3. bölüm

239 24 0
                                    

Ekranda Leyla ve Batu’nun dudak dudağa görüntüsü vardır.
Mirza, babasının bu görüntüyü görmesini istemediğinden hemen önündeki  sehpada duran kumandayı alır ve televizyonu kapatır.
-MAHMUT AĞA: Baksaydım seni bu kadar şaşırtan şey neydi niye kapattın?
-MİRZA: Yok bir şey baba bende birine
benzettim. (konuyu değiştirmek
ister) Eee... Ne diyorduk?
-MAHMUT AĞA: Sevda diyorduk ama  dönüp televizyona bakar
-MAHMUT AĞA: Sen baya şaşırdın betin benzin attı aç hele şu televizyonu
Mirza babasının daha fazla konuşmasına izin vermez.
-MİRZA: Kabul ediyorum.
-MAHMUT AĞA: Neyi?
-MİRZA: Eğer hala istiyorsan Sevda ile
evlenmemi, kabul ediyorum.
Mahmut ağa şaşkın Mirza ise konuyu kapatabildiği için mutludur.
"Beni dünyan en mutlu insanı
yaptın. Sevda ile evlendiğini
görmek en büyük arzumdu." Der gerçekten çok mutlu olmuştur.
   İstanbul'da olaylar karışıktır. Leyla morali bozuk yatağında oturuyordur. Kapı açılır gelen Fundadır. Fundayı gören Leyla boynuna sarılır.
Funda "iyimisin?" diye sorar.
-LEYLA: İyi değilim Funda ne yapacağım şimdi ben derken bir taraftanda ağlıyordur.
Leyla yatağına oturur Funda da karşısına oturur.
-LEYLA: Görmüşmüdür sence?
-FUNDA: Telaş yapma görmemiştir herhalde.
-LEYLA: Yok kesin görmüştür.
-FUNDA: O saatte magazin proğramı izleyeceknhali yok ya
-LEYLA: Görmediysede görecektir.
-FUNDA: Sen nasıl böyle bir şey yaptın? ben onu anlamıyorum.
-LEYLA: Ben de anlamadım ki her şey çok hızlı gelişti. Önca kameranın önünde beni beni öpeceği aklımın
ucundan bile geçmedi.
-FUNDA: Kesin reklam için yaptı!
Magazincilerede o haber vermiştir.
-LEYLA: Batu yapmaz öyle şey
-FUNDA: Sencede biraz fazla güvenmiyor musun sen bu adama ? Leylanın üzü iyice düşer.

Diğer taraftan hikayenin asıl kahramanı Sevda odasında Esma ile muhabbet ediyordur bir süre sonra salona amcası Hasan ve yengesi Asiye'nin yanlarına inerler.
-ESMA: İyi akşamlar Hasan amca
-HASAN: İyi akşamlar Esma
-ESMA: Hasan abi senden bir şey rica
edebilirmiyim?
-HASAN: Buyur kızım.
-ESMA: Annemler Gebze'de bu gece orada kalacaklar bende evde yalnız kalmak istemiyorum Sevda bizimle kalabilir mi?
-HASAN: Sen bizimle kalsan daha iyi olmaz mı? Yalnız kalmanız pek içime
sinmez.
-ESMA: Aslında yalnız sayılmayız üst katta babaannemler var.
Hasan Sevdaya bakar, Sevda lütfen diyen gözlerle dayısına
bakıyordur.
HASAN
-Hiç içime sinmiyor aslında ama olsun bakalım.
-İLKAY
Bende Sevda ablamla gidebilir
miyim?
İlkay Hasan'ın kızıdır.
-ASIYE: Yarın okul var erken kalkacaksın, gidemezsin!
İlkay yalvaran gözlerle babasına bakar.
-İLKAY: Baba Lütfen...
-HASAN: Anneni duydun canım.
Kızlara döner "siz de hazırlanın geç olmadan sizide bırakayım." der.
Hatun Hanım odasındadır. Mahmut Ağa içeri girer. Hatun Hanım eşine diyen eder. "Gene çektin oğlunu odaya, morali bozuktu sanki, bir şey mi dedin?" Diye sorar.
-MAHMUT AĞA: Sevda konusunu konuştum.
Hatun Hanım; üzerini değiştirip, pijamalarını giyerken bir taraftan da söylenir.
"Bak şimdi... daha önce ne konuştuk
biz seninle? Sevda diye diye bozdun
çocuğun moralini." Der.
