BİZİM ADIMIZ: SONSUZLUK

_Soyunma Odası_

Hazan Uğurlu:

Okula girdikten sonra müdür odasına doğru gidiyorduk okulda ciddi anlamda yakışıklı çocuklar vardı hep birlikte koridordan sağa döndüğümüz an şok için de kaldım.
"Ayyyy çok özür dilerim ya bilerek olmadı yemin ederim ben sizi gö..."
Aman ne güzel! Buz gibi Cola ile yıkanmakta listemden çizildiği halde başıma gelmeyen daha çok şey var.
"Tamam sakin, sorun değil." Aslında büyük bir sorun.
Kızlar şok için de olayı kavramaya çalışıyorlardı. Anlamak ne kadar kolaysa!
"Yanınıza küçük bir ihtimal yedek t-shirt getirmiş olabilir misiniz?"
Umutla yüzlerine bakmaya başladım ama kimseden ses çıkmıyordu çünkü okulun ilk günü kimse Cola ile yıkanacağı için yanına yedek giysi almazdı özellikle İLK GÜN! Dediğim gibi rezil de olmuştum şimdiden sonrası hiç bir şekilde umrumda olmayacaktı.
" Benim var, zaten suçluyum size kıyafetimi vermeme izin verin lütfen." kıza döndüm ve kabul ettim çünkü başka bir çarem yoktu zaten.
"Tamam. Siz gidin ben üstümü değiştirdikten sonra yanınıza gelirim." kızlar kafalarını salladıklarında ben tanımadığım kızla soyunma odasına doğru gidiyordum.
Soyunma odasına geldiğimizde kız hızla dolabına gitti ve açtıktan sonra içinden bir t-shirt çıkarıp kapattı.
" Bu olur değil mi? " kafamı olumlu anlamda salladım. Kız giysiyi verdikten sonra giyinmem için dışarı çıkıp gitti.
Çantamı sırtımdan indirip yere koydum ve colalı t-shirtümü çıkardım ve anında kızın verdiğini giydikten sonra kirli badimi çantama attım.
Çantamı sırtladıktan sonra kapıya yönelmemle bir kız sesi duydum, kafamı sesin geldiği yöne çevirdim ama etrafta birileri görünmüyordu tam çıkıcakken bu sefer inleme sesi geldi.
Olduğum yerde kaldım inşallah bu düşündüğüm inleme sesi değildi. Yavaşca sesin geldiği yere gittim ve gördüğüm manzara ile günün ikinci şokunu yaşadım. Allah'ım yeni okul yılıma ne kadar da güzel başlıyorum.
Karşımda bildiğin sevişiyorlar lan!
Bir dakika o... o çocuk sabah gözüme takılan 4 çocuktan biri. Ama o nasıl ve ne zaman buraya inebilmişti aynı zaman da burası bir okuldu bunu nasıl yapabiliyorlardı? Midem kalktı yemin ediyorum kusacağım.
İki dakika daha onları izledikten sonra ayrıldılar ve kız dolapların arkasına geçip gözden kayboldu ama benim gözümden o büyük penis kaybolmuyordu. Bu nasıl bir salaktı insan seviştikten sonra pantolonunu giymesini bilmez miydi? Aha şimdi kusacaktım.
Çocuğa ondan iğrenirmiş gibi bakmaya başladım o ise orada olduğumun hala farkında değildi.
Üstünü giydikten sonra arkasını döndü ve yürümeye başlamıştı ki benle göz göze geldi.
Korkuyor muydum? Asla. Beni görünce şaşırmış mıydı? Muhtemelen. Tanık olduğum için bana zarar verir miydi? Belki. Bunun yüzünden kaçacak mıydım? Hayır.
Sırıtmaya başladı. Ciddi misin? Bu durumda hangi insan mutlu oldurdu? Sevişirken beni yakaladılar aman tanrım ne kadar mutlu oldum şuna bakın!
Bu sırada tam karşıma geçti ve konuşmaya başladı.
"Sex izlemek hobin mi?"
"Okulda olduğunun farkındasın değil mi?"
"Yani bu canlı sex izlediğin kanıtını değiştirir mi?"
"Sen nasıl bir terbiyesizsin?"
Çocuk benden uzun olduğu için suratıma doğru eğildi. Suratına kusmam an meselesiydi.
"Sen yeni kızlardansın değil mi?"
Suratına kusmadan burdan gitmeliydim ve hemen arkamı dönüp oradan çıktım. Biraz daha kalsaydım emin olun oracıkta kusmaya başlardım.
Hemen kızlara nerede olduklarını sorup yanlarına gitmek istiyordum bende öyle yaptım.
Bana hangi sınıfta olacağımızı Mila söyledikten sonra zaman kaybetmeden sınıfa çıktım.
Kızlar oturuyorlardı hemen yanlarına geçip oturdum. İzel kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı.
"Bir sorun mu var sinirli gözüküyorsun."
Onlara ilk günümün berbat gittiğini söyleyerek morallerini bozmak istemiyordum.
"Hayır sadece sabahki olaya sinirlendim o kadar."
İzel daha fazla sorgulamadan ders başladı. Yeni öğrencileriz diye kısa bir tanışma ve gerisi bu yılın çok verimli olması gibi gereksiz konular konuşuldu.
Tenefüs olduğunda hepimiz rahatlamıştık nefes almak için sınıftan çıkıp koridorun bir köşesine geçtik.
Ah ne tesadüftür ki o midemi bulandıran çocukla geri kalan 3 arkadaşı da iki dakika sonra dışarı çıktılar. 12.sınıftılar ama piçin teki oldukları çok belliydi.
Birden Mila'nın çocukları kestiğini görünce sinirlendim çünkü hepsi aynı boktu.
"Mila başka erkek mi yok bırak şunlara bakmayı!"
Sanırım sesim biraz sinirli çıkmıştı çünkü kızlar bana şaşırmış bir şekilde bakmaya başladılar.
"Hazan iyi misin geldiğinde de sinirliydin şimdi de erkek kesme konusunda Mila'yı uyarıyorsun?"
İzel elini alnıma koyarak ateşim var mı diye baktı. Sanırım olayı anlatmalıydım bu şekilde onlarla mesafemizi koruyabilirdik.
Bende soyunma odasına gittikten sonra olanları anlattım.
" Vay şerefsizler yakışıklı oldukları kadar da göt heriflermiş"
Mila'nın dediğine gülmeye başladık çünkü haklıydı yakışıklılardı ama bu kişiliklerini arka planda tutamazdı.
Biz konuşmaya devam ederken gözüm onlara kaydı ve sabah ki çocuğun yanındaki buraya baktığını gördüm ama sanki bakışları şeye... oh hayır Aybüke'ye! Tamam kızın sevgilisi olduğunu bilmeyebilirler ama bu okulun ortasında kızı dikizlediği gerçeğini yok etmiyordu ki onların bakışları bile midemi kaldırmaya yetiyordu.
"Kızlar ben su almaya gidiyorum gelecek olan var mı?"
Hepimiz masum bir şekilde Aybüke'ye kafa sallarken o göz devirdi.
"Peki istediğiniz bir şey var mı?
Hepimiz aynı anda gene olumsuz anlamda kafamızı salladıktan sonra kantine indi.
Aybüke ineli birkaç dakika geçmişti ki bize bakan çocukla midemi bulandıranın orada olmadığını gördüm. Korktuğum olabilir miydi? Lütfen olmasın.
İçim içimi yiyordu ve ben burada bekliyemezdim. Kızlara kısa özetle çocuklara göz kulak olmalarını ve aşağı doğru inerlerse onları durdurmalarını söyledikten sonra hemen kantine indim.
Kantin çok kalabalıktı ama bir kısımda toplanmışlardı hemen aralarından geçerek ortaya çıktım ve gördüğüm şeyle kahretsinki günün üçüncü şokunu geçirdim.
İsmini bilmediğim çocuk Aybüke'yi duvara yaslamıştı, sabah ki çocuk ise elleri cebinde onlara bakıyordu beni gördüğün de kaşlarını çattı.
Beklemeden onlara doğru gitmeye başladım, çok sinirlenmiştim.
Sabah ki çocuk bana doğru gelip önümde durdu.
"Siz nasıl bir şerefsizsiniz ya!" bağırmaya başlamıştım okulun içinde nasıl böyle bir şey yapabiliyorlardı ve neden kimse buna bir şey demiyordu?
Diğer çocuk ise şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
Önümde ki salağı itip Aybüke'nin elinden tuttuğum gibi kendime çektim.
" Sen ne kadar da hırçın bir şey çıktın."
Sakin ol arkanı dön ve git sabah ki gibi.
Suratına bakmadan arkamı döndüm ve tam gidiyordum ki kolumdan çekerek beni kendisine döndürdü.
Hemen kolumu geri çektim ve sakin olmaya çalışarak konuştum. Artık ne kadar sakin olabilirsem!
" Eğer bana bir daha dokunursan çok kötü olur!" tehditkar bir şekilde gözlerinin içine bakıyordum. O ise bundan zevk alıyormuş gibi sırıtıyordu.
Hiç beklemediğim bir anda parmaklarıyla göğsüme dokundu.
İşte şimdi zıvanadan çıkmıştım ve kendimi tutamadım.
Dizimi sabah gördüğüm büyük sikene geçirdim. Orasını tutarak kıvrandığında itip yere düşmesini sağladım. Ve sertçe konuştum.
"Sana bana dokunma demiştim!" arkamı döndüğüm an Aybüke'nin elinden tutup onu kantinden çıkardım. Oradaki kalabalık umrumda bile değildi. Hemen kızların yanına gitmek için merdivenlerden çıkmaya başladık.