Güzel bir gün

2.5K 176 60
                                    

Gözlerimi kırpıştırıp yanımdaki bedene daha da sokuldum. Henüz uyanmamıştı ama bana karşılık verip sıkıca sarıldı. Yüzünü boynuma gömmüş uyuyordu. Bu o kadar güzel bir histi ki. Onun kollarında olmak, onun bana sarılması. Annie bizi bundan o kadar uzun süre mahrum bırakmıştı ki, ona olan nefretim hergün artıyordu. Biraz doğrulup sevgilimin yüzünü izledim. Uyurken daha çok tavşana benziyordu. Elimi yumuşak, pürüzsüz yanağına koydum. Anında yüzünü elime sürtüp mırıldandı. Uyurken bile bedeninin bana verdiği tepkileri seviyordum. Bugün ona güzel anlar yaşatmak istiyordum. Anniesiz, diğerlerinin ve intikamın olmadığı bir gün. Yanağına öpücük kondurup yataktan kalkmaya çalıştım ama sadece çalışmıştım. Çünkü anında gözlerini gülümseyerek açmış, beni altına almıştı. Ellerimi sevdiğim adamın geniş omuzlarına koydum.

"Günaydın sevgilim." Gülüp kollarımı boynuna çıkardım.
"Günaydın kurabiyem." Kaşlarını çatsa da kızmadığını biliyordum. Eğilip dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Kurabiyen kurabiye istiyor" geri çekilirken dudağını sarkıtmıştı. Hafifçe kıkırdayıp uzanıp onu tekrar öptüm. Sanırım buna hiç doymayacaktım. Dudaklarını dudaklarımda hissetmek, ellerimi üzerinde dolaştırabilmek, sonsuza kadar yapabileceğim şeylerdi.
"O zaman kurabiyeme kurabiye yapmalıyım." Onu üstümden yavaşça itip yataktan kalktım. Dolabımdan açık mavi bir kot etek ve pembe bir crop sweatshirt çıkartıp banyoya yöneldim.
"Ya, burada giyinsene." Sinirle ona dönüp parmağımı salladım.
"Sapık tavşanları sevmem." Yüzünü buruşturup kollarını göğsünde birleştirdi.
"Ama senin sapık tavşanın?" Gülüp kıyafetlerimi banyoya koyarak geri döndüm. Yatakta ona doğru emekleyerek ilerleyip onu da göğsünden iterek yatırdım.
"Bana bak sapık tavşan, tavşanlar çok tatlı oldukları için onları hep ısırmak istemişimdir. O yüzden böyle bakmamalısın." Aynı şekilde bakmaya devam edince sırıttım.
"Ah, söylediğin için teşekkürler. Sonsuza kadar böyle bakacağım." Yüzünü ellerimin arasına alıp ona uzun bir öpücük verdim. Öpüşmemiz derinleşecekken geri çekildiğimde söylendi.
"Ya, hiç böyle hayal etmemiştim. Buraya gel." Onu dinlemeyip yataktan kalktığımda o da kalkmıştı. Ama ben koşarak banyoya girdim.

Giyinip çıktığımda odamda kooku bulamayınca etrafıma bakındım. Sonra mutfağa inip kurabiye için malzemeleri çıkarttım. Ben malzemeleri büyük bir kalıpta çırparken arkamdan belime dolanan eller dikkatimi dağıttı. Geriye, göğsüne yaslanıp gözlerimi kapattım. Gerçekten, zaman dursaydı ve sonsuza dek böyle kalsaydık olmaz mıydı? Bundan asla şikayet etmezdim. Asla. Ama yapmam gereken bir kurabiye olduğu için doğrulup malzemeleri çırpmaya devam ettim.
Onlara şekil verip fırın tepsisine yerleştirdim ve fırına atıp ona döndüm.


Kurabiyeleri fırından çıkartıp bir kaba koyduğumda oyalanmayıp bir taneyi üfleyerek yedi. Ağzı yanınca kıkırdayıp sandalyeye oturdum.
"Yavaş ye tavşan suratlı. Hepsi senin." Dudaklarını büzüp bütün bir kurabiyeyi ağzına attı.
Kurabiyeleri bitirdiğinde-ki bu 5 dakika bile sürmemişti- salona geçip koltuğa yayıldık. Bir film açıp izlemeye karar verdik. Komedi filmiydi. Komedi filmleri hiç yeterince komik olmazdı. Belki de adı komedi olduğu için beklenti hep fazla oluyordu. Yurtta bizden başka kimse olmadığı için rahatça onu itip üstünde yatabilirdim. O yüzden bu fikri uygulamaya koyuldum. Onu ittiğimde şaşırsa da sesini çıkartmayıp onu yatırmama izin verdi. Ben de vücudumun yarısı üzerine gelecek şekilde yatıp başımı omzuna koydum. Elleri hemen belimi bulup beni sıkıca sardı.


Film bittiğinde kookun telefonu çaldı. Kalkıp ondan uzaklaşarak telefonu açmasına izin verdim. Arayan menajerleriydi. Birkaç dakika konuştuktan sonra ona baktım. Telefonu kapatıp eski yerine koydu ve kendi de eski pozisyonunu alırken beni üzerine çekti.
"İlişkimizi açıklayacağımızı söylemiştim, onunla ilgili planı anlattı." başımı kaldırıp ona baktım.
"Nasıl açıklayacaksın?" Başını iki yana sallayıp kafamı tekrar göğsüne bastırdı.
"Bugün hiçbirşeyi düşünmek yok." Başımla onu onaylayıp ona iyice yaklaştım. Ona yakınken bile daha yakın olmak istiyordum. Bu normal miydi? Onu göğüs kafesimin içine koyup hiçkimse görmesin diye saklamak, onu orada herşeyden korumak istiyordum. Ona acı ve geri dönülemez şekilde aşık olmuştum. Ama bu beni ilk kez korkutmadı. Onu kaybetmemek için herşeyi yapacaktım. Bizi ayıran, ayırmaya çalışan herkesten çok büyük bir intikam alacaktım. Ve herşey bittiğinde onunla el ele olacaktım. Onun yanında olmak, onunla kalmak istiyordum. O uyurken onu kendime japonla yapıştırsa mıydım acaba? Yok, bu da çok fazla olurdu öyle değil mi?

Koruma|Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin