Gök Gözlü Athena (+18) (Ara Verildi)

10. Bölüm

Athena; Sengisuss, Ramanos ve Koruyucu'yu gülümseyerek karşıladı. Sonra da Sengisuss'a baktı. Yüzünü avuçlarının arasına alarak dudağına bir buse kondurdu. Sengisuss da karşılık verince devamını getirdi. Sengisuss'un üst dudağını emdi ve kendine çekti. Ramanos öksürünce onun ve Koruyucunun da salonda bulunduğunu hatırladı. Pek istemese de kendini geri çekti. Gülümseyerek ve bozuntuya vermeyerek "bu engeli de başarıyla geçtiniz." dedi. 

Sengisuss, gülümseyerek "evet." dedi. Herkesi oturmaya davet etti ve kendisi de oturdu. Cebinden haritayı çıkardı ve açtı. Açtıktan sonra da salonun ortasındaki sehpaya koydu. Athena'ya baktı.

"Neden burada sadece beş nokta var ve bu noktalar arasında biz yokuz."

Athena, tebessüm etti ve haritaya baktı. 

"Diğer beş Tanrı çocukları güvenli eğitim kamplarında. Orası görünmez ve fark edilmez. Bu yüzden görünmüyor haritada. Siz de artık haritanın yeni sahibi olduğunuz için haritada yoksunuz."

Sengisuss, "güzel." derken haritada Antalya'da bulunan haritanın üzerine parmağını koydu. 

"Bu nokta hareket ediyordu."

Athena, gülümsemeye devam ederek "evet." dedi. 

"Şu an baktığınız harita sihirli."

Sengisuss, "anladım." derken haritadaki diğer noktaları inceledi.

Noktalar; Antalya, Bursa, İstanbul, Çanakkale ve Atina'da bulunuyordu.

Sengisuss, "bulmaya hangisinden başlayacağız?" diye sordu. 

Bu sırada güneşin doğmaya başlayacağı vakit gelmişti ve kapıya birkaç kere vuruldu.  

Athena, ayağa kalktı. Gelenenin kim olduğunu bilmiyordu ama endişelenmeyerek ya da korkmayarak tebessüm etti. "Ben bakarım." dedi ve salondan çıktı. Antreye gitti, kapıyı açtı. 

Athena'nın karşısına beyaz tenli, omuzlarına kadar inen sarı saçlara mâlik bir kadın çıktı. Gülümseyerek avuç içini yukarıya tutrak elini Athena'ya uzattı. "Haritamı alayım Athena!" dedi. 

Athena, tebessüm etti. "İçeriye geç Aphrodite!" dedi. Aprhrodite eve girince de kapıyı kapattı. 

"Haritanın bizde kalmasında sakınca görmüyorum. Sonuçta senin kızını ve diğer tanrıların çocuklarını bulup korumak için kullanacağız bu haritayı."

Aphrodite, gülümseyerek "biliyorum." dedi. 

"Ama benim de kızımı korumam gerekli. O haritayı koruması için Medusa'ya ben vermiştim."

Athena, bir müddet yalancı bir gülümsemeyle Aphrodite'i süzdü.

Aphrodite, Güzellik ve Aşk Tanrıçası olmasının hakkını veriyordu. Gayet güzel ve alımlıydı. Uzun boylu, güzel yüzlü ve güzel fizikli idi. Üzerinde lacivert bir kazak, onun üzerinde de bordo renkli kısa bir palto vardı. Altında, bordo renkli kısa bir etek, ayaklarında ise, yine bordo renkli uzun bir deri çizme vardı. 

Athena, işte karşısındaki bu güzel hemcinsine uzun müddet baktı.

Birbirlerine gösterdikleri yabancı tebessüm hemen belli oluyordu.

"Biz de onu korumak için bulmak istiyoruz zaten."

Aphrodite, korktuğunun başına geldiğini hissetti. Sormaya korktu ama öğrenmesi gerekiyordu. Bu yüzden biraz güç de olsa yutkundu ve "kehanet mi?" diye sordu. 

Athena, sessizce başını salladı. "Evet." dedi. Bu sırada salondan Sengisuss'un "gelen kimmiş hayatım?" diyerek seslenmesini duydu. 

Aphrodite, sesi tanıdı. Poseidon'un oğlu olduğu anladı. Sonra da güldü. 