-MAHMUT AĞA: Valla ben bir şey diretmedim, hatta benim sormama gerek kalmadan, "kiminle istersen evlenebilirim" dedi. Bende şaşırdım
Mahmut ağa yatağa girer. Karı koca yatakta konuşmaya devam ederler.
-HATUN HANIM: Ne yani sen bir şey söylemedin mi?
-MAHMUT AĞA: Aaaa... Hanım bir şey söylemedim dedim ya! İnanmıyor musun sen bana? onun başka bir derdi var sanki, odada da dalgındı epey
uzaklara gitti, beni bile duymadı.
Gerçi yorgundur çocuk.
-HATUN HANIM: Haklısın
Işıkları söndürüp, birbirlerine "Allah rahatlık versin" derler. Tam yastığa başını koyacağı sırada Mahmut Ağa
telaşla yataktan doğrulur,
-MAHMUT AĞA: Az daha unutuyordum sabah aşağıdakilere söyle valizimi hazırlasınlar.
-HATUN HANIM: Yolculuk mu var?
-MAHMUT AĞA: Evet, İstanbula gideceğim. Sevdayı görmeye.
-HATUN HANIM: Bu acele ne Bey... Yangından mal mı kaçırıyoruz? Biraz bekleseydik.
-MAHMUT AĞA: Mirza'da Evet dedi, daha neyi bekleyeceğim. Hem bu işler
bekleteye gelmez.
-HATUN HANIM: Bu işler beklemeye gelmez de, yinede acele ediyorsun.
-MAHMUT AĞA: Başka işlerimde var, hem ziyaret hem ticaret...
-HATUN HANIM: Öyle olsun bakalım. der ve yatarlar.
Esma ve Sevda salonda otururlar. Esmanın elinde telefon
vardır kendisini terk eden sevgilisi Murat'ı aüzarfakat Murat telefonlara bir türlü cevap vermez.
-SEVDA: Yeter artık arama açmıyor işte
Bitirdiyse bitirdi, bırak o
kaybeder. Ne kaybettiğini bile bilmiyor.
Sözleriyle arkadaşını teselli etmeye çalışıyordur.
-ESMA: Ben onsuz yapamam Sevda
Gözleri dolu doludur, Sevda olduğu yerden kalkıp Esmanın
yanına gider, ellerini tutar
-SEVDA: Hemen kötü düşünme, bırak oda kafasını toplasın. hem bir kaç gün
konuşmasanız fena mı olur.
özlersiniz birbirinizi (gülümser)
-ESMA: Öyle mi dersin?
Sevda öyle olmadığını biliyordur ama arkadaşını teselli edecek başka bir şey gelmez aklına
-SEVDA: Evet aynen öyle diyorum. Bir kahve yapayım da uykumuz açılsın. malum bu gece bize uyku yok.
Diyerek hem konuyu değiştirmeye hemde arkadaşını güldürmeye çalışır.
Sevda odadan çıkınca Esmanın telefonuna mesaj gelir Esma
heyecanla mesajı açıp okur. Mesajda  "ben bu ilişkiyi daha fazla yürütemiyorum. hatalı
olan benim. sen mutluluğu hak ediyorsun. seni daha fazla
üzmek istemiyorum. hayatında
mutluluklar yazıyordur.
Esma donmuştur gözlerinden yaşlar akar. Telefonla Murat'ı arar bu sırada elinde tepsi ile Sevda odaya girer. Esmaya bakar gözleri yaşlıdır. Elindeki tepsiyi masanın üzerine bırakarak arkadaşının yanına, yere oturur
-SEVDA: Ne oldu neden ağlıyorsun?
Esma mesajı okuması için telefonunu Sevdaya verir. Sevda mesajı okur.
-ESMA: Bitti
-SEVDA: Tamam canım üzülme
Esma oturduğu yerden kalkar
Esma "Benim Murat'ı görmem lazım,
konuşmamız lazım böyle bitemez" diyerek birden ayağa kalkar. Telaşlıdır
-SEVDA: Esma sakin ol, yarın konuşursunuz
-ESMA: Sevda ne olur gidelim, evleri uzak değil biliyorsun. Söz veriyorum
hemen gidip döneceğiz.
Sevda "Bu saatte nasıl gideceğiz? hem
babannenler evde olmadığımızı
anlarsa çok kötü olur." Diyerek Esmayı vaz geçirmeye çalışmaktadır. Esma'nın ise vaz geçmeye niyeti yoktur.
