Jimin dakikalardır pencerenin önünde, hız kesmeden devam eden Arap baharını yüzünde anlam veremediğim boktan bir ifadeyle izliyordu.Derginin öteki çalışanları da ona destek olmak istercesine onun hemen arkasındaki yerlerini almışlardı.Her birinin yüzünden tedirginlikleri okunuyordu,bunun dışında hepsi her zamanki gibi görünüyorlardı yani oldukça sıkıcı ve oldukça aptal."Ne olacak şimdi?"
Yeni stajyerlerden turuncu saçlı kızın sorusu ofiste soğuk rüzgarlar estirirken ofis bir ölüm sessizliğine büründü.
"Ne olmasını istersin amına koyim?"
Soruya soruyla karşılık vererek yine üstün zekamı ortaya koymuştum kendime bayılıyordum.
"Oppa! Benimle düzgün konuş!Ben senin küfürlü konuşabileceğin biri değilim!"
Turuncu kafa bu kez ofisi inletecek kadar yüksek bir sesle konuşmaya başladığında buna anlam veremeyerek önüme döndüm.Bu aptal sözleri kime söylediğini anlamamıştım.Önümdeki yazıya döneceğim sırada kızın yanımda belirmesiyle irkildim.Neden bu kadar yakınıma gelmişti.
"Oppa!Cevap versene!"
Kıza anlamaz gözlerle baktığım sırada Jimin dayanamayarak bağırdı:
"Jungkook kız sana bağrıyor amk!Cevap versene kıza!Of başım şişti..."
Jimin'in sözleri üzerine kıza döndüm.
"Bana niye bağrıyorsun amına koyim?"
Kız gözlerini devirdi.
"Oppa işte bu yüzden!Küfür ediyorsun bana!Küfür!Küfür!"
"Tamam amına koyim bir daha küfür etmem.Şimdi siktir git amk.Yetiştirmem gereken yazılar var."
Kız tekrar bağırmaya yeltendiğinde muhabir çocuk kızın koluna girerek konuşmaya başladı:
"Tatlım Jungkook biraz tuhaftır sen ona bakma...."
Kız çocuğun kolunu hırsla itip karşıma geçtiğinde gülmeden edemedim.Yüzü tıpkı bir hamam böceğinin yüzüne benziyordu :aptal ve acınası.
"Hıh?Şimdi de gülüyor musun?Edepsiz şey seni!Lanet olası bok parçası!"
Tam ağzımı açıp bir şey söyleyeceğim sırada bana iyice yaklaşan kızın giydiği beyaz gömleğin altından görünen boktan sütyenini görerek geri çekildim.Bu sütyen büyük annemin giydiği leopar desenli sütyenin aynısıydı.
Kızın söylediklerinden tek kelime anlamazken tüm dikkatimi sütyene vermiştim.Korkuyordum,o lanet sütyenin varlığı beni tedirgin ediyordu.O sütyenin acilen yakılması gerekiyordu ama bunu kıza nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.
"Ne şimdi de memelerime mi bakıyorsun bok herif!"
"Tanrım neden boktan leopar desenli bir sütyen giydin ki?Büyükanneminkiyle aynılar....Gerçekten korkunç...."
Yüzüme yediğim tokatla hiçbir şey hissetmezken muhabir çocuk kızı zorla da olsa yanımdan götürmüştü.Bu tip saldırgan ve ruh hastası bireylere acıyordum.Zavallı yaratıklar.
"Jungkook bu Araplar gitmiyorlar... Belki de ölüm günüm bugündür ha?"
Jimin yüzünde buruk bir tebessümle konuştuğunda ona sadece iğrenerek baktım.Bu aptal tebessümü tanıyordum Jimin ne zaman mağdur edebiyatı yapacak olsa yüzüne bu iğrenç tebessümü yerleştirirdi.
"Diyorlar ki Jimin'e ölüm Araplara bayram.Oysa ben,ben çok gencim Jungkook.Ben de herkes gibi yaşamayı hak ediyorum.Öyle değil mi?Yoksa ölümümü kabullenip olgun mu davranmalıyım?Ben ne yapacağımı bilmiyorum Jungkook gerçekten bilmiyorum...Be..."
"Mağdur edebiyatını sikeyim senin polisi arasana yarrağım!"
Bu sözlerim Jimin başta olmak üzere ofisteki herkesin aydınlanmasına neden olurken derince iç çektim.Aptallardı gerçekten aptallardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madman | taekook
FanfictionSen tüm o aptal, sıkıcı ve gereksiz insanların içinde resmen parlıyordun çünkü sen hepsinden daha aptal daha sıkıcı ve daha gereksizdin.Ben de bu yüzden sana aşık oldum.