Sadece Şaka?

Bölüm 22

Oy verirseniz sevinirim 🖤

Keyifli okumalar
.
.
.

Oturduğum yer bahçeyi full HD görürken Cenk'in yanındaki o kızı gördüm.

Kızla göz göze gelince gülümsedim.

-Seni plastik ruhlu barbie çakması peynirgiller sülalesinden çökelek tipli kaşar seni!

-Oha!

Dışımdan mı dedim ben onu ya?

-Bak şimdi, şu karşında gördüğün yakışıklı çocuk varya hani...

Onaylaması için duraksadım.

Can kaşlarını çatmış ve eline telefonu alıp ön kamerasını açmıştı.

Ona anlamaz gözlerle bakarken yüzünü beğeniyle süzdü.

-Evet karşımda gördüğüm yakışıklı çocuk varya... Ee?

-Ya gerizekalı!

Koluna vurup devam ettim.

-Anlatmıyorum işte! Küstüm! Hi, zaten ben seninle küsmüştüm! Beni kullandın resmen!

Kocaman gözlerle Can'a bakarken Can 'Ne oluyor AYKÛ?' dercesine yüzüme bakıyordu.

Gözümün arkasından da Polat'ın gülmemek için dudaklarını dişlediğini görebiliyordum.

Serkan ve Aktan'ın aksine.

Kahkahalarının yanında ekstra olarak kulağıma dolan cümle ile kaşlarımı çattım.

-Yüce Rabbim, ne de doğru bir sözmüş "Yaşattığını yaşamadan ölmezsin." sözü. Hepsini çıkart lütfen şu pezevenkten. Amin.

Acaba Cenk'te yaşattığını yaşar mıydı?

Umarım yaşamazdı. Çünkü ben onun üzülmesine katlanamazdım.

-Ne nankör adamlarısınız lan siz! Ne kötülüğüm dokundu size!

-Lan şerefsiz herif! Her sabah suratıma kek malzemelerinden başka birini dökmemen için yarım saat erken uyanıyorum lan senin yüzünden! Daha konuşuyor musun bir de ibne!

Aktan'ın gayet sinirli olmasına rağmen, yüksek ihtimalle dikkat çekmemek için normal insan sesi seviyesinde konuşması ayakta alkışlanacak bir performanstı bence.

Gözlerim Cenk ve yanındaki örümcek suratlı ahtapotta iken kulaklarım masada konuşulanlardaydı.

-İyilikte yaramıyor şimdiki nesile! Bir kere ben internette gördüğüm bir maskeyi sana da yapmak istemiştim ki yüzün bir boka benzesin. Ama görüyorum ki her zamanki gibi nankörsünüz Aktan bey. Cık cık cık cık cık, yazık!

Can çarpılmasa iyiydi. Aktan, Allah var yakışıklı çocuktu. Ne yakışıklısı be? Taştı bu çocuk resmen.

Ama Cenk daha yakışıklı.

-Ben senin yüzünde deneyeyim o maskeyi de bir gör bakalım. Ne katmıştın maske yapmak için yumurtanın içine? Sirke, kola, yağ... Bir de en son maske tutsun diye de sürdükten sonra suratına un dökecektik değil mi? Eksik kaldı mı?

-Lan oğlum, benim suratım bebek poposundan daha bebek poposu gibi. Şu mükemmelliğe bakar mısın? Ya da bakma vazgeçtim. Şimdi o kem gözlerinle nazar değdirirsin falan. Kalsın, istemem.

-Yersiz egolarınla bitecek öğle arası. Ayrıca suratın bebek poposuna değil, popoya benziyor. Hatta benzemiyor... Direk göt suratlısın. Sus artık.