Balkona çıkar üst kattaki ışıklara bakar, ışıklar kapalıdır, içeri girip Sevdanın yanına gelir
-ESMA: Onlar bu saatte ayakta olmazlar, çoktan uyumuşlardır, baksana ışıkları bile kapalı, lütfen...
Yalvaran gözlerle Sevda'ya bakıyordur
hala beni sevor biliyorum.
gözlerimin içine bakıp "seni
sevmiyorum" dediğini duymadan
bittiğine inanmam.
Sevda çaresizdir.
-SEVDA: Tamam ama bana söz ver. Bitti dediğinde itiraz etmeden eve
döneceğiz. Onun karşısında ağlayıp
kendini küçük düşürmeyeceksin.
-ESMA: Söz veriyorum. Sevinçlidir.
Sevda ve Esma, Murat'ın oturduğu apartmana gelip zile basarlar. Murat kapıyı aralıklı açar, karşısında Esma'yı
gören Murat sinirlenir. Sevda geride durduğundan onu görmemiştir.
-MURAT: Neden geldin?
-ESMA: Konuşalım lütfen
-MURAT: Her şeyi açık ve net bir şekilde yazdığımı düşünüyorum .
-ESMA: Murat Lütfen...
Murat, Esma'ya kızmak için aralıklı olan kapıyı biraz daha açar, Sevda'yı görür. Yüz ifadesi değişir, sakin bi ses tonu ile.
-MURAT: Tamam içeri girin.
Esma ve Sevda içeri girer. Murat içeri giren Sevda'nın arkasından bakar. İçeri girmelerine izin vermiştir çünkü Murat en başından beri Sevda' ya aşıktır ama bunu ona bir türlü söyleyemez. Esma'nın kendisine olan ilgisini farkettiğinde Sevda'ya yakın olabilmek için Esma'ya yaklaşıp onunla sevgili olmuştur. Esma kıskançlıklarıyla Murat'ı çileden çıkartmayı başarmıştır. Daha önce bir kaç kez daha ayrılmışlardır ama her seferinde Esma'nın ısrarları karşısında tekrar barışmışlardır. Artık Sevda'dan ümidini kesen Murat son kez ve kesin olarak ayrılık kararı almıştır. İçeri giren
Sevda ve Esma salonda otururlar. Sevda sehpa üzerindeki bira
Şişelerini görür ve tedirgin olur. Murat'ta salona gelir ve oturur.
-MURAT: Evet, seni dinliyorum.
-ESMA; Neden böyle yapıyorsun. Ufacık bir şeyi kocaman bir sorun haline
getirdin.
-MURAT; Olmuyor Esma diretmenin bir anlamı yok.
Üzgün görünür ama gözleri sürekli Sevda dadır.
-ESMA: Söz veriyorum seni bir daha
sıkmayacağım.
Kapı çalar.
-MURAT: Salih tir.
Selim, Murat'ın ev arkadaşıdır. Kapıyı açmak için odadan çıkar.
Sevda, Esmaya döner.
-SEVDA: Hadi kalkalım lütfen... Hem sen bana ne söz verdin niye kendini
küçük düşürüyorsun?
-ESMA: Evet biliyorum ama elimde değil onu kaybetmek istemiyorum. Yüzüm gözüm nasıl berbat haldeyim değil mi ?
Saçlarını düzelterek kendine çeki düzen vermeye çalışır. Bu sırada Murat ve Salih salona gelirler. Salih  kızlara selam verir ve odasına geçer.
Esma "ben bir lavaboya gideyim" diyerek odadan çıkar, Murat Sevda'nın yanına oturur. Saçlarına
dokunmaya başlar. Sevda kendini geriye çeker.
-MURAT: Çok güzelsin Sevda; Gülüşün, bakışın herkesten başkasın... yarı sarhoştur. Murat bunları yapacak bir  çocuk değildir. Sevda'ya olan sevgisi gerçektir çünkü
-SEVDA: Ne yapıyorsun Murat kendine gel
-MURAT: seni seviyorum Sevda
-SEVDA: Serhoşsun sen ne dediğini
bilmiyorsun
-MURAT: Evet serhoşum iyiki serhoşum ayık kafayla bunları sana söyleyemezdim çünkü
Bu sırada kapı eşiğinde kendilerini izleyen  Esma dikkatlerini çeker. 

SOL YANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin