Mirza İsviçre'de eğitim almış Mardin'li bir aşiret ağasının oğlu, Sevda ise anne babasını küçük yaşta kaybetmiş dayısı ve yengesi ile istanbul'da yaşayan, üniversite 1. Sınıfta mimarlık okuyan bir genç kızdır.
Sevda ve Mirza birbirlerini hiç tanımadan mail yolu ile arkadaşlık yaparlar. Birbirlerinin ne bir kişisel bilgisini nede isimlerini bilirler, bu yüzden Mirza, Sevda'yı beyaz, Sevda ise Mirza'yı gri diye kaydetmiştir.
Mirza otel odasında laptopunun başında mailinde beyaz diye kayıtlı kişiye mail atar, Sevda'da odasında laptop başındadır gri isimli kişiden gelen mesajı okur. Birbirlerine iyi geceler der ve yatarlar.Sabah olur Mirza özenle hazırlanmış bir şekilde son kez aynaya bakarak otel odasında çıkar. Sevda ayna karşısında boynuna flarını bağlar ve oda evden çıkar.
Sevda yolda hızlı adımlarla yürüyordur. Saatine bakar bu
sırada telefonu çalar.
- SEVDA: Geciktim biliyorum birazdan
oradayım.Mirza şık bir restorandadır, masada otururken saatine bakar bu sırada Leyla kapıdan içeri girer.Onu gören
Mirza tebessüm eder.Leyla, İstanbul'da köklü bir ailenin kızıdır, Mirza ile İsviçre'de tanışmış sevgili olmuşlar ve orada evlilik kararı almışlardır. Leyla bu kararını ailesine açmak ve onları duruma alıştırmak için Mirza'dan bir hafta önce İstambul'a gelir.
İsviçre'de yaptıkları plana göre Mirza İsviçre'den döndüğünde İstanbul'da Leyla ile buluşacak ve Leyla'yı ailesiyle tanıştırmak için Mardin'e götürecektir.
-MIRZA :Hoş geldin.
-LEYLA: Hoş buldum. Mirza ayağa kalkmıştır. Öpüşürler. Mirza İsviçreden dün gece dönmüştür, Leyla
yolculuğunun nasıl geçtiğini sorar.
-MİRZA: İyiydi sen ne yaptın konuşabildin mi? Diye sorar
Leyla sanki biraz sıkıntılı gibidir. "Şeeeyy"
-MIRZA: Bir şey mi oldu?
-LEYLA: "Yok bir şey olmadı sadece"Durgunlaşır ve konuşamaz. Mirza Leyla'nın yüzüne bakıp konuşmasını bekler.
Leyla konuşamaz çünkü İsviçre'den döndüğü gün en yakın arkadaşı Funda ile buluşup eğlenmek için bir bara gitmiştir, orada çocukluğundan beri sevdiği platonik aşkı Batu ile karşılaşır.
Batu, çok ünlü bir oyuncudur aynı zamanda yakışıklı bir çapkındır.
Batu, Leyla'ya çok ilgili davranır bu durum Leyla'yı çok şaşırtır. İlerleyen günlerde bu ilgi artarak devam eder ve Leyla'nın kafası karışır bu yüzden ailesine konuyu açamaz. Mirza'yı çok sevsede platonik aşkı Batu'nun kendisine olan ilgisine kayıtsız kalamaz.
Kafasını toplamak için biraz zamana ihtiyacı vardır.Leyla tüm cesaretini toplar.
-LEYLA: Ben yapamayacağım
MİRZA: Anlamadım neyi yapamayacaksın.
-LEYLA: Mirza çok korkuyorum. biliyorsun farklı kültürlerde yetiştik. biraz zamana ihtiyacım var.
MİRZA: Hangi zamandan bahsediyorsun Leyla, biz zaten 3 yıldır birlikte değilmiyiz? Bunların hepsini biliyordun. Daha önce seni bu konuda defalarca uyardım. Emin misin? dedim. Yapabilir misin? dedim. Peki sen ne dedin?
-LEYLA: Evet biliyorum gerçekten üzgünüm
Mirza konuşmasına izin vermez.
MİRZA: Üzgün müsün? Bugün seni ailemle tanıştırmaya götüreceğim ve sen bunu bana şimdi mi söylüyorsun.
Leyla konuşmaya çalışır fakar Mirza onu dinlemeden masadan
öfkeyle kalkıp restorandan çıkar aracına biner ve hızlıca oradan ayrılır.
Leyla, Mirzanın arkasından üzgün bakar.Sevda proje ödevini teslim etmek için acele ediyordur yol kenarına gelip bekler, kırmızı ışık yanar yanmaz yola atlar. Mirza hızlı bir şekilde araç kullanıyordur öfkelidir. Leyla'nın sesi kulaklarında çınlar. Yanan kırmızı ışığı son anda fark edip frene basar. Fakar duramaz ve sevdaya çarpar. Mirza hemen araçtan inip Sevda'nın yanına gider, kolundan tutarak yerden kalkmasına yardım etmeye çalışır.
-MİRZA: Bir şeyiniz var mı?
Sevda'nın gözü, yere dağılan kağıtlardadır. Sendeleyerek
yerinden kalkar ve dağılan kağıtlarını toplamya çalışır. Mirza kağıtları toplamasına yardım eder.
-MİRZA: Hanım efendi iyimisiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOL YANIM
RomanceBen seninle aşkı bıçak sırtında yaşadım, bıçağın kesmeyen yönünde yandıkça yandı canım Ölüm çözüm olurdu belki Ama ben seninle ne iyileştim, nede öldüm...