Playlist: Demet Evgar – Farketmeden
Vazgeçip uzaktan senin yanında,
Kendime cevapsız soru sormuşum,
Kaybolup giderken fırtınalarda,
Gönlümce bir ıssız ada bulmuşum.
Farketmeden, farketmeden,
Farketmeden senin olmuşum.
"Fatoş, ben sana aşığım."
Neco'nun dudaklarından dökülen, gözlerinden taşan itirafı; Fatoş'un kalbinin maraton koşmuş gibi depar atmasına, nefesinin boğazında düğümlenmesine ve yüzünün alev alev yanmasına sebep oldu. Parmak uçlarından saç diplerine kadar titrediğini, vücudunun her bir hücresinin bu itirafa tepki verdiğini hissetti. Sanki günlerdir beklediği, ondan duymak istediği sözler bunlarmış gibi usulca sindirdi duyduklarını. Gözlerinin içine bakarak, koyu kahvelerinden yosun yeşillerine her bir kelimenin karşılığının geçtiğini hissederek sindirdi. Onun kalbinden kendi kalbine ılık ılık aktığını hissetti bütün duygularının.
"Fatoş, ben sana aşığım."
Adını zaten çok güzel söylüyordu, buna alışmıştı ama bir de adının sonuna aşk kelimesi eklenince bunun kaldırabileceğinden fazlası olduğunu fark etti. Neco'nun dudaklarından adı ve aşk kelimesi aynı cümle içerisinde çıkınca bu kadar etkilenebileceğini düşünmezdi. Tam anlamıyla yerle bir etmişti ruhunu, kalbini, tüm benliğini.
Ve bir gerçekle sarsıldı Fatoş. Bu öyle bir gerçekti ki; benliğinin yerle bir olması için Neco'nun ağzını açmasına gerek yoktu. O, sonsuza kadar sussaydı da bu gerçek elbet bir gün yüzüne çarpacak ve zaten kendisini yerle bir edecekti. Çünkü bu gerçek, baştan beri doğru bildiği her şeyin yanlış olması demekti. Ezberlediği tüm her şeyi bir kalemde silmek demekti. Her şeyi değiştirmek demekti.
Bunun farkındalığıyla derin bir iç çekti Fatoş. Nefesinin kuvvetiyle göğüs kafesi sarsıldı. Tıpkı ruhu gibi, tıpkı kalbi gibi.
Neco'ya kalbinde yer açmaktan çok fazlasını hissediyordu.
Neco, onun kalbinin tamamına sahipti.
Onunla aynı hisleri paylaşıyordu.
Neco'nun kendisine aşık olduğu gibi o da Neco'ya aşıktı.
Fatoş, Neco'ya aşıktı.
Afalladı, bocaladı, sanki bir şey değiştirecekmiş gibi kafasını iki yana salladı, gözlerini kapatıp açtı ama hayır hiçbir şey değişmiyordu. O yanındaydı. Gözlerinin içine bakarak kendisine aşık olduğunu itiraf etmişti. Bu zamana kadar imada bulunduğu için göz ardı edebilmişti ama şimdi yüzüne karşı açıkça söylüyordu. İlk defa birinden, sevildiğini duyuyordu. Bunun nasıl hissettirdiğiyle ilk kez yüzleşiyordu. Bu yüzleşme Fatoş için çok ağır olmuştu. Çünkü ondan duyduğu şeylerin kendisinde karşılığı vardı.
Ve bu gerçekle de şimdi yüzleşiyordu.
Ölüm korkusuyla hissettiği şeylerin ne kadar derin olduğuyla da yüzleşiyordu. Ölmeyeceğini, yaşayacağını ve bastıramadığı hislerinin kendini allak bullak edeceğini nereden bilebilirdi?
Taşlar şimdi oturuyordu yerine. Evdeyken de sürekli kafasının karışması, onu merak etmekten kendini alamaması, başka şartlar altında tanışsalardı nasıl bir ilişkilerinin olacağını merak etmesi ve en önemlisi de sahilde kendini kaybederek onu öpmesi. Hepsinin tek bir nedeni vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİN BURADA | NECFAT
General Fiction"Senin geleceğin burada," dedi adam, yanındaki yastığa vurarak. Başkasını seven karısının bunu anlamasını istiyordu. Ona, kendinden başka çıkış yolu yoktu. "Seni sevmeyen, seni istemeyen birini neden bu kadar zorluyorsun?" dedi kadın, asla sevmeyece...