10 YIL ÖNCE
"İyi bir gazeteci nasıl olunur arkadaşlar?Bunu hiç düşündünüz mü?Bunun üzerine hiç kafa yordunuz mu? Gazetecilik sıradan bir meslek değil ve sizler geleceğin gazetecileri saksıyı çalıştırın ve iyi bir gazeteci olmak için elinizden geleni yapın.Hepinize iyi çalışmalar,ders bitmiştir."
Temel gazetecilik dersi sonlandığında kültür şelalesinde ılık bir duş almak için kütüphanenin yolunu tuttum.İnsanlarla bir kafede oturup konuşmak yerine kütüphanede kitap okumayı tercih ediyordum çünkü neden olmasın tanrım?
Kütüphanede herzamanki yerime geçip oturduğumda masanın üzerindeki pembe zarf dikkatimi çekti.Üzerinde Jeon Jungkook'a yazıyordu.Aman tanrım bu bendim.Kız kardeşlerimin izlediği dizilerdeki klişe sahnelerden birinimi yaşayacaktım anlaşılan.
Bana aşık olan aptal kız - yinede zevkini takdir ediyordum- benim mektubu okumam bitince rafların arasından süzülerek gelecek ve utançtan kıpkırmızı olmuş suratıyla bir itiraf gerçekleştirecekti.Buna emindim.
Çabuk hareketlerle pembe zarfı açtım içinde pembe bir kağıt parçası vardı.Bu pembelik gözlerimin kanamasına neden olsada mektubu yırtıp atmamayı başararak okumaya başladım:
Jeon Jungkook,
Ben 1984 Kore güzeli ,dünya güzellik yarışmasında 8.liği olan bir içim su olan bir kadın( o yarışmada hakkım yendi memem yoktu diye oysa Kore standartlarının çok üstünde memelerim vardır) ve afetlerin afeti haşmetli Taehyung'un annesiyim.Bana bakan bir daha bakar,ikinci bakışında bayılır falan.Tanrı hayranlarımı cennetine alsın diye dua ederim hep.O zaman cennette yer kalmaz canım hahaha.İşte böyle de esprili ince düşünen zeki bir kadınımdır.Mükemmel olmadığım tek bir konu dahi yok,vip olmak zor vip doğmak daha zor be fıstık.
Yarın altta yazılı adrese gel.Oğlumla olan ilişkin hakkında konuşmalıyız.
*Adres
Mektubu okumayı bitirdiğimde dehşete kapılmış bir haldeydim.Bu manyak karı hayatın ne kadar anlamsız olduğunu bana bir kere daha hatırlatmış ve beni yeni bir varoluş sancısı çekmeye zorlamıştı.Ve tabi bütün bunlar Taehyung'un neden pembe renk gördüğünde sinir krizi geçirdiğini ve narsisizmi ruhunun derinliklerine dek yaşadığını da açıklıyordu.
***
Kütüphaneden çıkar çıkmaz Jimin'in beni beklediğini söylediği yere doğru koştum.Çünkü Jimin'in yeni flörtü bugün bizi eve bırakacaktı ve benim otobüse binmek gibi bir niyetim yoktu.
Birkaç hafta öncesine kadar Taehyung özel şoförlüğümü yapıyordu ama artık nedense hiç arayıp sormaz olmuştu.En son bir şeyler konuşmuştuk ama ne olduğunu tam hatırlamıyordum çünkü o konuşurken arkasından aynı dondurmayı yalayan bir dede ve torun geçmişti ve bu beni ürkütmüştü.Adam için fazla sorun yoktu aslında, torunu daha çok küçüktü ve dişleri temizdi ama böyle devam ederlerse birkaç yıl sonra o temiz dişler ne durumda olurdu hiçbir fikrim yoktu.
Çocuk hakkında emin olduğum iki şey vardı ilki hayatında takma dişli biriyle aynı dondurmayı yalamayı deneyimleyerek ermişler makamına yükselmiş olduğu ikincisi ise üstün bir bağışıklık sistemine sahip olduğuydu.Adam içinse yorum yapmak zordu.Yinede dondurmayı yalama şeklinden onun askerliğini Busan'da yapmış olduğunu anladım.
Çünkü bu adam ben çok küçük bir çocukken oyun parkında dondurma yiyen adamdı.Olay aynen şöyle olmuştu: Altı yaşında falandım Busan belediyesinin yeni yapmış olduğu oyun parkında çılgınca oynuyordum.Derken bankta oturmuş kendinden geçerek dondurma yiyen bir adam gördüm ve bu dikkatimi çekti.Adama yaklaştım ve onu izlemeye başladım.Adam da beni fark etmişti, gülümseyerek yanıma geldi ve dondurmasını birkez daha yalayıp bana uzattı:
"Al yavrum canın çekmesin"
Adam bunu der demez ağlayarak uzaklaşmıştım ve o günden sonra biri yanımda dondurma yerken daima bana kendi donurmasından zorla yedireceğini düşünüp tedirgin olmuştum.
"Jungkook!!!!"
Jimin'in sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Ne var?"
"Dondurma yer misin diyecektim?Bak ilerde yaşlı bir adam ve torunu dondurma satıyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
madman | taekook
FanfictionSen tüm o aptal, sıkıcı ve gereksiz insanların içinde resmen parlıyordun çünkü sen hepsinden daha aptal daha sıkıcı ve daha gereksizdin.Ben de bu yüzden sana aşık oldum.