SOL YANIM

7. bölüm

Asiye ve Hasan şaşkın şaşkın birbirlerine bakarlar.
-HASAN: Emin misin?
-SEVDA: Eminim dayıcığım.
-HASAN: Peki ya okulun? hayallerin?
Sevda gözlerini kaçırarak cevap verir
-SEVDA: Hayallerimden vazgeçmiş değilim. Evlendikten sonrada okurum. Ama üç yıl sonra ama beş yıl sonra.
Asiye korku dolu gözlerle Sevdaya bakar.
Sevda lavaboya gider elini yüzünü yıkayıp salona gelir, hiç bir şey olmamış gibi masaya oturup kahvaltısını yapmaya başlar. Sevda'nın bu hali Asiye'yi iyice telaşlandırır. Kahvaktı boyunca göz ucuyla Sevda'yı izler. İlkay'ın servisi gelir. İlkay sandalyenin arkasında takılı olan çantasını alıp çabucak evden çıkar.
-HASAN: ben çıkıyorum.
Masadan kalkar Asiye'de yolcu etmek için peşinden gider. Hasan fortmantonun yanında duran çantasını alır evden çıkar.
Hasan evden çıkar çıkmaz, Asiye Salona Sevda'nın yanına gelir.

-ASİYE: Ne yapmaya çalışıyorsun sen geri zekalı. Evlenecekmiş! Bu halinle
evlensen, seni gebertirler.
Sevda öfkeyle yengesinin yüzüne bakar.
-SEVDA: Bu saatten sonra ölüm benim için kurtuluş olur.
-ASİYE: Sen ölmeyi bayılmak sanıyorsun galiba, Töre diyorum! Töre! Eğer senin yüzünden Selim'e bir şey
olursa seni herkesten önce ben
öldürürüm anladın mı?
Der ve hızlıca odasına çıkıp Selim'i arar.
-SELİM: Alo
-ASİYE: Yaptığın şey nelere sebeb oluyor farkında mısın?
-SELİM: Ben Sevdayı seviyorum abla. İstesin hemen evlenirim
-ASİYE: Geri zekalı, hemen evlenecekmiş. Sevda Mahmut ağanın oğluyla evleniyor. Ne dediysem dinlemedi.
Yakacak başımızı.
-SELİM: Sevda o çocuğu seviyor mu?
-ASİYE: Allahım çıldıracağım, hala Sevda diyor. Kız koskoca aşirete gelin
gidiyor. Senide onuda yaşatmazlar.
Sevda sana bir şey yapamayacağının
farkında, aklı sıra böyle
intikamını alacak. Seni yakma
pahasına kendini yakacak aptal!
-SELİM: Ben Sevda'yla konuşacağım.
-ASİYE: Neden bahsediyorsun sen saçmalamayı kes beni dinle. Sana bir kart göndereceğim onu kullan. Kafanı
soktuğun delikten dışarı çıkarma, kimseyi arama ben sana telefon ve hat göndereceğim. Benim
dışımda kimseyle konuşma.
Der ve telefonu kapatır.

Mahmut ağa otel odasının camından dışarıdaki manzarayı seyreder. Bir
yandan da telefonladan Hasanı arar.
-MAHMUT AĞA; Hasan, nasılsın? Sevda ile konuşabildin mi?
-HASAN: İyiyim ağam hamdolsun. Konuştum. Hiç beklemiyordum ama oda istedi
Mahut ağa gülümser
-MAHMUT AĞA: Öyle mi? o zaman ben bu akşam Mardin'e dönüyorum gitmeden size bir uğramak istiyorum. Hem Sevda kızımı görürüm. Hemde
etraflıca konuşuruz.
-HASAN: Olur ağam
-MAHMUT AĞA: Peki akam konuşuruz o zaman.
Mahmut ağa telefonu kapatır keyiflenir. Hemen hatun Hanımı arar.
-MAHMUT AĞA: Hazırlan Hatun Hanım kaynana oluyorsun.
-HATUN HANIM: Kabul etmiş mi ?
-MAHMUT AĞA: Etmiş etmiş. Ben akşam yemekte Hasan'la birlikte olacağım. Gece uçacağım. Sabah herkes kahvaltı masasında olsun konuşacaklarımız var.
-HATUN HANIM: Tamam bey görüşürüz.
-MAHMUT AĞA: Görüşürüz hanım.
Telefonları kapatırlar.

Mirza şirkettedir. Hüseyin Bey kapıyı tıklayıp içeri girer. Dosyaları masanın
üzerine bırakır
-HÜSEYİN: İstediğiniz dosyalar Miza bey
-MİRZA: Hepsi burada mı?
-HÜSEYİN: Evet burada
Mirza dosyalara bakar.
-MİRZA: İhalelere verdiğimiz fiyat
dosyları
-HÜSEYİN: Onlarda burada
Dosyaları Mirzaya uzatır. Mirza dosyaya dikkatlice bakar.
-MİRZA: Tam tahmin ettiğim gibi.
-HÜSEYİN: Bir sorun mu var efendim?
-MİRZA: Evet hemde baya büyük bir sorun var. Bu dosyları kim hazırlıyor.
-HÜSEYİN: Metin Bey hazırlıyor.
-MİRZA: Tamam çıkabilirsin
Hüseyin odadan çıkar.

Mahmut ağa, İlkay, Asiye, Hasan, Sevda akşam yemeğinde birliktedirler. Mahmut Ağa mutluluğunu anlatan kısa bir konuşma yapar, sonra ceketinin cebinden çıkarttığı bir yüzüğü Sevda'nın parmağına takar. Yaşananlar karışısında Sevda'nın sakinliği Asiye'nin içini korkuyla doludur.