Playlist: Feridun Düzağaç - Alev Alev
Gardım düşüyor, tutamıyorum.
Korkuyorum bakışların çarpınca bana.
Alev alev yandığım doğru.
Küllerinden, doğar mıyım sana doğru?
Fatoş'un hareketsiz ve cevapsız kalmasını fırsat bilen Neco onu tamamen içeriye çekti ve bileğini bırakıp kapıyı kapatarak seri bir hareketle kilitledi. Biraz öncenin etkisinden çıkmak pek kolay olmamıştı ama ipleri Fatoş'a da teslim edecek değildi.
Fatoş ise üzerinde zor kullanılmanın etkisiyle öfkeden deliye dönmüş, az önceki halinden eser kalmamıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
"Sana kaç kere bağırma diyeceğim Fatoş," derken gayet sakindi Neco. Ona döndü ve her zamanki sabrıyla devam etti. "Karımı odamızda tutuyorum. Anladın?" Fatoş burnundan solurken kafasını yana eğip sahte bir şekilde güldü Neco. "Anlarsın, anlar." Ardından kendini yatağına atıp anahtarı yine yastığın altına koydu.
Fatoş saçlarını dağıtırken kafayı yemek üzereydi. Ne yaparsa yapsın, ne derse desin karşısında pişkinliğinden asla vazgeçmeyen bir adam vardı. Derin nefesler alıp topuklarının üstünde yatakta yatan Neco'ya döndü.
"Neden kilitli diğer oda?" Soruyordu çünkü anlam veremiyordu; bir evde bir oda neden kilitlenirdi ki?
Yatakta yan dönüp dirseğinden destek alarak kafasını kaldırdı Neco. "Seni tanıdığım için." Bu kadar basitti cevabı. Fatoş'u tanıyordu ve anlaşma devam ettiği sürece de burada kalacağına göre kendisinden uzak bir odaya kaçacağını biliyordu. Kendisi için pek sorun değildi, annesi için de değildi ama dedesi için evliliğin normal bir evlilik olması gerekiyordu ve dedesini karşısına almak istemiyordu. Babası olmadığına göre ailenin başına daha erken geçecekti ve bu yolda dedesini üzecek basit hatalar yapmak istemiyordu. Her adımını düşünerek atıyor, göründüğünün aksine planlı yaklaşıyordu.
"Koltukta belin ağrıdıysa yanımda yatabilirsin," dedi, başıyla yanını işaret ederken.
"Neco!" Dişlerini sıktı Fatoş. "Seni o yatağa gömerim."
Neco kahkaha attı. "Pompacıların asi kızından fanteziler," derken sesi kısıktı.
"Lan bana bak!" diyen Fatoş yatağın yanında bitmiş, Neco'nun tepesine dikilmişti.
"Baktım," dedi Neco, gözlerini kısıp tepesindeki asi gözlere bakarken. "Baktım, ne olacak?"
Fatoş, onun bu meydan okumasına karşılık yüzünü onunla aynı hizaya eğdi. Bu halleri geçen sabahı hatırlatıyordu. Anahtarı almaya çalışırken onu yatağa çeken Neco'ydu ama ondan korkmadan yüzüne yüzüne soru soran da Fatoş'tu. "Sana benimle gevşek gevşek konuşma dedim Neco." Gözleri bir anlığına çıplak vücuduna kaydığında hemen yukarıya çıkardı yeniden. Artık sadece gözlerine bakıyordu. Kendisine bakan, alayla kısılmış gözlerine. "Seni pişman ederim. İnan bana yaparım." Neco başını geriye atarak bir kahkaha patlattığında Fatoş daha da sinirlendi.
Neco yeniden eski pozisyonuna döndüğünde ise az önceki kahkahasından eser yoktu yüzünde. Kendisine meydan okuyan bu asi yeşilliklere yakından bakmaya alışmaktan da korkuyordu. Önce baharı çağrıştıran kokusu, sonra ateş saçan yeşil gözleri, sırada ne vardı? Öyle ya da böyle bir şekilde kendini bu gözlerin önünde buluyordu. Dip dibe yaşadıkları süre boyunca bundan kaçış yoktu anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİN BURADA | NECFAT
General Fiction"Senin geleceğin burada," dedi adam, yanındaki yastığa vurarak. Başkasını seven karısının bunu anlamasını istiyordu. Ona, kendinden başka çıkış yolu yoktu. "Seni sevmeyen, seni istemeyen birini neden bu kadar zorluyorsun?" dedi kadın, asla sevmeyece...