madman | taekook

1

                           

Sıkıcı iş hayatımın en sıkıcı gününü yaşıyordum.Masamın üzerindeki evrakları toparlamaya çalışırken bir yandan da yeni ve tabiki sıkıcı iş fikirleri düşünüyordum.Çalıştığım sıkıcı derginin sıkıcı patronu bana çok güvendiğini falan zırvalamıştı ben de ona layık sıkıcı bir şeyler bulmak için elimden geleni yapıyordum işte.
Hoşlandığınız kişiyi kendinize aşık etmek için yapmanız gerekenler gibi bir şeyler yazmaya karar verdiğimde doğru ve yeterince sıkıcı bir yolda olduğumu biliyordum.

Kendimle sıkıcı bir şekilde gururlanacaktım ki Jimin'in gürültülü bir şekilde içeri girmesiyle tüm dikkatimi ona vermek zorunda kaldım.

"Erkencisin Jimin.İş çıkışı falan gelseydin keşke"

"Ahh Jungkook bugün keyfimi sen bile kaçıramazsın!"

Ben bile keyfini kaçıramayacaksam gerçekten mutlu olması gerekirdi.İnsanların keyfini kaçırmak Tanrı tarafından verilmiş bir lütuftu bana.Böylelikle insanlar bana yaklaşmıyor ve insanların sıkıcı sohbetlerinden genelde kurtuluyordum(Jimin hariç,o ve sıkıcı sohbetlerinden hiçbir zaman kurtulamadım)

"E ne oldu diye sormayacak mısın?"

"Hayır"

"Sıkıcı herifin tekisin Jeon"

"Biliyorum"

"Ben yinede anlatayım.Çünkü bu aşırı iyi haberi seninle paylaşmak için sabırsızlanıyorum"

Beynimde bu aşırı iyi haberin sıkıcılık oranını hesaplamaya başladım.

"Patron,Min Yoongi röportajını benim yapmamı istedi.Düşünebiliyor musun?"

Bunu zaten biliyordum.Çünkü patron bu sıkıcı iş için önce bana gelmişti ve bende Jimin'in röportajlarda benden daha iyi olduğunu falan zırvalayıp bu sıkıcı işten kurtulmuştum.Düşündüğüm gibi Jimin'in aşırı iyi haberinin sıkıcılık oranı %100'dü.

Jimin'in bu kadar tepki vermesinin sebebi ise tahmin edildiği üzere Yoongi'nin onun ilk aşkı ve ilk sevgilisi olmasıydı.Üniversite'nin ilk yılında (yani Jimin ile olan sıkıcı kadim dostluğumuzun başlangıcı olan yılda) Yoongi ve Jimin bilememne kulübünde tanışıp sevgili olmuşlardı.Bir yıl süren sıkıcı ve boktan ilişkileri Yoongi'nin Jimin'i terk etmesiyle sonlansada Jimin aradan geçen onca sıkıcı yıla rağmen hala onu seviyordu.Bunu benim gibi hissiz biri bile hissedebildiğine göre oldukça büyük ve sıkıcı bir aşk olmalıydı.

Yeniden Jimin'e baktığımda kaygılı bir şekilde etrafı izlediğini gördüm.

"Mutlu değil miydin sen?"

"Ona onsuz ne kadar mutlu olduğumu gösterip mutlu olacağımı düşünüyordum önce.İntikam alacaktım.Ama sonra fark ettim ki bu onun asla umrunda olmayacak.Hatta belki beni hatırlamayacak bile.Jungkook sence beni hatırlar mı?"

"Muhtemelen hayır"

"İnsan biraz umut verir.Ne kalpsiz adamsın sen!"

"Boş umutlar verirsem sonra daha çok üzülürsün.Adam sonuçta ünlü ve zengin.Senden sonra kaç bin tane ilişkisi olmuştur kim bilir"

Yoongi'nin bilmemne adlı bir şirketi vardı.Daha doğrusu babasının şirketiydi o da yönetiyordu işte.

"Haklısın sanırım.Hislerimden kurtulmam gerek.Yoksa üzülmeye devam edeceğim"

"Hislerinden kurtulmak için biraz geç kalmadın mı Jimin?Otuz yaşındasın"

"Hiç yardımcı olmuyorsun Jungkook"

"Ne yapabilirim şu durumda? Tanrı falan da değilim üstelik"

"Bin kere anlattım ya!Bana her şeyin iyi olacağını düzeleceğini ve bunlar gibi iyi şeyler söyleyeceksin ve sorunlarımı halletmemde yardımcı olacaksın.İyi arkadaşlar böyle yapar.Şimdi ben bunları söylememişim gibi yapıyoruz."

"Ama söyledin"

"Jungkook son duanı et!Seni öldüreceğim!"

Jimin çok sıkıcıydı.Fazla sıkıcıydı.Yinede iyi bir arkadaş olduğum için ona yardım edecektim.

"Bak Jimin hiçbir şeyin iyi olacağı yok ama kötü olacağı da yok anladın mı yani her şey sadece sıkıcı."

"Sıkıcı sıkıcı sıkıcı yeter ya!Bezdim!"

Keyfini bozamayacağımı söylemişti ama yanılmıştı.Jimin sinirle masasına otururken çok havalı göründüğünü falan düşünüyor olmalıydı çünkü saçını geriye iterek bana korkutucu olduğunu düşündüğü bakışlarından attı.

"Korkunç değilsin Jimin.Civcive benziyorsun"

"Yaaa Jungkook teşekkür ederim"

Jimin böyleydi işte.Yalnız civciv artık iltifat olarak mı kabul ediliyordu.Bunu anlamamıştım.Civciv civcivdi yani.Hiçbir özelliği yoktu.Asla korktucu olmayan bir hayvandı.Jimin'de korkutucu olmadığı için  öyle demiştim.

Bunun üzerinde fazla durmayarak pencereye doğru ilerledim.Sıkıcı dünyayı  izlemeye başladım.Sıkıcı mavi bir gökyüzü ve aptal insanlar.Günlük dozumu aldıktan sonra daha fazla sıkıcı fikir bulmak için işime döndüm.