3

3.1K 208 152
                                    


Jimin'in röportaj olayının üzerinden üç hafta geçmiş ve bu süre zarfında biraz da Yoongi sayesinde hatta tamemen onun sayesinde dergi popülerlik kazanmıştı.Buda bize daha çok iş düşmesi demekti.Dergide patron,ben ve Jimin dışında üç kişi daha çalışıyordu ve işimiz gerçekten de zordu.

Ben daha önce de söylediğim gibi aptal insanlara hitap eden sıkıcı şeyleri yazıyordum.Mesela geçen hafta yazdığım yazıların başlıkları şunlardı: Ah şu erkekler, Çekici bir kadın olmanın sırları,Bir erkeği etkilemenin dört yolu, Havalı olmak için altın tavsiyeler.

Ayrıca birden fazla takma ad kullanıyordum.Jeon Jungkook adı yalnızca derginin giriş bölümünün altında yazılıydı.Şirret dergisini okuyanlar benim yalnızca derginin editörü olduğumu sanıyorlardı ama ben söylediğim gibi birçok kişiydim.

Diğerleri de benden çok farklı değildi.Jimin astrolog bilmemne olarak haftalık burç yorumları yazıyordu aynı zamanda bilmemne abla köşesi vardı oraya da ona sıkıntılarını mail yoluyla atan okuyucularına çözüm önerilerini yazıyordu.

Diğer üç çalışandan erkek olan fotoğrafçıydı.Kadınlardansa şişman olanı iki farklı kimlikte moda üzerine yazılar yazıyordu.Zayıf olansa makyaj konusunda yazardı.

Açık konuşmak gerekirse dergimiz ünlülerle yaptığımız röportajlar sayesinde ayakta duruyordu.Derginin boktan bozma olduğunu benden başka dillendiren olmasa da herkesin benimle aynı düşündüğüne emindim.

Masamda oturmuş bunları düşünürken şişkonun bana doğru geldiğini fark ettim.Hemen yapacak bir şey bulmazsam şişkoyla sohbet etmek zorunda kalacaktım.

"Naber Kookiş?"

İnsan ne kadar mükemmel olsa da kaderinden kaçamıyordu işte.Ayrıca Kookiş de neyin nesiydi?Tanrının cezası kadının sikik beyninin bulduğu bu takma ad beni fazlasıyla ürkütmüştü.

"Çalışıyorum"

"Ben de sana bir ne yapıyorsun diye sorayım dedim.Uzun zamandır k.."

"Ne yapıyor gibi görünüyorum"

Onun masasından bakınca mastürbasyon yapıyor gibi mi duruyordum?Yoksa bir insan bariz ortada olan bir durumu neden sorardı ki?

Şişko şen kahkahalarla güldü.Benim espiri yaptığımı sanıyordu büyük ihtimalle.Çünkü ben ne zaman şişkoya ters bir şey söylesem Jimin araya girip bu tip konuşmaların benim kötü mizah anlayışımın bir parçası olduğunu söylerdi.

"Ay kookiş çok komiksin"

Kadının gülüşünü taklit edip iğrenerek önüme döndüm.Kadın hala gitmiyordu.Çıldırmak üzereydim.Jimin yine röportaja gitmişti.Zayıfla fotoğrafçıda ortalıklarda görünmüyorlardı.

"Şekerim bana bir baksana..."

"Sesini keser misin"

"Burada yalnızız şuan.Bu fırsatı değerlendirmeye ne dersin?"

Bunu söylerken gömleğinin düğmelerinden. birkaçını açmıştı.Hiçte tahrik edici olmayan boktan bir görüntüydü.Zaten meme sevmiyordum.Başka şeyler ilgimi çekiyordu.

"Bana ne istersen yapabilirsin izin veriyorum"

"Tanrının cezası senden gebermen dışında bir isteğim olur mu sence?"

Kadın hala espiri yaptığımı sanıyor ve kahkahalarla gülüyordu.İğrenmek kavramını tam anlamıyla yaşıyordum.Tanrı niye oruspuları yaratırdı sahiden?

Kadın üzerime üzerime gelmeye başladığında pilot kalemimi ona doğrulttum.

"Biraz daha yaklaşırsan bunu sana saplarım! Anladın mı beni?Bok suratlı fahişe!"

Kadın biraz duraksadı.

"Ama beni sevdiğini yazmıştın mektubunda"

"Ne mektubu Tanrının cezası!"

"Masamda bir mektup vardı sayfanın altında senin adın yazıyordu."

"Ne sikim saçmalıyorsun sen"

Kadın mektubu gösterdiğinde bunun Jimin'in işi olduğunu anlamam uzun sürmedi.Bu yazıyı nerde görsem tanırdım.Jimin'i kendi ellerimle boğmak için içimde karşı koyulmaz bir istek duyuyordum.

"Her şey yalan mıydı şimdi?"

"Gerçek olacak hali yoktu ya!Defol git şimdi!Oruspu!"

"Peki ya gitmezsem?Sana olan aşkımı haykırmadan şurdan şuraya gitmem.Bu soğuk bu sert tavırların beni baştan çıkarıyor.Beni deli ediyor Kook.Lütfen bana bir şans ver.Senin kadının olmak istiyorum.Senin olmak istiyorum.Hadi durma ırzıma geç.Senin için namusumdan bile vazgeçtim ben"

Bu kadın ve ben bir simülasyonun içindeydik kesin yoksa bütün bunların bir açıklaması olamazdı.Delirmek üzereydim.

"Ne namusu Tanrının gazabı!Ne namusu!Kaç yaşısındasın sen?Yaşın olmuş bilmem kaç hala oruspuluk peşindesin!"

"Senden bir şeyleri saklamak gibi bir niyetim yok Kook.Elli sekiz yaşındayım ama ruhum öyle gençki!Kalbim senin için çarpıyor.Gel ve dinle kalbimi.Kulağını daya göğsüme"

Kadını gerçek manada öldürmemek için kendimi zor tutuyordum.Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.İmdatlarım yeri göğü inletiyordu.Kadın üzerime doğru atladığında hızlı bir hamleyle kadından kurtuldum.Ofiste bir kovalamacadır başladı.Ben ısrarla kaçıyor o ısrarla kovalıyordu.Bu kovalamaca bir flaş sesiyle son bulduğunda korkuyla sesin geldiği yöne baktım.

Arada sırada dergiye gelen muhabir çocuk kapının eşiğinden gülümseyerek bana bakıyordu.Tüm yaşananların bir rüya olmasını diledim gerçeği bilmeme rağmen.







madman | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin