Yerdeki çocuğu biri kaldırmaya çalışırken başka biri de hızla gelip Yağız'a yumruk attı.
Yağız yumruk darbesine karşı bir yere tutunamayıp yere düştü.
Hazan anında çocuğa döndü, çocuk bu sefer Hazan'a elini kaldırmıştı ki Altemur sert bir şekilde o eli tuttu ve çocuğun tam gözüne bir yumruk ile çocuğu uzaklaştırdı.
Hazan Altemur'a "teşekkür ederim" diyerek arkasını döndü.
Büyük bir kavga kopacaktı, şimdiden herkes birbirine girmişti.
Bu duruma karşı ciddi kalmam gerekiyordu ama ben bunu beceremiyordum bunda içkinin etkisi vardı ama daha çok Hazan yüzündendi. Neden mi? Çünkü, bekleyin yaptıklarını anlatıyorum. Yağız'ın yanına ilerledi ve yavaşça eğilerek dizlerinin üzerine oturdu.
Yağız oturur pozisyona geçti ve kendine gelmek için başını iki yana salladı.
Hazan bir dakika boyunca Yağız'ın suratına boş ifadelerle baktı Yağız da Hazan'a döndü ve bir şey diyip demeyeceğini çözmeye çalıştı.
O dördüncü bardağı içmesine izin vermemeliydim.
"İyi misin?" dedi sonunda Hazan. Sesi boş ile masum tonları arasında gidiyordu. Yağız onaylar şekilde başını salladığında "iyi" dedi ve Yağız'ın yanına oturarak kavgayı izlemeye başladı.
Biz kızlarla kavga ile Hazan arasında giderek kahkalara boğuluyorduk.
Sonunda sakinleştiğimde uzun boylu çocuk kolumdan tutarak ona dönmemi sağladı.
"Sen neye gülüyorsun güzellik?" dedi. Sertçe kolumu çektim ama çok sert tutuyordu.
"Sen kime dokunduğunu sanıyorsun güzelim?" dediği an çocuğun suratına bir darbe indirdi Ateş.
Mila sorhoşluğun etkisiyle "ama hep yumruk birazda tekme tokat girişin ya!" diye bağırdı ve sonra Aybüke ile kahkalarla gülmeye devam etti.Yağız CanKurt:
Hazan'nın içmiş hali yine o gibiydi sadece bir üst seviyesi diyebilirim.
Cenk her zamanki yavşaklığını yapmıştı ama bu sefer yaptığı kişiyi diğer kızlar gibi sanması en komik olanıydı tabii sınırı aşması benimde sinirlerimin aşılmasına neden olmuştu.
Sinirlenmem Hazan ile ilgili değildi Cenk'in yavşama biçimi çok miğde bulandırıcı aynı zamanda ters düşüyordu bana.
Sonuç olarak evet o çocuğa yumruğumu hediye ettim ama karşılığında da bana yumruk hediye edildi.
Normalde ortalığı yıkardım ama bu sefer sinirlenmemi bir şey engelledi nasıl oldu neden oldu bilmiyorum ama Hazan'nın hareketleri çok... nasıl desem? Çocuksuydu. Bunu biraz sarhoşluğu veriyorum ama hareketleri ve konuşması daha yumuşak, yavaş ve bir çocuk gibi saf.
Bunun tam tersi olması gerekirdi ama şu zamana kadar tanıdığım en garip insan Hazan! Bu nedenle bunu doğal karşılayacağım.
Peki şuan ne mi oluyor?
Hazan ile oturmuş kavgayı izliyoruz komik, durumumuz çok komik ama hazan o kadar ciddi ve heyecanlı izliyor ki gülmek yerine ona katılasım geliyor.
"Ayy ne pis vurdu" dedi gülerek ve bana döndü "gördün mü?" güldüm kafamı evet anlamında salladım ve o kavgaya geri döndü bende döndüm.
Arkadaşlarım şuan dayak yiyor ama bunu izlemek beni eğlendiriyor nasıl bir psikolojideyim ben?
Mert Altemura sert bir şekilde vurunca Altemur sendeledi.
"Oha, çüş be yavaş ya" diye bağırdı Hazan. "Sen şimdi bekle!" diyerek ayağa kalkmaya çalışırken - başının döndüğünü tahmin ediyorum- kalkamadan geri oturdu.
Kafasını tutarak bana döndü "uff kafam çok fena. Dönüyor mu ağrıyor mu anlamadım." dedi.
Çok şirin değil mi yoksa bana mı öyle geliyor?
"İlk defa mı bu kadar içtin?" dedim elimi kafasına koyarak. Aynı zamanda gülüyordum.
"Bilmem. İlk defa mı bu kadar içtim ben?" dedi bana sorarak.
Büyük bir kahkaha attım.
"Ben sarhoşum sen ona dua et!" dedi kızarak.
"Evet sen sarhoşken biz anlaşabiliyoruz sadece bunu anladım."
Kafasını salladı ve önüne döndü, bende döndüm.
Dönmez olaydım! Manzaraya gel.
Aybüke Selim'in sırtında Selim'i tekmeliyor.
Mila Altemur'un omzunda debelenirken Altemur Mila'yı korumaya çalışıyor.
İzel ile Ateş'in ne yaptığı belli değil.
Sinemaya gel sen! Bir mısır patlatmamız eksik.
Sonunda görevliler gelip çocukları ayırdığında herkes pert olmuştu.
Cenkler bardan atılmıştı bize birkaç kınama lafları atılıp gidilmişti.
Tanınıyor olmanın güzel yanlarıydı bunlar bar sahibi ile arkadaş olmasaydık bizde götümüze tekmeyi yemiştik.
"Oğlum siz ne yapıyorsunuz!" dedi Ateş.
"Ne yapıyoruz ya!" diye bağırdı Hazan Ateş'e.
Çocuklarda fazla yaralanma yoktu Berk' in dudağı Altemur'un kaşı patlamıştı. Nasıl oldu da Ateş'in bir yeri patlamamış anlamadım ama sormayacaktım.
"Hazan sen o dördüncü bardağı niye içtin?" dedi İzel.
"Canım istediği için." dedi.
İzel göz devirerek güldü. Hazan'ın elinden tuttu "Hadi kalk eve gidelim" dedi.
Hazan kafasını iki yana sallayarak İzel'e bakmayı sürdürdü.
İzel doğruldu ve arkasını döndü. Sabır çekmişti bundan emindim.
Ayağa kalktım ve Hazan'nın kollarından tutarak kaldırdım. Hazan ayağa kalktığında ilk bir dengesini kaybetti ama sonra bana tutunarak sabitlendi.
Acaba yarın bu olanları hatırlayacak mıydı? Hiç sanmıyorum ama bana yakın davranabildiğini görmüş oldum bunu hatırlamasa da yüzüne vuracaktım.
Bir anda Hazan kolumu bıraktı ve ellerini birbirine vurdu sonra kollarını iki yana açtı.
"Tamam iyiyim" dedi canlı bir şekilde bağırarak. Ne olmuştu birden? Masaya döndü ve çantasını aldı, Aybüke'nin ve Mila'nın da çantalarını alıp onlara verdi "şimdi gidebiliriz" diyerek önden yürümeye başladı.
Gözlerimi kısarak ne olduğunu çözmeye çalıştım ama hayır hiçbir şey anlamadım.
İzel'e döndüğüm de "o öyle" dedi göz devirerek güldü.
Hazan'a döndüğümde önden düzgünce yürüyordu arada bir sendeliyor arkasına dönüp "iyiyim" diye haber veriyor ve yürümeye devam ediyordu. Gerçekten çok komikti ama aynı zamanda da çok şirin. Kesinlikle normal değildi!İzel Dizgin:
Zorla da olsa taksiye binip eve gelmiştik.
Eğlenmiştim, hemde çok ama aynı zamanda da yorulmuştum. Kızlar hemen üstlerini değiştirip yattılar.
Ben önce bir soda içerek ayılmaya çalıştım, hafif ayıldığımı hissettiğimde hemen üstümü değiştirdim ve yorgunluğuma karşı koyamayarak yatağıma girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM ADIMIZ: SONSUZLUK
Teen Fiction× 4 birbirinden şerefsiz erkek arkadaş ve 4 birbirinden güzel kız arkadaşlar buluşması. × Sex'i yanlarından ayırmayan erkekler okula gelen yeni 4 kızı gözlerine kestirmiştir tabi bu isteklerini karşılayabilecek kızların tek gecelikten fazla olabilec...