2. Bölüm

3.3K 35 11
                                    

Cengiz, gülümseyerek Atiye'ye baktı. Onunla daha çok vakit geçirmek istiyordu. Bu yüzden "benim hala derse giresim yok." dedi.

Atiye, sadece Cengiz'in yanında bulunduğu için derse girmek istemiyordu. "Benim de." diyerek karşılık verdi.

"O zaman ne yapacağız?"

Atiye, Cengiz'e baktı. Tebessüm etti ve "yürüyelim o zaman." dedi.

Cengiz, ayağa kalktı ve "olur." dedi. Atiye'nin de kalkmasıyla yürümeye başladılar.

Aynı anda rüzgar esmeye ve bulutlar çoğalmaya başladı.

Atiye çantasını kontrol etti. Kaleminin kaybolmamasına sevindi. Yürümeye başladılar. Tenha ara sokaklara girdiklerinde hava daha da karardı. Bulutlar daha da çoğaldı. Cengiz, ara sokakta Golden cinsi bir köpek gördü ve yanına gidip sevmek istedi.

Atiye onu durdurdu. "Yapma." dedi.

Cengiz gülerek bir Atiye'ye bir de köpeğe baktı.

"Bir tane köpekten mi korkuyorsun?"

Atiye çantasından kalemini çıkardı. "O sadece bir köpek değil." dedi.

Cengiz, alaycı alaycı gülerek Atiye'ye baktı. "Ne peki?" diye sordu.

Atiye, kaleminin başına bastı ve "Cerberus!" dedi. Kalem kılıca dönüştü.

Cengiz, neredeyse şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. Yutkunmak istedi, yapamadı. İçinde Atiye'ye karşı ne hissettiğini anlayamadı. Aşk mı, korku mu, merak mı ya da dehşet mi hissettiğini anlayamadı. Köpeğe baktı. Köpek hırlamaya başladı. Yanından diğer başları da çıktı. Kuyruğu bir yılan kuyruğuna dönüştü. Cerberus büyüdükçe büyüdü.

Cengiz, korku ve dehşete kapıldı.

Atiye, Cengiz'in önüne geçti.

"Poseidon'un oğlu olduğunu şimdi kanıtlarsan çok iyi edersin."

Cengiz, şaşırmaya devam ediyordu. Atiye'nin dediğini nasıl yapacağını bilmiyordu. "Nasıl?" diye sordu.

Atiye kılıcını Cerberus'un üzerine savurarak "ellerinle." dedi.

Bu sırada yağmur yağmaya başladı. Yağmur hızla yağıyor, zemini, Cengiz'i ve Atiye'yi ıslatıyordu.

Atiye, kılıcıyla Cerberus'un üç kafasını koparmak isterken sadece bir kafasını koparabildi. Cerberus'un iki kafası çıkarken "lanet olsun." dedi.

"Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum."

Cengiz, yerden oldukça büyük bir taşı iki eliyle havaya kaldırdı ve Cerberus'un kafasına fırlattı.

Taş, ortadaki kafaya isabet etti ve kafa paramparça oldu. Ama yerine iki kafa daha çıktı.

Cengiz, "ben bunu nasıl yapabildim?" dercesine kollarına baktı. Atiye'nin sesini duyarak hayret duygusunu kaybetti.

"Şu lanet ellerini birbirine çırp!"

Cengiz, Atiye'nin dediğini yaptı. Ellerini birbirine çırptı.

Cerberus'un üstünde durduğu mazgallardan mazgalı da Cerberus'u da yukarı fırlatacak kadar su fışkırdı. Sonra da kesilince Cerberus yere çakıldı fakat hemen ayağa kalkmasını bildi.

Atiye "sıra bende." diyerek Cerberus'a saldırdı. Şaşkınlığından yararlanarak kılıcını karnına saplayıp geri çıkardı.

Cerberus ön ayaklarıyla Atiye'ye saldırdı ve Atiye'nin yüzünü korumak için kaldırdığı kolunda pençesiyle derin bir kesik açtı. Tanrısal kanı yere akıttı.

Cengiz, Atiye'ye baktı. Onu korumanın bir yolunu bulmak için kafasını çalıştırdı. Aklına bir fikrin gelmesiyle sırıttı. Musalar ona bir kere daha yardım etmişti.

Cengiz, Cerberus'un üzerine koştu ve kayarak yavaş yavaş hakim olmaya başladığı suların yardımıyla dört bacağının arasından kayarak geçti. Suyu da kendine kalkan yaparak saldırmasını engelledi.

Cerberus büyük bir öfkeyle arkasına döndü. Cengiz'in su kalkanı ile karşılaştı. Suyun üzerine atlamaya hazırlandı ama tam bu sırada Atiye'nin kılıcı tüm başlarını sırasıyla kesti.

Yeni başlar çıkmadan Atiye kılıcını Cerberus'un kalbine saplayıp ruhunu bedeninden çıkardı. Hades'e yeniden yolladı. Cerberus büyük bir gürültüyle yere yıkılırken, Atiye gülümseyerek Cengiz'e baktı.

"Tebrik ederim Poseidon'un oğlu. Bana çok yardımcı oldun."

🛑Bölüm Sonu🛑

Gök Gözlü Athena (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin