Ailesiyle ve en yakın arkadaşı Beril ile mutlu bir hayat süren 17 yaşında olan Defne 'nin ileride aşık olacağı kişiden nefret ettiğini sanarak o kişinin ailesini elinden almasını mı izleyecek? Yoksa ailesini seçip o kişi ile mi evlenecek?
Umutla kalktığım yere,yine haya kırıklığı ile oturmuştum.Beril yine aynı şaşkın ifadesiyle bana bakıyordu.Tabi ben gözümü kaçırıyordum.Çünkü eğer onun o kenafir gözlerine bakarsam,beni soru yağmuruna tutacaktı.
Gözüm Talaz bey ve oğluna kaydı.Ferman'ı daha önce görmüştüm ama,fotoğraftaydı.Onu ilk defa kanlı canlı görüyordum.Nasıl biri olduğunu bilmiyordum.Bir süre çaktırmadan onu izleyerek nasıl biri olduğunu kestirmeye çalıştım.
Misafirlerle iletişimi çok iyiydi.Ama biri espri yaparken bile sadece tebessüm ediyordu.Buradan çıkardığım sonuca göre bayağı ciddi bir adamdı. Onu gözlemeye devam ederken Talaz bey girdi kadrajıma.Ferman'a birşeyler söyledi.Daha sonra ikisi birden bana döndü.Onlara baktığımı anlamasınlar diye hemen önüme döndüm.Gözümü onlardan tarafa kaçırdığımda bana doğru geldiklerini gördüm. İçim kıpır kıpırdı.Neden yanıma geliyorlardı?Ne diyeceklerdi?Aradan geçen birkaç dakikanın sonunda yanıma varmışlardı.Talaz bey kulağıma eğilerek"Biraz beraber vakit geçirin.Çok dikkat çekiyorsunuz.Ferman ile konuştum.Nikah memuru birazdan gelicek.Gelene kadar berabersiniz haberiniz olsun.Hadi ben misafirlerin yanına gidiyorum."dedi doğrularak ve gitti.Beril de"ben sizi yalnız bırakayım"dedi ve uzaklaştı.Şu an Ferman ile yalnız kalmıştık. Bir süre ayakta durdu.Daha sonra gelip benim yanımdaki damat koltuğuna oturdu.Bana"Meraba"dedi.Çok sakindi.Sanki ben onunla kendi isteğimle evlenecektim,evlenmesem babamlar öldürülmeyecekti.Bu kadar soğukkanlılık fazlaydı.Ama buna katlanmam gerekiyordu.Ben de aynı soğukkanlılıkla"Meraba"diye cevap verdim.Bir süre konuşmadık.Zaten nikah memuru da gelmişti.Konuşmaya başladı;
--Evet değerli misafirlerimiz.Bugün burada bu güzel,genç çiftimizi muradlarına erdirmek için toplanmış bulunuyoruz.Şahitlerimiz yerini alsın.--
Benim şahidim Beril olmuştu.Onun şahidi de bizi babamın odasında bağlayan adamdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beril Soysal nikahta(yukarıda)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bedirhan Harmandalı nikahta(yukarıda)
İki şahit de yerini almıştı.Nikah memuru devam etti; ---Eveeet.Şahitlerimiz de yerini aldıklarına göre nikah merasimine başlayabiliriz.Kızım baba adı ve senin adın nedir? Bana soruyordu.Buruk bir ifadeyle"Baba adı Sinan.Benim adım Defne.Defne Yaprak"dedim.
---Sinan kızı Defne Yaprak.Oğlum senin baba adın ve adın soyadın?
"Baba adı Talaz.Benim Ferman Adıvar"
---Talaz oğlu Ferman Adıvar.Şahitlerimizin isimleri?
-Beril Soysal. -Bedirhan Harmanlı.
Memur: ---Evet.O zaman başlayalım.Sen Talaz oğlu Ferman.Sinan kızı Defne'yi hiç kimsenin baskısı olmadan karılığa kabul ediyor musun? Biraz duraksadı.Daha sonra"Evet"dedi.Ardından salondan alkış sesleri yükseldi.
---Evet.Sen.Sinan kızı Defne.Talaz oğlu Ferman'ı hiç kimsenin baskısı altında olmadan,kendi hür iraden ile kocalığa kabul ediyor musun?
Ferman da dahil bütün salon bana bakıyordu.Olanları bir kere daha düşündüm.Babamın yatakta acılar içinde kıvranışı,Annemin feryatları,hele Rüzgar'ın boncuk gözlerinden akan yaşları hiç gözümün önünden gitmiyordu.Onlar için bunu yapmalıydım.Evet demeliydim.Talaz bey bana imalı imalı bakıyordu.Bende titrek sesimle"Evet"demek zorunda kaldım.Salondan bir alkış sesi daha kopmuştu.Çaktırmadan gözyaşlarımı siliyordum.
