Oyun hem çekişmeli hem de eğlenceli geçiyordu, erkekler çok hırslıydı.
Biri sayı aldığında öbürü hiç zaman kaybetmeden saldırıyor ve bir sayı da öbür takım alıyordu. Biz ise rakip okul ne zaman sayı alsa ayakta alkışlıyor ve çocukların gözüne sokuyorduk.
Şuan durum 15-14 ve bizim okul kazanıyordu.
Gıcığıma giden şey ise bizimkilerden biri her basket attığında bize dönüp bakıyorlardı.
Oyunun bitmesine çok az kalmıştı, telefonumun titrediğini hissettiğimde çantama baktım ve telefon müziğimi duydum ama sesin kaynağını bulana kadar ses kesildi.
Sonunda telefonu bulduğumda Hazan'ın aradığını gördüm ve kızlara haber vererek tribünlerin arkasına, sessiz bir yere geçip Hazan'ı geri aradım.
"Alo? Neredesiniz lan canım sıkıldı." dedi Hazan açar açmaz.
"Özür dilerim sana haber vermeyi unuttuk.
Bu salaklar varya..."
"Evet?"
"Bunlar da basketbol erkek takımındalarmış ve bugün başka bir okul ile maçları varmış, bize söylediler izleyin filan hava attılar. Tabii bizde dalga geçme fırsatını almışken kaçıramazdık şuan onları izliyoruz."
"İnanmıyorum! Ben böyle şansın içine edeyim" diye bağırdı Hazan.
"Hazan seni kudurtmak için demiyorum ama karşı okul da çok iyi erkekler var" cümlemin sonlarına yaklaşırken sesim biraz azalmıştı ve beklediğim gibi Hazan bağırarak tepkisini verdi.
"İyi geldiğiniz de detayları alacağım." dedi ve telefonu kapattı.
Bende telefonu cebime koyup kızların yanına döndüm ama maç bitmişti.
Durum ise 17-17'idi.
Kaybetmemiş olabilirlerdi ama hava attıkları gibi kazanmamışlardı yani dalga geçebilecektik.
Kızlar ile gülmeye başladık ve çantalarımızı alıp tribünlerden inmeye başladık zaten bizim dışımızda çok az kişi kalmıştı.
Sonun da tribünlerden indim ve çantamı omzuma atarak yürümeye başladım.
Çocuklarla dalga geçmek için onların tarafına dönmüştüm ki birine çarptım ve geriledim.
Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktım, bu ne uzun boy be.
Karşımda ki kişi rakip takımdan bana göz kırpan çocuktu.
"Selam" dedi gülümseyerek. Ben ise tek kaşımı kaldırıp "selam" demeyi tercih ettim.
"Bu okuldan olmana rağmen bizi tuttun, bu güzelliği bize çeken ne olduğunu sorabilir miyim?" dedi çocuk.
Suratına yumruğumu geçirmemek için kendimi zor tutuyordum tam ağzımı açmış "pardon siz kim oluyorsunuz?" diyecektim lakin her zaman ki gibi benim sesimi bastıran bir ses çıktı ortaya.
"Bu seni hiç alakadar etmez bence" dedi ses.
Yana eğilip sesin kaynağına baktım ama bakmadan da kimin olduğunu anlayabilirdim.
"Peki bizim konuşmamız seni alakadar eder mi Ateş?" dedi çocuk. Haklıydı ama sesimi çıkarmadım.
"Bak kardeşim burada olma amacın maçtı ve maçta bittiğine göre burada kalma nedenin yok şimdi siktir git buradan" dedi Ateş. Onu ilk defa bu kadar ciddi ve sert görmüştüm, garip bir şekilde bu ifadesi bana birini hatırlattı ama çözemedim.
"Bana bak" diye çıkışıp Ateş'e doğru yürüdü çocuk ama anında Yağız, Berk ve Altemur Ateş' in arkasında belirdi.
Çocuk onları görünce durdu ve iğrenç bir şekilde Ateş'e sonra bana baktıktan sonra gitti.
Ben çocuk gider gitmez Ateş' e döndüm.
"Senden yardım isteyen oldu mu?" dedim. Suratımda hiçbir mimiği hareket ettirmemiştim, sesim ise kızgın veya başka bir duygu hissettirmiyordu boştu, tam anlamıyla boş bir şekilde karşılık vermiştim.
"Bak o heriflerin hepsi yavşağın önde gidenidir..." Yağız Ateş'in sözünü kesti "boşa oksijen tüketen..." Berk Yağız'ın sözünü kesti "kızlarla yatıp rezil eden..." Altemur Berk'in sözünü kesti "hiçbir boka yaramayan..." Ateş Altemur'un sözünü kesti "piçlerin tekidir tamam mı ben uyarmak istedim ha dersen karışma ben onunla yatarım veya daha fazlasını yaparım dersen yatarsın ama daha fazlasını yapamazsın çünkü o seni anında öbür tarafına atar" dedi Ateş.
Son söylediği sözle gözlerimi yuvalarından çıkarana kadar büyüttüm.
"Oha! Terbiyesiz" diye çıkıştım sonra sakinliğimi korumaya çalışarak devam ettim "hem siz de aynı boktansınız, sizde kızlarla yattıktan sonra onları başka bir yere atmıyor musunuz?" sözümü bitirir bitirmez Mila konuştu.
"Her neyse sizle daha fazla konuşmak istemiyoruz biz sadece iyi ezildiğinizi söylemek için geldik şimdi de gidiyoruz."dedi ve arkasını döndü iki adım attıktan sonra çocuklara geri döndü ve" bu arada daha iyi nasıl oynayabiliriz, 'karşı rakibi nasıl yenebiliriz' diye sorarsanız size hemen yardım ederiz merak etmeyin"dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Ben sırıtarak onlara baktım göt gibi kalmışlardı. Daha fazla oyalanmadan bende kızların arkasından yürüdüm ve eve gittik.
Sonunda eve vardığımız da Hazan oturmuş televizyon izliyordu.
Hızla yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum ve tahmin ettiğim gibi anında bağırmaya başladı.
"Ya öpme beni diyorum sana öpme öpme öpme! Sevmiyorum inadına yapıyorsun. Bir daha yaparsan ağzına kürekle vururum yemin ediyorum" dedi.
Ben ise bağırmasını takmadan gülerek ona havadan öpücük attım ve odama gittim. Hızlı bir banyo yaptıktan sonra kızların yanına gittim.
"Ne yiyelim yemek yok dün bitti makarna." dedim.
Hazan yemek lafını duyduğu an oturduğu yerde zıplamaya başladı.
"Kaç gündür canım pizza çekiyor yalvarırım bugün pizza yiyelim lütfen lütfen lütfen." dedi ve Mila da Hazan'a katıldı.
"Evet, pizza yiyelim ya İzel lütfeeeeeen" dedi bir yandan Hazan'a sarılıyor bir yandan da bana yalvarıyordu.
Yalvarmalarının sebebi ise ev yemeği tercih etmem ve sağlıklı beslemekten hoşlanıyor olmamdı ama ne yazık ki pizzaya bende hayır diyemeyecektim.
Göz devirerek güldüm "tamam"
Hazan ve Mila benden onay aldıkları gibi Aybüke ye döndüler ve bu sefer ona yalvarmaya başladılar, sonunda Aybüke de kabul edince pizza sipariş ettik.
Akşam pizzaları yedikten sonra yattık tabii Hazan'ı odaya çaşımamız gerekmişti ve bu bizi zorlamıştı çünkü ben Hazanı öne iterken Mila sağa çekiyordu ve biz yere düşüyorduk. Aybüke ise bizi izliyor ve gülme krizlerine giriyordu.
Sonunda yatağa yattığımda düşünmeye başladım.
Bugün Ateş bana bir yerden tanıdık gelmişti ama kim olduğunu bir türlü çıkaramamıştım. Sorun şu ki bir oyuncuya mı yoksa şarkıcıya mı benzettiğimi de bilmiyordum, belki de yolda yürürken görmüştüm ama o görüntü bana korku hatırlatmıştı ve bunu bu kadar takma nedenim de buydu. Sonunda uyuma isteğiyle düşüncelerimden sıyrılıp kendimi rüyalı bir uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM ADIMIZ: SONSUZLUK
Teen Fiction× 4 birbirinden şerefsiz erkek arkadaş ve 4 birbirinden güzel kız arkadaşlar buluşması. × Sex'i yanlarından ayırmayan erkekler okula gelen yeni 4 kızı gözlerine kestirmiştir tabi bu isteklerini karşılayabilecek kızların tek gecelikten fazla olabilec...