3 SAAT SONRA
Asiye kapıyı açıp içeri girer. Açık olan televizyon sesine söylenir
-ASİYE : Bu televizyonun sesi niye açık bu kadar acaba. Sorsan ders çalışacaktı.
Kumandayı alıp televizyonu kapatıp Sevdaya seslenir ama Sevda'dan cevap gelmez. Tektar tekrar seslenir
-ASİYE: Sevda... Sevda ayakta mısın?
Allah Allah nerde bu kız?
üst kata çıkar. Sevda'nın odasının kapısı aralıklıdır, kapıyı geriye doğru açıp içeri bakar. Gördüğü manzara karşısında adeta şok geçirir. Sevda içerde perişan bir şekilde yatıyordur.
-ASİYE: Eyvahlar olsun. Sevda... Sevda...
kendine gelmesi için yanağına vurur. Sevda gözlerini hafif açar
-ASİYE: Kim yaptı bunu?
-SEVDA: Selim... Selim...
Diyebilir sadece, yarı baygın ve neredeyse duyulmayacak kadar kısık olan ses tonuyla.Asiye duyduğuna inanamaz. Sevda'yı hemen alıp banyoya götürerek duşa sokar. Asiye bir taraftan ağlarken bir taraftan da hala kendinde
olmayan Sevda'yı yıkamaya çalışır. Ağlamasının nedeni Sevda'nın başına gelenler değil, kardeşi için üzüldüğündendir. Asiye'nin anne ve babası Selim çok küçükken ölmüşlerdir. Asiye, Selim'e hem anne hem baba olmuştur. Bu yüzden kardeşine çok düşkündür.
-ASİYE: Ne yapacağım şimdi ben?
Sevdanın bakışları boş, gözünden ise yaşlar gelmektedir.
Sevda'yı alıp yatağına götürür. Sonra odasına geçip kardeşini bu işin içinden nasıl sıyıracağını düşünmeye başlar. Saat sabahın 6 sı olmuştur, kapı çalar Asiye panik olmuştur
-ASİYE: Kim ki bu Saatte? Selim olabilir mi? Yok o değildir.
Kapı ısrarla çalmaya devam eder. Asiye hızlıca aşağıya inip kapının deliğinden bakar, gelen Hasan'dır. Asiye'nin etekleri tutuşur ne yapacağını bilemez. Bu kadar erken gelemsini beklemiyordur.
Hasan kapıda beklemeye daha fazla dayanamaz. Asiye'yi aramak için cebinden telefonunu çıkarır. Asiye hemen kapıyı açar-HASAN: Hele şükür. Niye açmıyorsunuz kapıyı? Kök saldım buraya
-ASİYE: geç yattım, yorgundum ondan duyamadım herhalde zili.
-HASAN: Neyse çok yorgunum bir duş alıp hemen yatacağım
-ASİYE: Tamam canım.
Hasan çantası ve ceketini Asiye'ye verir yukarı çıkıp odasına girer. Asiye elindekileri fortmantoya asar ve Hasan'ın ardından yukarı çıkar.
Sevda'nın odasına girer. Sevda
yatağındadır çok kötü görünüyordur.
-ASİYE: Dayın şimdi geldi duş alıp yatacak sende o uyanana kadar kendini
toplamaya çalış. Dayına bir şey
belli etme. Seni büyütüp bu yaşa
getirdim eğer dayın öğrenirse Selim
mezara dayın hapse gider.Sevda tepkisizdir cevap vermez.
-ASİYE: Yuvamızın yıkılmasını istemiyorsan kimseye bir şey söyleme. Babasız büyümenin ne demek olduğunu sen iyi bilirisin İlkaya bu acıyı yaşatma.
Hasan, Asiye'ye seslenir.
-ASİYE: Geliyoruum...
Sevda'ya döner
-ASİYE: Şimdi gitmem lazım. iyice düşün yalvarırım bizi de kendini de
yakma.
Hasan pijamalarını sorar, Asiye "yıkadım ben onları" der ve Hasan'a temiz pijamalar getirir. Hasan üzerini giyer ve yatağa yatar.
Asiye odadan çıkar ve Sevda'nın odasına gider. Sevda'nın gözleri kapalıdır uyuduğunu zanneder ve odadan çıkıp aşağı salona iner. Saatlerce salonun içinde bir oraya bir buraya volta atar. Arada Sevda'nın odasına gidip akıl vermeye çalışır.Hasan yatakta uyuyordur, telefonun sesi ile gözlerini açar
ekrana bakıp hızla yataktan doğrularak Asiyeye seslenir.
-HASAN: Asiye... Asiye...
Asiye içeri girer. Hasan'ın eli ayağına dolaşmış halini görünce sorar.
-ASİYE: Hayırdır ne bu telaş
-HASAN: Saat 2 te bir toplantım vardı neden uyandırmadın beni?
-ASİYE: İyide uyandır demedin ki
-HASAN: Offf yorgunluktan akıl mı kaldı? kıyafetlerimi hazırlar mısın?
Elini yüzünü yıkamak için banyoya girer. Asiye dolaptan çıkarttığı takım elbiseyi yatağın üzerine koyar. Hasan banyodan çıkıp odaya girer pijamalarını çıkartıp takım elbiseyi giymeye başlar
-HASAN: Kızlar nerde
-ASİYE: Sevda odasında ders çalışıyor malum sınav haftası. İlkay'da
dün gece arkadaşının doğum günü vardı orada kaldı, gelmek
üzeredir. Bu arada Sevda çok moralsiz
-HASAN: Neden neyi var?
-ASİYE: Sanırım evlenmek istemiyorHasan, Asiyenin tuttuğu gömleği giyer
-HASAN: Canım bunda moralsiz olacak ne var istemiyorsa isemiyor. zaten bende istemiyordum isabet olmuş..
ben uygun bir dille Mahmut ağaya
anlatırım.
Bir kaç saniye düşünür
-HASAN: İyide o zaman neden öyle istiyormuş gibi davrandı ki
-ASİYE: Senin çok istediğini zannetmiş
seni kırmamak için de sesini
çıkartmamış
-HASAN: Allah Allah benim istediğimi
nereden çıkarttı ki
-ASİYE: Aman canım boş ver nerden
düşünmüşse düşünmüş, madem sende istemiyorsun üzerinde düşünülecek bir şey yok demektir. Sende takılma
Asiye , Hasan'ın aklındaki soru işaretlerini kaldırmaya çalışıyordur.Hasan çekmeceden bir dosya çıkartır, çantasına koyar
-HASAN: Ben geldiğimde konuşurum yeğenimle
-ASİYE: Bırak konuşma ben gerekli konuşmayı yaptım. Rahat bırakalım kızı kendini derslerine versin.
-HASAN: Haklısın sınav haftası kafasını karıştırdık zaten kızın
Odadan çıkıp aşağıya inerler. Asiye, Hasan'ı uğurladıktan sonra mutfağa geçer. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp bir tepsiye koyar ve yukarı Sevda'nın odadına götürür. Sevda'yı bıraktığı gibi
aynı pozisyonda yatakta boş boş bakarken bulur. Sabah
bıraktığı tepsidekilerde yenmemiştir.
-ASİYE: Yemedin mi bunları?
Tepsiyi bırakıp oturur. Sevdanın saçlarını okşar.
-ASİYE: Hadi kalk biraz bir şeyler yemen lazım.
Sevda boş boş bakmaya devam eder.
-ASİYE: Şansımız var ki dayın gece geç
gelir. Bugün Allah yüzümüze güldü.
Yarına kadar toparlaman lazım kendini
Dayın kesin seni görmek isteyecektir,
ben dayınla konuşup evlilik olayını
kapattım. Hadi yemeğini ye artık.Asiye, Sevda'ya çorba içirmeye çalışır. Sevda bir anda bağırmaya başlar. Önündeki tepsiyi fırlattıktan sonra
ayağa kalkıp konsülün üstünde ne var ne yok hepsini aşağıya indirir.
Asiye, Sevda'yı tutup sakinleştirmeye çalışır. Sevda dizleri üzerine
çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar.
-SEVDA: Böyle olmamalıydı
Böyle olmamalıydı
-ASİYE: Bağır bağır açılırsın. Sen merak etme ben her şeyi halledeceğim.
Asiyenin telefonu çalar. Asiye telefona bakmak için odadan çıkar. Arayan kardeşi Selim'dir. Selim'e biraz giydirir
-ASİYE; Sen dua et kız evlenmeyi kabul
etmedi. Evlense bu aşiret ne seni
sağ bırakırdı nede bu kızı. Şimdi kapatıyorum. Ben sana haber verene kadar sakın ortaya çıkayım deme.
Telefonu cebine koyor ve aşağıya iner.
Sevda, yengesi ve Selim'in konuşmalarını duymuştur.
Vakit gece yarısı olur herkes uyuyordur. Sevda elinde bir avuç dolusu ilaç, su dolu bardağa bakarken yengesinin sesi kulaklarında
çınlar.
"Sen dua et kız evlenmeyi kabul
etmedi. Evlense bu aşiret ne seni
sağ bırakırdı nede bu kızı."
Sevda elindeki ilaçlara bakar sonra ilaçları çöpe atar, aklında onlarca soruyla başını yastığa koyar.
Nihayet sabah olmuştur
Sevda hariç herkes kahvaktı masasındadır. Hasan Sevda'yı
sorar. yukarı doğru seslenir.
-HASAN: Sevdaaa..
-İLKAY : Ben çağırayım baba
-ASİYE: Sen dur ben çağırırım
diyerek yukarı çıkar. Sevda'nın odasına girer Sevda odada yoktur. Camdan bakar bahçedede göremez. Telaşlanır.
ASİYE: Nerde bu kız şimdi. Ne yapmaya çalışıyor. Ne diyeceğim ben şimdi
Hasan'a
İlkay aşağıdan annesine seslenir.
-İLKAY: Annee..
Asiye hızla aşağıya iner. Üzerinde Eşofmanlarıyla Sevda'yı
görünce derin bir nefes alır.
-ASİYE: Spora mı çıktın?
-SEVDA: Evet
ilgisizdir ve normal görünüyordur. Asiye, Sevda'nın tavrına şaşırır.
Sevda masaya oturur.
-HASAN: Canım iyimisin?
-SEVDA: İyiyim dayı
-HASAN: Bana pek iyi görünmedin. Bak canım eğer bu evlilik meselesine
üzüldüysen, hiç üzülme ben zaten
istemiyordum. Ben bugün Mahmut
ağayı arayıp uygun bir dille
anlatacağım.
-SEVDA: Hayır dayı, buna gerek yok. Ben kararımı verdim, evleneceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOL YANIM
RomansBen seninle aşkı bıçak sırtında yaşadım, bıçağın kesmeyen yönünde yandıkça yandı canım Ölüm çözüm olurdu belki Ama ben seninle ne iyileştim, nede öldüm...