"Ne oluyor burada?" Diyerek
Bir hışımla içeri girer.
"Bunu nasıl yaparsın?"
İki eliyle Muratın yakasını tutup sarsmaya başlar. Sevda
Esma'nın ellerinden tutup, Muratı Sevdanın ellerinden
kurtarmaya çalışır. Murat öfkelenir, Esmanın kolundan tutup
onu dış kapıya doğru sürükler.
-MURAT: Eeeeh yeter artık, Defol bu evden.
Sesleri duyan Salih odasından çıkar.
"Ne oluyor?... Ne bu gürültü...
Apartmanı başımıza toplayacaksınız."
Bu sırada Esma söylenmektedir.
"bunun hesabını soracağım sana."
-SALİH: Tamam Esma sizde çıkın artık daha sonra konuşursunuz.
Sevda ve Esma evden çıkmış apartman koridorundadırlar. Bu
sırada bir çift yanlarından geçip aşağıya iner.
Sevda kısık bir ses tonu ile "Eyvah! Çiğdem teyze" der.
Çiğdem, Sevda'nın yengesi Asiye'nin çok yakın arkadaşıdır ve mutlaka gördüklerini yengesine anlatacaktır.
Kadın Sevdaya dikkatle bakar. Sevda tanınmamak için saçlarıyla yüzünü kapatmaya çalışsada kızın Sevda olduğu Çiğdem'in dikkatinden kaçmaz. Sevda Esma'yı kolundan tutup,
apartmandan çıkartır. Esma çıkarken hala söylenmektedir.Mirza camdan dışarı bakar dalgındır. Leyla'nın ekrandaki görüntüsü gözünün önüne gelir. hızlıca yatağına yönelip gömleğini çıkartır kaslı vücuduyla kendini yatağın üzerine atar ve gözlerini tavana diker.
Sabah olmuştur Sevda erkenden eve gelmiş dayısı, yengesi ve İlkay'la kahvaltı yapmaktadır. Hasan herkese "afiyet olsun" der, sandalyesinin yanında duran çantasını alır ve evden çıkmak için dış kapıya yönelir. Asiye'de peşinden gelir koridorda Hasan'ın telefonu çalar arayan Mahmut Ağadır, müsaitse yanına uğrayacağını söyler. Hasan'ın çalıştığı şirkette görüşmek için sözleşirler.
Asiye masaya döner. Dayısının hemen arkasından Sevda'da masadan kalkar ve odasına gider. Sevda'daki durgunluk Asiye'nin gözünden kaçmaz.
Hasan masasının başında oturmuş bilgisayarda bir dosya arar bu sırada telefonu çalar. Sekreter, Mahmut Ağanın geldiğini haber verir. Hasan içeri göndermelerini söyler.
Telefonu kapatıp üstünü düzenler ve ayağa kalkar. Mahmut Ağa içeri girer.
-HASAN: Hoşgeldin Ağam.
-MAHMUT AĞA: Hoşbulduk. Der ve tokalaşırlar
-HASAN: Ne içersin ağam
-MAHMUT AĞA: Bi acı kahveni içerim. Hasan sekreteri arar ve içeri iki sade kahve ister.
-MAHMUT AĞA: Nasılsın? işler nasıl?
-HASAN: İyi hamd olsun idare ediyoruz. sizler nasılsınız?
-MAHMUT AĞA: Bizlerde iyiyiz hamd olsun
-HASAN: Gözün aydın olsun ağam kavuşmuşsun oğluna
-MAHMUT AĞA: Sağolasın Hasan Bende seninle bu konu ile ilgili konuşmak
istiyordum.
-HASAN: Hayırdır inşallah ağam
-MAHMUT AĞA: Hayır... Hayır... Gülümser "Sevda kızım nasıl?" Diye sorar.
-HASAN: İyidir ağam sınavlar, okul koşturuyor oda.
-MAHMUT AĞA: Sadede geleyim. Sevdayı kızım gibi severim bilirsin.
-HASAN: Bilmezmiyim ağam. Üzerinden hiç elini çekmedin ki...
-MAHMUT AĞA: Şimdi ben diyorum ki seninde müsaden olursa Sevda ile Mirza'yı evlendirsek.
Hasan ne diyeceğini bilemez
okulunun devam ettiğini söyler
-MAHMUT AĞA: Yahu okumasına lafım yok gene okur ama bu çocuklar yarın öbürgün evlenecekler. Hiç tanımadığımız insanları "evleneceğim kişi" diye karşımıza getirmeleri daha mı iyi olur? Gel yapalım şunların arasını.
-HASAN: Haklısın ağam ama bu benim
verebileceğim bir karar değil. Önce
Sevda'ya sormam lazım
-MAHMUT AĞA: Sor tabi rızası olmadan bende istemem. Mirza ile konuşup
onayını aldım. Ben bir kaç gün daha buralarda olacağım gitmeden yine görüşürüz
Kahvelerini içerler biraz daha muhabbet ettikten sonra Mahmut ağa Hasan'la vedalaşıp oradan ayrılır.
Mirza ve Yusuf ofistedir. Mirza Leyla'yı düşünmemek için kendini işe vermiş bütün gece uyumadan şirket hesaplarını incelemiştir.
-YUSUF: Bu ne hal abi gece beşik mi salladın?
-MİRZA: Hee oğlum beşik salladım.
-YUSUF: Tamam ya şaka yaptım. Yorgun görünüyorsun.
-MİRZA: Bütün gece şirket hesaplarını
inceledim. Ben beşik sallamadım ama
görünen o ki birileri o beşikte
sizi yıllardır sallıyor.
Yusuf şaşırır. Mirza hesaplardaki açıkları bir bir Yusuf'a anlatır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOL YANIM
RomanceBen seninle aşkı bıçak sırtında yaşadım, bıçağın kesmeyen yönünde yandıkça yandı canım Ölüm çözüm olurdu belki Ama ben seninle ne iyileştim, nede öldüm...