10 YIL ÖNCE
Taehyung'un gittiği günün akşamında Jimin gelmişti.Gözleri kızarmıştı ve fazla solgun görünüyordu,buna rağmen ne olduğunu sorma gereği duymadım.Merak etmiyordum ve daha önemlisi şuan insan sesi duymak istediğim son şey bile değildi.
Jimin'in bir şekilde vızıldayacağını düşünüyordum ama o,o gün ve takip eden öteki günlerde de tek kelime etmedi ve bu durum bugüne kadar çok az deneyimlemiş olduğum merak duygusunu deneyimlememe neden oldu.
Jimin'in neden konuşmadığı ile ilgili birden fazla teorim vardı.İlk ve en mantıklı teorim Jimin'in keşiş olmaya karar vermesiydi.Çünkü konuşmamasının yanında yemek de yemiyordu.Nefsini terbiye ediyor olabilirdi.İkinci en mantıklı teorim ise Jimin'in efsunlanmış olmasıydı.Çünkü aylardır onunla yaşıyordum ve o tüm bu aylar boyunca uyumadığı heran konuşmuştu.Tuvalete gittiğinde bile bana bir şeyler anlatmaya devam ederdi.
Belki Yoongi başının şiştiği biranda daha fazla dayanamayarak bir büyücü çağırıp Jimin'e kara büyü yaptırmış olabilirdi.Üçüncü teorim ise Jimin'in olası bir depresyon geçiriyor oluşuydu.Bu biraz uzak bir ihtimaldi çünkü Jimin'in evrendeki her şeye kayıtsız kalabilecek tutarlı bir aptallığı olduğundan neredeyse emindim.Jimin bir olaya üzülüyorsa bile iki dakika sonra neye üzüldüğünü unutuyordur diye düşünmüştüm hep.Bu yüzden Jimin'in depresyona girme ihtimali benim sikik mahalle bakkallıyla öpüşme ihtimalim kadardı,yani en azından ben böyle düşünüyordum.
Yaklaşık iki hafta sonra saçma ve gereksiz olduğunu bildiğim halde odasına gittim,sırt üstü yatıyor ve aptal bakışlarıyla tavanı izliyordu.Odaya girmemle birlikte bakışlarını bana çevirdi.İki saniye bakıştık,bu bakışma beni fazlasıyla ürküttü ve tek kelime etmeden odama koştum.
Ertesi gün onu televizyon izlerken yakaladım,tek sorun televizyonun kapalı oluşuydu.Artık ciddi manada korkmaya başlamıştım ve bu korku nasıl olduysa konuşmamı sağladı.Tabi konuşmamda çok hassas bir kalbimin olması da etkili oldu,bunu inkâr edemeyeceğim.O zamanlar yaptığım bu fedakarlık şimdi bile kendimle gurur duymama sebep oluyor.
"Jimin,ne oldu?"
Sorumla beraber Jimin yıllardır bu anı bekliyormuşçasına bana döndü.Gözleri hala kırmızıydı,bu da onu korkunç yapıyordu.Biraz geri çekildim.
"Terk edildim.Yoongi beni terk etti."
Fazla soğukkanlı bir şekilde söylediği sözleri idrak ettiğimde kötü bir şey olmadığını anlayarak derin bir nefes aldım.
"Peki ama neden tuhaf davranıyorsun?"
Jimin bu sözlerim üzerine hiç beklemediğim bir şey yaparak bana sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Bir elimi kafasına getirip saçını okşamayı denedim.Aşırı merhametli olmak zordu.Saçının kirli olup olmadığını bir saniye bile düşünmeden elimi kafasına koymuştum.
"Kafama vurma!"
İnsanları memnun etmek zordu bu yüzden elimi çektim ve koltukta ilerlemeye çalışan hamamböceğini elime alıp baş ve işaret parmaklarımla onu ezdim.Sonra da zemine fırlattım.Elimde kalan pisliği de fark ettirmeden Jimin'in kazağına sürdüm çünkü uzun süre ağlayacak gibi duruyordu ve bunun bir cezası olmalıydı.
Jimin ağlarken,ben de onu taklit ederek Taehyung için ağlamayı denedim sonuçta ben de bir nevi terk edilmiş sayılırdım.Sonuçta sol gözümden bir damla yaş fırlatmayı başardım ve yaşın zemindeki ölü hamamböceğinin üzerine düşüşünü izledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
madman | taekook
FanficSen tüm o aptal, sıkıcı ve gereksiz insanların içinde resmen parlıyordun çünkü sen hepsinden daha aptal daha sıkıcı ve daha gereksizdin.Ben de bu yüzden sana aşık oldum.