Athena, kaşlarını çatarak Aphrodite'e baktı. İçinde ona bir kızgınlık beslemiyordu ama yine de öyle gibi gözükmesini istiyordu. Gözlerini Aphrodite'den ayırmadan "şimdi tanıştıracağım." dedi. 

"Sengisuss ile aramızdaki kıvılcımı büyük bir aşk ateşine dönüştüren sensin değil mi?"

Aphrodite, gülmesine devam ederek, buna engel olamayarak "doğru bildin!" dedi ve salona geçti. "Bu da mı Zeus'un cezası idi?" sorusuna "evet." ile karşılık verdi.

Athena, Aphrodite'i takip etti. 

Sengisuss, salona giren kadına baktı, ayağa kalktı. 

Aphrodite'den sonra içeriye Athena da girdi ve gülümseyerek "tanıştırayım." dedi. 

"Karşınızda duran varlık aşk ve güzellik Tanrıçası Aphrodite."

Sengisuss, Aphrodite'in uzattığı elini nazikçe romantiklere yakışır bir şekilde öptü ve tebessüm etti. 

"Ben de Poseidon oğlu Sengisuss." 

Aphrodite, gülümseyerek "memmun oldum." dedi. Ramanos'a baktı ve elini uzattı. 

Ramanos, gülümseyerek uzatılan eli abartılı bir şekilde uzunca öptü. Aphrodite'in güzellik Tanrıçası olmasının hakkını verdiğini tıpkı diğerleri gibi fark etti. Gönlüne bir sevda ateşi düşüp düşmediği konusunda kendisini yokladı. Hayır, aralarında bir kıvılcım çakmışsa da bu ateşe dönüşmemişti. Güzellik Tanrıçası'nın güzelliğine kapılıp kendisini de takdim etmeyi unutmuştu. "Ben de Ares oğlu Ramanos." diyerek kendisini takdim etti. 

Aphrodite, gülümsemesine devam ederek tekrar "memmun oldum." dedi. 

Koruyucu da daha önce Aphrodite ile tanıştığı için ismini söylemeye gerek duymadı. Sadece elini öptü ve herkes bir yere oturdu. 

 Sengisuss, salondakilere şöyle bir baktı. "İlk önce kimi bulacağız?" diye ciddi bir yüz ifadesiyle ortaya doğru bir soru attı. 

Athena, tebessüm etti. "En güçsüz olabileceği tabiki." dedi. 

Sengisuss, bu seferde "en güçsüz kim?" diye sordu. 

Sengisuss'un sorusuna Aphrodite fırladı. "Kızım!" diye yanıt verdi. Ayağa fırladı. 

"Kızım, sizin gibi savaşçı değil. O sadece aşk ve güzellik gücünü kullanabilir."

Sengisuss, "sakin olun!" diyerek ayağa kalktı. Tebessüm etti. 

"Gruplara ayrılırsak daha hızlı davranmış oluruz."

Aphrodite, "güzel fikir." derken ve herkes bu fikri beğenirken Ramanos beğenmeyerek başını sağ ve sola salladı. 

"Peki Pegasus arabasını hangi grup kullanacak?"

Athena, Ramanos'un bu sorusuna güldü ve "bize at mı yok?" diyerek Sengisuss'a baktı. Emir verircesine "bize at çağır Sengisuss!" dedi.

Sengisuss şaşırdı. Bunu yapabileceği aklına gelmedi ve "nasıl?" diye sordu.

 Athena, tekrar güldü. Ama kahkaha atmayarak önce kendisini tuttu. Sonra Cengiz'in elini tuttu.

"Sen Posiedon'un oğlusun. Sadece aklındaki at sayısını belirleyerek bir ıslık çalman yeterli."

Sengisuss, Athena'nın elini tutmasıyla tanrısal bir cesaret duydu. Gülümseyerek "tamam." dedi ve ıslık çaldı. 

Atlar birer ikişer sırasıyla pencerenin önüne dizildi. 

Sengisuss hayranlıkla gülümseyerek atlara baktı. İki elini birbirine kavuşturdu. 

"Bu işi de hallettik. Şimdi gruplar nasıl olacak? Onu konuşalım."

Athena, tebessüm etti. "Orası da kolay." dedi. 

"Senle ben Çanakkale'ye gideceğiz. Ramanos, Koruyucu ve Aphrodite Antalya'ya gidecek ama işin zor kısmı şu: Sadece bir haritamız var."

⭐Bölüm Sonu⭐