İddia

5K 316 110
                                    

Yurda yerleşmemin üzerinden iki gün geçmişti. İki gün içinde her an Jungkook ve diğerlerinin yanındaydım. Tuvalete gittiğinde kapısının önünde bekliyordum. Bu biraz iğrenç olsa da alışmak üzereydim. Bu sürede Hoseok Oppa ile gerçekten çok iyi anlaşmıştık. Bir sorum olduğunda daima soluğu odasının önünde alıyor, onu biraz bunaltıyordum. İlk izlenimim hala değişmemişti. Hoseok Oppa gerçekten çok iyi biriydi. Ne sorarsam sorayım muhakkak cevaplıyor,cevabı kendisi bulamazsa muhakkak Yoongi-ssi'ye soruyordu. Ciddiyim. Ne sorarsam sorayım. Mesela dün gece ona olası bir kavgada köpek balığı mı balina mı alır diye sorduğumda bile cevap vermişti. Sabırlı biriydi. Yoongi de aynı Hoseok gibi televizyonda gördüğümüzün aynısıydı. Sürekli pratik yapıyor,şarkılar üzerinde çalışıyor,uyuyor ya da uyukluyordu. Yavru bir kediyi andırıyordu. Bazı anlar saçlarını karıştırmak istemiştim ama biraz korkutucu olduğu için bu fikrimden hemen vazgeçtim. Çünkü güçlü biriydi. Gruptaki en güçlü kişi olduğunu düşünüyordum. Bunu da aralarında yaptıkları bilek güreşinden anlamıştım. Jungkook'sa sadece gerektiği zaman benimle konuşuyor, o da bir iki cümleyle sınırlı kalıyordu. Yokmuşum gibi davranmayı seçmişti. Nedenini biraz anlıyordum. Kendisi de dönüşebiliyor olmasına rağmen,ondan 18 santim kısa bir kadın tarafından korunmayı yediremiyor olabilirdi. Ya da direkt olarak umrunda bile olmayabilirdim. İkinci seçenek beni biraz kırardı ama sorun yoktu. Zaten bu sorun çözüldüğünde ne onu ne de diğerlerini bir daha görmeyecektim. Hoseok Oppa'yı göremeyecek olmak beni şu an çok üzmese de,ileride üzeceğini düşünüyordum.

O mesajdan sonra başka bir mesaj daha gelmişti. Bu seferkinde evdeydik ve evde kameraya dair hiçbirşey olmamasına rağmen Jungkook ve Taehyung'un oyun oynadığını bildiğini söyleyen bir mesajdı. Mesaj gelir gelmez aklıma hacklendiği gelmiş olsa da ona dair bir iz de bulamamıştık. Mesajları atan kişi bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu. Onu bulmak zorundaydım. Bulamazsam daha çok para kazanırdım ama yine de telefonuna bildirim geldiğinde Jungkook'un irkildiğine şahit oluyordum ve aslında gerçekten pek birşeyden korkacak birine benzemiyordu. Ve o korktuğunda, sebebini anlayamadığım şekilde midemde birşey yanmaya, giderek yukarı tırmanıp boğazıma doğru hareketlenmeye başlıyordu. Bu histen hoşlanmamıştım. Olası her kişiyi göz hapsine alıyordum. Hatta Bts üyelerinden bile şüphelenmiştim. Acaba onu kandırıyor olmaları mümkün müydü? Birbirlerine birkaç eşek şakası yaptıklarına şahit olmuştum. Ama mesajları kendileri atmadan nasıl herşeyi bilebilirlerdi? Mesajlar geldiğinde hep hepimiz aynı yerde oluyorduk. Zaten onlar maknaelerinin gözlerinin içine bakıyordu. O yüzden bu düşüncem 10 saniye sürmüştü. 

Kapım tıklatıldığında üzerimi değiştirmek için dolabın önünde dikiliyordum. Gelen Hoseok Oppadan başkası olamayacağı için civcivli pijamalarımı biraz düzeltip girmesi için seslendim. Sonuçta bugün tatildi. Birşey yapmayacakları için bu saate kadar pijamayla durmamda sakınca yoktu. Zaten onun beni pijamayla görmesinde de bir problem olmazdı.
İçeri yüzünde her zamanki alaycı ifadesiyle Jungkook girdiğinde kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Odama daha önce hiç gelmemişti. Üzerinde beyaz yarım kollu bol bir tişört, altında gri eşofman altıyla bile çekiciydi.
"Günaydın, rahatsız ettiğim için üzgünüm. Hep birlikte spor salonuna gidiyoruz. Ona göre hazırlan." Tavrı karşısında gözlerimi devirmek istedim ama yapmadım. Sonuçta o patrondu. Onu başımı sallayıp onayladım ve dolaptan siyah yüksek bel,yanları ince beyaz çizgilerle kaplı dar bir eşofman altı ve beyaz yarım kollu bir tişört çıkarıp yatağımın üstüne fırlattım.
"Exo da bizimle geliyor, acele et." Duyduğum cümle üzerine aniden modum düşmüştü ama göz devirmekle yetindim. Kapıdan çıkmak için hareketlendi. Kapıyı kapatmadan önceyse yüzünde garip bir gülümsemeyle tekrar bana döndü. Baştan aşağı süzdükten sonra o sözler dudaklarından döküldü. Ve ben kızarmaya başladım.
"Güzel pijama."

Koruma|Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin