Playlist: Karsu - İtiraf
Kalbime bir bak.
Saf ve şeffaf.
Farkındasın artık galiba.
Tercih değil araf.
--
((Son 2 bölümdür şarkıların Fatoş'tan Neco'ya olması bile...))
--
Neco, yüzünde haklı çıkmanın gururunu yansıtan gülümsemesiyle o gözden kaybolana kadar karısını izlemiş ve kapı kapanınca da bir süre kapıya bakmaya devam etmişti. Fatoş'un, yanındayken neler söylediğiyle zerre ilgilenmiyordu artık. Zaten onun bakışlarını, tepkilerini çok iyi gözlemliyordu ama şimdi kendisinin burada olmadığını düşünerek iyice ele vermişti. Notu okuyunca yüzünde oluşan gülümsemeyi de, kendi kokusuna bulanan kıyafetini nasıl kokladığını da çok iyi görmüştü. Başından beri duvarlarını yıkmak için uğraştığı bu kızda küçük bir çatlaktan daha fazlası vardı. O çatlak büyümüş, büyümüş ve kocaman bir aralık oluşmuştu. Neco'nun içine sığabileceği kadar büyük bir aralık. Ama henüz tamamen yıkılmamıştı. Fatoş'u biliyordu, gardını kolay kolay indirmeyecekti ama bundan sonra daha bir huzurla bekleyecekti. Boz'un, artık onun aklını karıştıramayacağından emin bir şekilde bekleyecekti. Boz diye biri yoktu artık. Hala nefes alıyor olması kimin umurundaydı?
Ellerini ceplerinden çıkarmadan, dudaklarını ısırarak arabasına yürürken içi içine sığmıyordu. Fatoş görmesin diye duvarın arkasına park ettiği arabasına binip evine doğru sürdü. Bu gece rahat bir uyku çekecekti.
Fatoş, evden çıktığı gibi sessizce geri dönüp odasına girdi ve kapısını kapatınca rahat bir nefes aldı. Kimseye yakalanmadan gidip gelmişti. Elindeki kutuya bakıp sırıtırken dolabına yürüdü ve kimse görmesin diye alt taraflara sakladıktan sonra dolabının kapağını kapattı. Yatağına geçip yatarken içi hala kıpır kıpırdı ama böyle olmaması gerektiğinin de farkındaydı. Bu gece, en azından bu gece için kendine izin verseydi ne olurdu ki? Nasılsa odasında yalnızdı ve kimse de ondan mutlu oldu diye hesap sormazdı. O yüzden kendine kızmadı ve Neco'dan gelen bu küçük hediyeye tutunarak mutlu bir şekilde uyudu. Günler sonra ilk defa huzurla uyuyacaktı.
Ertesi sabah da pozitif bir şekilde uyanmış, mutfağa girerek mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı bahçeye. Herkes onun eve döndüğü için mutlu olduğunu düşünse de ki, bir diğer sebebi de oydu tabii, geceden kalma mutluluğu da vardı. Neco sayesinde uykuları kaçarken, yine Neco sayesinde ilk defa deliksiz bir uyku çekmişti.
Kahvaltıdan sonra Ramo ve amcaoğulları evden çıkarken annesi ve yengeleri bahçede kalmış, Hasan abisi de yine yatağına geri dönmüştü. Biraz hava almak için çıkmasına izin vermişlerdi ama kendini çok yormaması gerekiyordu.
Fatoş da odasına çekilip yalnız kalacağı esnada Fidan halası arkasından geldi. "Biraz konuşalım mı Fatoş?"
Fatoş, onun yüzünün halinden endişelenmesi gerektiğini anladı ve tereddüt ederek kabul etti. "Tabii hala." Bir yandan da saçlarını karıştırmaya, dudaklarını ısırmaya başlamıştı.
"Gel, otur şöyle." Fatoş'un yatağına oturan Fidan eliyle yatağa vurarak onu da çağırınca Fatoş mecburen oturdu.
"Buyur halam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİN BURADA | NECFAT
General Fiction"Senin geleceğin burada," dedi adam, yanındaki yastığa vurarak. Başkasını seven karısının bunu anlamasını istiyordu. Ona, kendinden başka çıkış yolu yoktu. "Seni sevmeyen, seni istemeyen birini neden bu kadar zorluyorsun?" dedi kadın, asla sevmeyece...