_Okulda Operasyon_

1.1K 28 0
                                    

Mila Altemur'un göz kırpmasına aldırmadı. Ama heyecanlandığı belliydi çünkü mal gibi sırıtıyordu.
İyiydi, güzeldi eğlence bulmuştuk ama bunlar tam bir salaktı.
"İyi güzel hadi sağolun ama siz bunu önceden yaptınız mı?" dedi Aybüke. Sonunda konuştun be kızım. Benim düşündüğümü oda anlamıştı demek ki veya korktuğu için soruyordu bilmiyorum.
"Milyonlarca kez" dedi Berk.
Elimi alnıma vurdum ve kafamı kaldırarak Yağız'a döndüm.
"Peki bu milyonlarca kez yaptığınız işi düzgün yaptığınıza emin misiniz?" dedim.
"Nasıl yani, yakalanmadık işte okul bizim" dedi Yağız anlamayarak.
Tam da tahmin ettiğim gibi. İzel dediğimi anladı ve devreye girdi.
"Siz tam bir salaksınız, gizli operasyonlarla ilgili hiçbir bok bilmiyorsunuz değil mi?"dedi.
"Hey sizi sakladık ve gizlenmenizi sağladık teşekkürünüz bu mu?" dedi Altemur.
"Evet bu çünkü hiç bir planınız yokmuş şuan okulda kilitliyiz güzel ama okulda 50'den fazla kamera var ve siz milyonlarca kez yaptığınız bu işte bunu hiç düşünmemişsiniz demek oluyor ki her defasında burada olduğunuz biliniyormuş bunu yapmadan önce şalterleri indirmeliydiniz sonra saklanmalıydınız! "dedim. Bunlar eğlence nasıl yapılır bilmiyorlardı.
"Oha abi biz bunu neden düşünemedik?" dedi Berk. Bense göz devirerek cevap verdim.
"Zekiymişsin lan" diyerek kafama vurdu Yağız ve bu bardağımı taşıran son damlaydı.
Arakamı döndüğüm an üstüne çıktım ve ilk olarak tokat attım sonra saçını çektim sonra karnına yumruk attım sonra iğrenç penisine dizimi geçirdim ki biri belimden tutup beni havaya kaldırdı. Kim olduğuna bakmaya çalıştım ve bu Ateş'ti.
Herkes gülüyordu ama ben burnumdan soluyorumdum.
"Bırak!" diye bağırdım
"Önce uykumdan uyandırdı sonra üstüme çıkıp ağzıma o pis eliyle dokundu yetmezmiş gibi de kafama vurdu. Bu daha çok az ona!" diyerek bağırmaya devam ettim ama ben dışında herkes gülüyordu.
Yağız ise şaşkındı canı acıdığı belliydi ama bende de kız gücü vardı ne kadar canını acıtabilirdim ki?
Yağız ayağa kalktı ve üstünü düzeltti ben ise hala Ateş'in kolunun altındaydım. Beni nasıl tek koluyla tutabiliyordu bu?
Kafamı olabildiğince Ateş'e çevirdim ve beni yere indirmesini ima eden bakışlar attım. İlk suratıma boş bir ifade ile baktı sonra durumu anlayıp beni indirdi.
"Şimdi ne yapacağız?" dedi Berk.
"Eğleneceğiz" dedi İzel sırıtarak ve devam etti.
"Ama bizim yöntemlerimizle"
"Peki nasıl oluyormuş sizin yöntemleriniz?" dedi Ateş bu sefer son noktayı Mila koydu.
"İzleyin ve görün"

"Ne olursa olsun sizin salaklığınız yüzünden ilk başta görüneceğiz ama düzgün bir şekilde görülmeliyiz, yanlış anlaşılma olmamalı yani ilk iki kız çıkıp en alt kata inecek, biri kameranın önüne geçip dikkati üstüne çekmeye çalışacak öbürü ise biraz bekledikten sonra hemen şalteri kapatacak... " yaptığımız planı çocuklara anlatıyorduk ki Yağız sözümüzü kesti.
" Neden direk kapatımıyoruz ki? "
" Çünkü direk kapatırsak ve bu görüntüler müdüre giderse ceza alabiliriz biri kameranın önüne gidince görüş alanını kapsayacak ve izleyenin dikkati ona gidecek arkadan şalteri kapattığında ise kapatan görünmeyecek, hiç mi beyin yok sizde? "dedim sonra İzel anlatmaya devam etti.
"Şalteri kapatan haber verdikten sonra geri kalan sınıftan çıkıcak ondan sonrası hepimize kalmış"dedi.
" Peki kimler çıkacak dışarı? "dedi Altemur. Bu sorunun üstüne herkes birbirine bakmaya başladı aman ne korkakmışsınız.
" Tamam ben çıkarım kim gelecek benimle"dedim.
Gene kimseden ses çıkmayınca Aybüke'nin elinden tutup çektim ve kapıya doğru gitmeye başladım.
"Neden ben ya başka birini seçsene"
"Sus ve yürü şalteri sen kapatacaksın"dedim ve sınıftan çıktık.
Aybüke ile kameralara arkamızı vermeye çalışarak en alt kata indik şalterleri bulmamız biraz zaman almıştı ama sonunda bulmuştuk.
" Şimdi ben kameranın önüne gidip dikkati kapacağım sende 1 dakika sonra çık ve bütün şalterleri kapat kapattıktan sonra da İzel'i ara tamam mı?" Aybüke sadece kafasını sallamakla yetindi.
Hemen kameranın önüne geçtim ilk olarak el salladım sonra iki elimi sallayarak zıplamaya başladım, spastikçe hareketler yaparken birden kameranın ışığının kapandığını görünce rahatladım ve arkamı dönmemle şok oldum.

İzel Dizgin:

Biz kızlardan haber beklerken düşünmeye başladım. Belkide çocuklarla  arkadaş olabilirdik, benzer özelliklerimiz vardı sadece bize gıcık davranmasalar belki bir ihtimal arkadaş olabilirdik yani neden olmasın ki dimi?
Telefonumun çalmasıyla irkildim ve telefona baktım Aybüke arıyordu. Beklemeden açtım.
"Hallettiniz mi?"
"Evet sorun yo..." Aybüke'nin cümlesi yarıda kesilmişti ve arkadan büyük bir ses gelmişti. Korkuyla telefona baktım ve kulağıma geri koydum.
"Aybüke ne oldu?" çocuklar benim telaşlandığımı görünce onlarda merakla bana bakıp 'ne oldu' sorularını soruyordu ama Aybüke'den ses gelmiyordu. Çocuklar susmayınca telefonu hoparlörlere aldım ve masaya koydum.
"Aybüke ses versene kızım ne oldu?" ama hala ses yoktu korkmaya başlamıştım.
"Ne oluyor lan" dedi Berk. Bilmiyorum manasında kafamı salladım.
"Acaba birimi var okulda ne oldu ya" dedi Mila, onun da korktuğu belliydi ve birden telefon kapandı.
Telefon kapandı. Nasıl ya?
Büyük bir sesin ardından sessizlik ve kapanış?!
Korkuyla kafamı kaldırdım ve karşımda duran Ateş'e baktım. Onunda bir şey anlamadığı çok belliydi.
"Niye kapandı bu şimdi?" dedi Altemur sakindi ama sesinde marak hissetmiştim.
Biz ne olduğunu anlamaya çalışarak  birbirimize ve telefona bakmaya başladık.

BİZİM ADIMIZ: SONSUZLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin