoktu.Beril ile ağzımız kapalı bağırmaya başladık.Aynı zamanda da oturduğumuz sandalyeleri hareket ettirmeye çalışıyorduk.
Biraz daha uğraştıktan sonra kurtulamayacağımızı anlayıp pes etmek zorunda kaldık.Az sonra odadan içeri tanımadığım adamlar girdi.Biri bizi göstererek"Patron uyanmışlar"dedi.Onun patron dediği tarafa baktığımda orta yaşlı,hafif göbekli,yarı kel, uzun boylu, bıyıklı tuhaf bir adam gördüm.Adam tekin birine benzemiyordu.Öylece bana bakıyordu.Biraz sonra odadan içeri takım elbiseli birkaç adam girdi ve o tuhaf adamın oturduğu koltuğun yanındaki koltuklara yerleştiler.Başımda duran adama gözüyle işaret ederek ağzımızı açmasını söyledi.Adamda beklemeden sertçe önce benim sonra da Beril'in ağzını açtı.İstemeden ağzımdan bir"ah!!"kaçırdım.Sonra sustum.Beril hem ahladı,hem de çemkirdi."Dikkat etsene be adam böyle çekilirmi?!"dedi.Adam ise sadece bön bön Beril'in yüzüne bakmakla yetindi.Adam yakışıklıydı.Beril de belli ki ondan hoşlanmıştı.Birbirlerine bir süre bakıştılar.Bakışmalarını bölen kalın bir ses tonuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A'VAZ
Mystery / ThrillerAilesiyle ve en yakın arkadaşı Beril ile mutlu bir hayat süren 17 yaşında olan Defne 'nin ileride aşık olacağı kişiden nefret ettiğini sanarak o kişinin ailesini elinden almasını mı izleyecek? Yoksa ailesini seçip o kişi ile mi evlenecek?