Bozgun

2.5K 180 36
                                    

Dün kaydettiğimiz görüntüleri son kez kontrol edip Sehun'un gelmesini bekledik. Jungkook ve ben bugün onu kendi tarafımıza çekecektik. Belki başta inanmayacaktı ama Annienin bugün suhoyla buluşacağından şüpheleniyorduk ve eğer doğruysa onlara baskın yapabilirdik. Jungkook telefonuna bir verici yerleştirdiği için onu her an takip edebiliyorduk. Sehun az sonra yurdun kapısını çaldığında açan ben oldum. Fazla beklemeden görüntüleri açması için Kooka işaret verip yerime oturdum.

Görüntüler başladığında Sehun'un yüz ifadesi önce değişmedi.
"Ne yani? Diana ve sen bunu biliyorsunuz. Eee?" Gülümseyip omzunu patpatladım.
"Ama senin bilmediğin şeyler var." Kaşlarını çatıp sessiz kaldı. Videonun tamamını izlediğinde gözlerini devirerek yerinden kalkmıştı.
"Cidden bu montaja inanacağımı mı düşündünüz?gidiyorum ben. Annie haklıymış. Siz yalancı pisliklersiniz." Kapıya doğru yürüdüğü sırada önünü kestim. Yüzünde bir gülümseme belirdi ve pozisyon aldı.
"yerinde olsam bana saldırmayı denemezdim." Sözlerim onu etkilemişe benzemiyordu. Pozisyonu korudu. Ben de karşı pozisyon almıştım. Hafifçe sol öne eğik, kambur duruyordum.
"Diana. Bunu yapmak istemiyorum."
" o zaman yapma. Sana kanıtlamamıza izin ver." Gözlerini devirdi ama yerinde kaldı. İkimiz de pozisyonlarımızı bozmadan Kooka döndük.

"Annienin telefonuna verici yerleştirdim. Bugün suhoyla buluşacağından şüpheleniyoruz. Mesaj gelirse ya da giderse haberimiz olacak ve yerlerini öğreneceğiz.
"Kalacağım. Ama sırf sizin yalancı olduğunuzu kanıtlamak için. " derin bir iç çektim. Çok üzülecekti öyle değil mi?
"Peki ya biz haklıysak ve doğruyu söylüyorsak Sehun?" Kafasını iki yana sallayıp duruşunu bozdu. Az önceki yerine otururken yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı.
"O zaman sizinleyim." Rahatça cevap vermişti. Böyle birşeyin olacağına ihtimal vermiyordu.

İki saat sonra Suhodan mesaj geldi. Yüzümde sırıtışımla Sehun'un tepkilerini ölçmeye çalışıyordum.
-her zamanki yerde. 1 saat sonra. Hepimiz ayaklanıp Annienin telefonundaki gps i çalıştırdık. O nereye gidiyorsa, biz de oraya gidiyorduk. Hareket ettiğini görünce sehunu çekiştirdim.
"Sadece arkadaşça buluşup beni çağıracaklar. Göreceksiniz. Ben de herşeyi Annieye anlatacağım." Başımı sallayıp onu onayladım. Aynen güzel masaldı. Kendi gerçekten inanıyor muydu acaba?

Bir saat sonra eski bir deponun önünde Annienin arabasının arkasına doğru sürünüyordum. Aramızdaki en ufak tefek kişi ben olduğum için arabaya dinleme cihazı yerleştirme görevi bana kalmıştı. Onlar içeri girerken camın kenarına küçük bir kamerayla birlikte içerinin görüneceği şekilde yerleştirdim. Koşarak bizim arabaya geri döndüm ve uzak bir mesafeden onları izleyemeyeceğimiz için bilgisayarı açtık. Bir iki dakika sonra görüş açımızda belirdiler ve arabaya bindiler. Annienin arabasına bindikleri için şükrettim. Yoksa boku yerdik. Onları uzaktan takip ederken kulaklıkları Bilgisayardan çıkartıp sesi sonuna kadar açtım. Arka koltukta Sehun Jungkook ve ben oturuyorduk.

"Hiçkimse birşey anlamayacak. Btsi tamamen bitirip tepeye seni çıkaracağım aşkım." Annie konuştuğunda Sehun dişlerini sıktı. Annie tam bir sazandı. Bütün oyunlara açıktı. Kendi kendini mahvedecek cümleleri rahatça sarfediyordu.
"Sehun'u bu oyuna katmamız doğru mu peki?" Suho konuşunca Sehun aynen öyle der gibi ekrana kafasını salladı.
"Sehun sadece yem. Hiçbir zaman birlikte olduğumuzu öğrenmeyecek. Yakında ondan ayrılacağım. Ama önce şu kızı gönderip skandalı çıkartmamız gerek." Sehun'un elleri yumruk şeklindeydi. Ekrandaki Suho uzanıp Annienin dudağından öpünce yüzümü buruşturdum. Bu kız herkesi öpüyordu amına koyayım.
"Sehun'a zarar gelmeyecek değil mi? Biliyorsun o benim kardeşim." Sevgilisini çalarken kardeşi olduğunu hatırlamayıp şimdi düşünmesi komikti. Demek dünyada böyle pislikler de vardı.


Yurda hep birlikte geri döndük. Sehun duyduklarını hazmedememişti. Dolu gözlerle etrafı izliyordu. İki fincan kahve yapıp anniezedelere uzattım. Sehun gülümsemeye çalışıp teşekkür ederken Kook beni yanına çekmişti.
"Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun Hyung?" Sehun kahvesini yudumlayıp yüzünü buruşturdu.
"Yanınızdayım. Sadece Suho hyunga zarar gelmesini istemiyorum." Kook onu başıyla onayladı. Zaten zorumuz onunla değildi. Benimki herkesleydi gerçi.
"Planlarını bilmeliyiz Hyung." Sehun kafasını salladı.
"Senin adınla büyük bir skandal çıkaracaktı. Kendisinin benim sevgilim olduğunu ama senin onun peşini bırakmadığını yayacaktı." Kooka baktım.
Elini çenesine koyup öne eğildi.
"O halde ondan bir yalanla ayrılıp Dianayla ilişkimizi açıklamalıyım." Onu başımla onaylayacaktım ki durdum. Ne?
"İlişkimizi mi?" Kaşlarımı çatarak sorduğum soru karşılığında gözlerini devirip bana sarıldı.
"Lütfen uzatmayalım. İntikamını sonra al olur mu?" Onu başımla onayladım. Cidden sonra alabilirdim. Şimdi ciddi sorunlarımız vardı.


Sehun bu gece burada kalmak istediği için ona odamda kalabileceğini söyledim. Ama Kook benim yatağımda yatmasına izin vermeyip ona kendi odasını vermiş, kendisi de odama tünemişti. Kendim için yere bir yorgan atıp yatacağım sırada beni kolumdan tutup yatağa çekti.
"Birlikte uyusak olmaz mı sevgilim?" Bana sevgilim demesi çok hoşuma gidiyordu ama sesimi çıkartmadım. Onun yerine yanındaki boşluğa yerleşip kollarımı ona doladım. Onu çok özlemiştim. Eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ona karşılık verdim. Yüzünü ellerimin arasına aldığımda öpüşümüzü derinleştirmişti. Ellerini belime koyup beni kendine bastırdı. Nefes almak için geri çekildiğimizde alnını alnıma yasladı.
"Seni seviyorum civcivim." Gülümsedim.
"Ben de seni seviyorum tavşan suratlı."

Kollarında uykuya dalmadan önce ilişkimizi açıklamak istemesini düşündüm. Çok büyük tepki alabilirdik. Büyük ihtimalle alacaktık da. Ama adının birinin sevgilisini çalmaya çalışan biri olarak mı yoksa ilişkisini açıklayan cesur bir adam olarak mı anılmasını istediğimi sorarsanız,ikincisini seçerdim. Gözlerim kapanırken kokusunu içime çektim. Onu gerçekten çok özlemiştim.

Koruma|Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin