Bir takım güzel günler

2K 141 37
                                    

Birkaç gündür Rinonun verdiği korumalar yurdun her yerindeydi. Bu bize hiç özel alan sağlamıyordu. Sevgilimi öpmek için onu evin tenha bir yerinde sıkıştırmam gerekiyordu. Bu çok kötüydü. Eğer sevgilinizin mükemmel dudakları varsa bunu sürekli yapmak istiyordunuz çünkü. Kook bu sürede yardımcı olmuyordu. Geçen gün kendi koruması olan Bunoyla sohbet ettiğimde kıskançlık krizine girmiş beni sırtlayıp odaya çıkartmıştı. Değişik günler geçiriyorduk cidden. Yatakta Kooka biraz yaklaştım. Yaklaşmamla uyanması bir olmuştu. Hafifçe yaklaşayım derken üstüne mi çıkmıştım acaba?
"Günaydınnn sevgilim!" Neşeli bir şekilde konuşması ve boncuk gözlerinin aralanmasıyla gülümsedim. Acaba Tanrının bana Jungkooku vermesi için nasıl bir sevap işlemiştim? Şükürler olsun.
"Günaydın tavşanım." Dirseklerinin üzerinde doğrulup beni öptü. Ve tabii ki, pamuk şeker kıvamındaydım. Ellerimi saçlarının arasına daldırıp onu kendime çektim ve daha uzun bir öpücük verdim. Üzerimdeki yerini alması 3 saniye sürmüştü. Öpüşümüz derinleşirken bacaklarımı beline doladım. Dudaklarına bağımlıydım. Günlük öpücük kotam dolmazsa çok sinirli biri haline gelebiliyordum. Ve birkaç gündür öpücük kotam dolmuyordu. Alt dudağını hafifçe ısırıp geri çekildiğimde yavaşça inledi. Alnını alnıma yasladığı sırada kapımız çalındı.
"Bay Jeon, bir sorun mu var?" Kook sıkıntıyla bir nefes verdi.
"Sikeceğim ama." Fısıldadığında kıkırdadım.
"Hayır Buno, sorun yok." Kapının önünde bekleyen koruma sessizleşince birbirimize baktık. Bir süre bakıştıktan sonra gözleri parladı.
"Seni kaçırsam mı acaba? Böylece istediklerimi yapabilirim." Muzipçe sırıtıp gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.
"Hmm ne yapmak istiyorsun ki?" O da sırıtıp bana yaklaştı. Ve tam o anda kapımız açıldı. Harikaydı. Gerçekten. Süper. Bakışlarımız aynı anda kapıya döndüğünde jimin elleriyle gözlerini kapattı.
"Ay sizi hep böyle yakalıyorum ya. Çok özür dilerim. Ama aşağı inin de kahvaltı edelim yani." Ona onaylar mırıltılar gönderip odadan çıkmasını bekledim. Çıktığında çatık kaşlı sevgilimin yanağına büyük bir öpücük kondurdum.
"Kaşlarını çatma, korkutucu oluyorsun." Gülüp üzerimden kalktı.
"Pekala. Sevgilimi korkutmayacağım."


Kahvaltıdan sonra her zamanki gibi korumalarla birlikte takılıyorduk. Söylemiş miydim? Suho ve Sehun da bizim yurtta kalıyordu. Jungkook'un odasında. Benim odamı vermeyi teklif etmiştim ama o hariç hiçbir erkeğin yatağımda yatmasına izin vermeyeceğini söylemişti. Bazen kıskançlık konusunda garip davranıyordu.
"Sizce Annie ne planlıyor?" Jiminin sorusuna omuz silktim.
"Muhtemelen bizi öldürtmeyi." Yoongi benim yerime düşündüğüm cevabı verince gülümseyip ona öpücük attım. Havalı bir bakış atıp o da bana öpücük atınca Kook araya girmeye yeltendi ama onu ona sarılarak susturdum. Cidden. Bazen gereğinden fazla kıskanç oluyordu.
"Peki bunu engellemek için ne yapacağız?" Hoseok Oppa sorduğunda güldüm. Her zamanki gibi yine bir planım vardı. Bay Rino ve ben hariç kimsenin bilmediği bir plan.
"Bir planım var. Rinoyla bunu düşündük. Ama henüz ondan bir saldırı gelmeden uygulayamayız." Yoongi kaşlarını çatınca ona sessizce ona anlatacağımı söyledim. Çaktırmadan başıyla onayladı.
Ne zaman harekete geçeceğini bilmiyordum ama geçtiği zaman sonsuza dek mutlu olacağımız bir intikam alacaktım. Onunsa bize yapmak istediği gibi hayatı kararacaktı.

Koruma|Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin