_Hazan İyi Misin?_

273 10 0
                                    

Düşman okulumuzdan ve bar gecesinden hatırladığım elemanlar karșımız da duruyorlardı.
Hazan gözlerini devirdi ve cevap verme tenezzülünde bile bulunmadan önüne döndü bende aynı şekilde, tabii önümüzde oturan çocukların gergin ve sinirli bakışlarını görünce istem dışı olarak yerimde biraz kıpırdandım rahat bir pozisyona girince de hepsine teker teker uyarıcı bakışlar attım.

"Önünüze döner misiniz!" dedi Hazan. Onlara sinirlendiklerini göstererek daha çok haz almalarına neden oluyorlar ve bundan ben haz almıyorum açıkcası muhtemelen Hazan da aynısını düşünüyor ki böyle bir tepki verdi.

Yağız Hazan'nın sözüyle Hazan'a bakmaya başladı, fazlasıyla rahatsızdı. Çocukların bu insanlara neden bu kadar nefret duyduklarını bilmiyorum tamam evet pek sevilecek bir tipleri yok ama yine de bu kadar düșmanlığın altında yatan geçmişi de merak etmiyor değildim.

Bir anda üstüme düşen gölgeye döndüm. Adını bilmediğim ama Hazan'a takmış olan çocuk Hazan'ı omuzlarından tutarak baskı uyguluyordu bu Hazan'nın dengesini bozmuş olmalı ki arkaya doğru düşünce çocuk Hazan'ı bıraktı.

Gülerek geriye adım attığında Yağız çıldırmıș gibi kalkarak çocuğun üstüne atladı ve bu hareket çocuğun arkadaşlarını aynı zamanda bizimkileri harekete geçirmiș ve muhtemelen içinden çıkamayacağımız bir kavgayı başlatmıştı.

Hazan ile birlikte hepimiz hızla kalktık.

"Ne yapıcaz?" dedi Mila endişeyle.

"Ayıracağız tabii ki de." dedi Hazan ve çocuklara doğru koşmaya başladı.

Vuran vurana gerçekten fazla karışık bir kavgaydı, Allah'tan etrafta kavgayı görüp polis çağıracak kimse yoktu.

Hemen önümde duran Ateş ve adını bilmediğim çocuğun arasına girmeye çalıştım.

" Ateş bir sakın olur musun kavga bir şeyi çözmüyor." dedim bağırarak ama beni kimse takmadı.

Hazan Uğurlu:

Hemen çocukların yanına koşup kavgayı ayırmaya çalıştık birde 4 kişiye karşı çocukların 3 kişi olması kavgayı eşit kılmıyordu.

İzel Ateşleri ayırmaya çalıştı ama başarısız olunca bende Yağız'dan şansımı kullanmaya karar verdim.

"Çocuk gibi davranmayı bırakır mısınız? Birbirinize sataşmaya yer arıyorsunuz ve bu o kadar gereksiz bir davranış ki, bakın aranızda ne sorun var bilmiyorum ama bu sorunu da büyüten sizlersiniz!" dedim bağırarak ve bu ikisininde bana dönmesini sağladı, işe yarayacağını düşünmemiştim ama yaradı.

"Ne düşünüyorsun Yağızcık? Hazan sence haklı mı?"

"Bana bir daha Yağızcık dersen yemin ediyorum bu yumruğumu suratına yapıştırırım Cenk!" dedi Yağız sinirle havadaki elini ima ederek.

Sinirle ikisini de omuzlarından tutup ters taraflara ittim ve aralarına girdim.

"Yeter! Cidden akıllanmıyorsunuz." dedim.

Adının Cenk olduğunu öğrendiğim çocuk bana sırıtarak bakmaya başladı.

"O akşam canımı yakmış ve beni sinirlendirmiș olmana rağmen fazlasıyla çekici bir kızsın Hazan." dedi bana doğru bir adım atarken.

Arkamda duran Yağız bu söz ve hareket üzerine beni kolumdan tutup arkasına sakladı ve tekrar Cenk'e saldırdı.

"Bana bak Hazan'a yaklaştığını görmeyeceğim, duydun mu beni!" diye bağırdı.

Yağız'ı kolundan tutarak geriye çekmeye çalıştım ama Cenk ateşe körükle gitmeye bayılıyor gibiydi.

"Neden kız senin malın mı? Kızı neye dayanarak sahipleniyorsun çünkü bildiğim kadarıyla hiçbir şeyi olmuyorsun." dedi. Bu çocuğun sırıtışı, konuşması, duruşu kısacası her şeyi neden bu kadar itici?

BİZİM ADIMIZ: SONSUZLUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin