SOL YANIM

10. bölüm

Mirza şirketten geç saatte dönmüştür çok yorgundur. Avludan geçip odasına gider. Sevda odasından çıkıp yengesi ve dayısının odasına giderek kapıyı çalar. Hasan ve Asiye yataktadır.
-ASİYE: Hayırdır inşaAllah kim ki bu saatte?
-HASAN: Şimdi anlarız
Yatağından kalkıp kapıyı açar. Sevda'yı karşısında görünce merakla sorar
-HASAN: Hayırdır canım bu saatte
-SEVDA: Dayı, yengemle konuşabilir miyim. Önemli!
-HASAN: Tabi canım
Arkasına dönüp Asiye'ye seslenir.
-HASAN: Sevda seninle konuşmak istiyor.
Asiye hızlı bir şekilde yatağından kalkar üzerine sabahlığını çeker. Hasan'a döner.
-ASİYE: Sen yat bende gelirim birazdan.
kapıya Sevda'nın yanına gelir.
-ASİYE: Hayırdır kız bu saatte
-SEVDA: Yenge durdur bu evliliği.
-ASİYE: Ne! kız deli misin? Sesi biraz yüksek çıkmıştır iki eliyle kendi ağzını kapatır. Ortalıkta kimse varmı diye etrafı koloçan eder sonra Sevda'yı ıssız bir köşeye çeker.
-SEVDA: Yenge durdur bu evliliği.
-ASİYE: Hayırdır çok meraklıydın ölmeye ne olduda fikrin değişti.
-SEVDA: Evet hata yaptım biliyorum ama ölmek istemiyorum.
-ASİYE: Aklın başına şimdi mi geldi?
-SEVDA: Yenge çok pişmanım ne olur bir şeyler yap.
Asiye sesini biraz daha kısarak fısıldar bir ses tonu ile
-ASİYE: Kız ne yapayım ben bu saatten sonra.
-SEVDA: Sen yaparsın bul bir şeyler durdur bu evliliği.
-ASİYE: Tamam sen şimdi odana git. Ben etraflıca bir düşüneyim bakalım ne yapabiliriz
Sevda oradan ayrılır Asiye odasına döner.
-HASAN: Ne olmuş
Asiye gülümser
-ASİYE: Canım evlilik korkusu işte malum. Neyse ben konuştum yatıştırdım. Hadi yatalım bizde ben çok yorgunum.
Asiye , Hasan'a bakamdan yorganı kaldırıp altına girer. Bütün geceyi düşünerek geçirir.

Sabah Sevda ilk iş olarak yengesinin yanına gider. Bir şeyler bulup bulamadığını sorar.
-ASİYE: Biraz sabırlı ol elbet bulacağız bir yolunu. İpin ucunda kardeşimde var, onu kimseye yem etmeye niyetim yok. Ne yapıp edip bir yolunu bulacağım bana güven ve bekle.
Sevda, yengesinin dediğini yapar ve sakinliğini koruyarak beklemeye çalışır.

Düğüne son iki gün kalmıştır. Birlikte geçirdikleri bir kaç günde Sevda teyzesi ile epey kaynaşmıştır. Eğer yengesi bir yolunu bulurda bu evliliği durdurabilirse bir daha teyzesini hiç görme şansının olmaycağını biliyordur. Bu yüzden teyzesi ile bir gece geçirmek ister ve o gece teyzesi ile birlikte yatarlar. Teyze yeğen birlikte odadadır. Fidan, Sevda daki durgunluğun farkındadır.
-FİDAN: Çok durgunsun. Kardeşimi tanımasam seni zorla evlendiriyor sanacağım. Yengen mi zorladı yoksa?
-SEVDA: Yok teyze benim kararımdı. Buraya alışmaya çalışıyorum sadece. Malum benim yaşadığım yerden çok farklı.
-FİDAN: Doğru söylüyorsun. Birde yorgunsun tabi.
Sevda gülümser.
-SEVDA: Evet oda var tabi.
Sevda biraz durup teyzesine bakar. Ona sormak istediği çok şey vardır. Biraz çekingen bir ses tonuyla
-SEVDA: Teyze
-FİDAN: Buyur canım.
-SEVDA: Anneannem dayımla neden konuşmuyor?
-FİDAN: Dayın sana anlatmadı mı?
-SEVDA: hayır çok defa sordum. Neden hiç Mardin'e gitmiyoruz diye ama her seferinde geçiştirdi.
Fidan anlatıp anlatmamak arasında kararsız kalır.
-SEVDA: Kafama takılan bir şey daha var.
-FİDAN: Söyle canım.
-SEVDA: Dilba hanım neden bu evliliğe bu kadar karşı? Kendisini ilk defa görüyorum ama bana nefretle baktığını fark etmiyor değilim. Düşündüm düşündüm bir anlam veremedim.
-FİDAN: Dayın anlatmıştır diye düşünüyordum ama anlaşılan sen hiç bir şey bilmiyorsun. Madem bundan sonra bu insanlarla yaşayacaksın o zaman her şeyi bilmeye hakkın var.

Annen ve baban birbirlerini seviyorlardı ama babam ablamı başka biriyle sözledi. ablam yıktı ortalığı ama bizim buralarda söz ağızdan çıktımı geri dönüşü yoktur. Ablam istemeye istemeye sözlendi başkasıyla. Sonra çok geçmden babanla Dilba'nın nişanlandığı haberini duydu yıkıldı. Ablam Dilba ile teyze çocukları olmanın dışında çok yakın arkadaşlardı. Ablam her şeyini anlatırdı Dilba'ya, tabi babanıda. Ablam anlatırken Dilba içten içten açık olmuş babana. Baban fakir bir ailenin çocuğuydu, artık Dilba ne söyleyipte ikna ettiyse babasını? Deden yani babanın babası ağayla dünür olacak hayır dermi? Babana bile sormadan evet demiş. Sonra ikisi nişanlandı.