Tuzak!

2.9K 206 148
                                    

JUNGKOOK

Günlüğü yazmayı bitirip yerine koydum. Ardından da gerçek günlüğüme bugünle ilgili birşeyler yazıp çekmeceme kitledim. Çok ses çıkartmış olmalıyım ki Diana uyanır gibi olup gözlerini açıp bana bakmıştı.
Ne güzel bakıyordu. Şu oyun biter bitmez ona bugünün hesabını soracaktım. Sarhoş olup bana küfür etmiş, sonra da çok yakışıklı olduğumu söylemişti! Aigoo! Çıldıracaktım. O gün Sehun Hyung Annieyi çağırdığını söylediğinde bu işin içinde birşey var demiştim. Öyle de çıkmıştı. Söylediği diğer şeyler üzerine hiç düşünmeyeceğimi sanıp beni salak yerine koymuştu. Güzel şeyler söylediğinde kanan Kook artık yoktu. Tabii ne o ne de diğerleri bunu bilmiyordu. O gün onunla konuştuktan sonra Diananın bilmediği bir oyun oynamaya karar vermiştim. Çünkü bunu yapmazsam Dianaya zarar vereceğini garip bir dille bana söylemişti. Gerçekten beni embesil sanıyor olmalıydı.

O GÜN

"Bana dönmen için onu yok etmem gerekse yapardım. Seni çok özledim minik kookiem." Kaşlarımı çattım. Ne diyordu bu?
"Günlüğünü okumuştum. Yani bana kızma ama onu ne kadar sevdiğinle ilgili şeyleri. Çok kızdım. Çok dikkatsizsin. Sürekli günlüğünü şirkette unutuyorsun." Ne? Annie günlüğümü mü okumuştu? Devam etmesi için sesssizce ona baktım.
"Sana bakan herkesin yok olmasını istiyorum. Benim olmak zorundasın. Tatlı, yetenekli kurabiyem." Her zamanki gibi yeteneğimden bahsettiğinde gözlerimi devirdim. Hiçbir zaman bana olan sevgisinden bahsetmezdi. Yeteneğimden ve yakışıklılığımdan bahsederek övünürdü. Aniden aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım. Bana gelen bir mesajda bu sözlerin aynısını okumuş olmam nasıl mümkün olabiliyordu? Tabii ya. Mesajları atan, her zaman nerede olduğumu bilen tek kişi Annieden başkası olamazdı. İşin kötüsü, söylediği herşeyi yapacak gücü vardı. Çok güçlü bir şirketin varisiydi. Ve bu şirket idollerin hayatını bitiriyordu. An her zaman takıntılı olmuştu ama bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim. Ve Sehun hyungun da bu işin içinde olduğunu anlamak için çok Zeki olmaya gerek yoktu. Annie onu değil beni seçmişti. Tek sebebi daha ünlü olmamdı. Bu olaydan sonra benimle sorunu yokmuş gibi davransa da her zaman benimle ters düşmüştü. Annie onu kandırıp beni tehdit etmeleri için kullanmış olabilirdi. Ondan herşeyi beklerdim. O yüzden ona baktığımı görmesine rağmen Dianaya yaklaşmaya çalışmıştı. Annieye çaktırmadan Taemin hyunga mesaj attım. Bu gece onu sarhoş etmesi gerekiyordu. Sonrası kolaydı.

GÜNÜMÜZ

O sarhoş olduktan sonra Taemin Hyung gitmişti. Ben de üzerime düşeni yapıp Dianadan ayrılmalıydım. Aklıma gelen herşeyi yapıp onu kırık bir kalple odasında bırakıp Annieye gittim. Hiçbirşeyi hatırlamayacak kadar sarhoş olduğu için onu odasına götürüp geceliğiyle kalmasını sağlamış, sonra da salonda uyumuştum. O uyanmadan tişörtümü çıkartıp yanına uzanmış ve onunla birlikte olmuş gibi davranmıştım. O uyanırken onu öpmek zorunda kaldığım için midem bulanmıştı. O anları kendi günlüğüme kara bir leke olarak yazsam da, onun okuyabilmesi için diğer günlüğe okumak isteyeceği şekilde yazmıştım. Buraya kadar herşey güzeldi. Ama o Diananın yanında beni tekrar öpmüştü ve tuvalete gidip dudaklarımı 7-8 kez fırçalamam gerekmişti. Dianayı severken başkasının beni öpmesine izin vermek canımı yakmıştı. Kendimi tekmelemek istiyordum ama Diananın öğrenince beni affetmesini ummuştum. Tabii bugün sarhoş olduğunda söylediklerine bakarsak imkansıza yakındı. Ama onu geri almak için herşeyi yapacaktım. Çocukların arasından Yoongi Hyung ve Namjoon hyunga herşeyi anlatmıştım. Yoongi Hyung başta itiraz etse de ona zarar gelmemesi için kabul etmişti. Annieyi tanıyordu. Beni öldüremezdi ama Dianayı kaçırıp öldürmemesi için hiçbir neden yoktu. Sevdiğim kadının gözlerimin önünde öldürülmesi mi yoksa ayrılık acısı çekmesi mi diye tekrar seçim yaparsam aynısını seçerdim. Şimdi yapmam gereken şey günlüğümü pratik odasında unutmaktı. Çocuk oyuncağıydı.  Taemin Hyung olmasaydı boku yemiştim. Ama her zamanki gibi yardımıma koşmuştu. Karşılık beklemeden yapmıştı ama herşey bittiğinde sıkı bir teşekkürü hak ediyordu.

Odamdan çıkıp Yoongi hyungun yanına indim. İçinde bulunduğumuz durum onu da en az benim kadar rahatsız ediyordu. Dianayı çok sevmişti. İnsanlarla pek anlaşamazdı ama Diana kendini sevdiriyordu. Koltukta otururken Taehyung geldi. Beni yakamdan tutup ayağa kaldırıp ittiğinde ona çatık kaşlarla bakmıştım.
"Ondan vazgeçerken onu mutlu edeceğini sanıyordum! Bu hale getireceğini değil!" Şimdi başlıyorduk. Karnıma bir yumruk attığında geriye sendeledim ama başka tepki vermedim. Hırsını alamayıp yüzüme de bir tane geçirmişti. Karşılık vermeyecektim. Dianayı üzmüş ve ondan başkasının beni öpmesine izin vermiştim. Bunu sonuna kadar hakediyordum. Günlüğüme Diana ve Annienin konuşmasını dinlerken düşündüğüm şeyleri değiştirerek geçirirken ben de kendime bunu yapmak istemiştim. Yoongi Hyung sonunda bizi ayırıp ona olanları anlattığında Tae benden özür dilemişti. Ama özür dilemesi gereken kişi bendim. Onu korumaya çalışırken duygularını darmadağın etmiştim. Eğer herşey bittiğinde benimle olmak istemezse Taehyung onu mutlu edecekti.
"Hyung. Eğer bittiğinde beni istemezse, yolunuza çıkmayacağım." İkisi de bana şaşkın bakışlar attığında ciddiyetimi korudum.
"Artık çok geç Jungkook. Ona hissettiğim şey arkadaşlıktı. Ondan hoşlandığımı düşünmekle aptallık ettim. Sadece onu beğenmiştim. Ama yine de, umarım sonunda seni istemez. Çünkü onu çok kırdın." Koltuğa oturup başımı ellerimin arasına aldım. Boktan bir adamdım. Onu seven ama inciten bir salak. Ama lanet olsun! Ölmemesi için ondan sonsuza dek vazgeçerdim. Sonsuza dek!

Koruma|Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin