2.0

859 67 107
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın♥
Bu bölüm A1901Z18' ithaf edilmiştir♥

Jimin hayal kırıklığıyla yavaşça ses kayıt cihazının yanına gitti. Eline alıp sesi tamamen kıstı. Daha fazla duyamazdı sevdiği kadının bağırışlarını.

Az önce Jennie'nin oturduğunu düşündüğü sandalyeye oturdu.

Onu bulduğunu sanmıştı. Kollarını sarıp 'geçti' demeyi bekliyordu. Ama yoktu Jennie.

Polis ekipleri içeriyi kontrol ederken âmirin telsizinden bir ses geldi.

"Amirim depodan çıktığını düşündüğümüz siyah bir minibüsü takibe aldık. Tamam."

Jimin hızla ayağa kalktığında âmir telsizin tuşuna basıp geliyoruz tarzında bir şeyler mırıldandı diğer polise.

Ekipler tekrar yola çıktılar. Biraz ilerlediklerinde minibüsü ve onun önünü kesmiş polis aracını gördüklerinde hepsi indi arabalarından.

Minibüsün sürgülü kapısı açılıp içinden korumalar, Seulgi ve rehine olarak kullandığı Jennie çıktı içinden.

Jimin Jennie'yi gördüğüne sevinecekken arkasındaki gözü dönmüş kız onu korkutmuştu.

Seulgi bıçak dayamıştı Jennie'ye. Bir koluyla Jennie'nin boynunu kavrarken diğer titreyen eliyle de bıçağı tutuyordu.

O asla bu kadar ileri gidebilecek bir insan değildi. Ama istediğini elde edemeyince böyle bir yola başvururken bulmuştu kendini.

"Sakın yaklaşmayın anladınız mı?!"

Bıçağı Jennie'nin boynuna sürttü. Jennie acıyla dişlerini sıktı. Jimin bu görüntüye daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu. Ama kolları tutulmuştu. Rehine riske atılamazdı.

"Seulgi yapma! Pişman olacaksın!"

Jimin ona bağırdığında Seulgi sinirle ona döndü.

"Bunların hepsi senin yüzünden oldu biliyorsun değil mi?"

Seulgi'nin gözleri dolmuştu. Biraz sinirden, biraz üzüntüden...

"Madem benim suçumsa onu bırak beni cezalandır! Jennie'nin hiçbir suçu yok!"

Seulgi kötü bir gülüş sergiledi.

"Böyle daha çok acı çekeceksin çünkü!"

Biraz daha bastırdı bıçağı Jennie'nin boynuna. Jennie acıyla inlerken, Seulgi'nin kolunu ne kadar uzaklaştırmaya çalışsa da sinirinden olsa gerek fazla güçlüydü.

Kimse bir şey yapamıyordu. Polis Jennie'yi tehlikeye atamazdı. Korumalarda silah doğrultmuştu ekiplere.

"Seulgi!"

Kalabalığı yaran orta yaşlı bir adam çıktı ortaya. Bu manzara ürkütmüştü adamı.

"B-baba!"

Seulgi güçsüz çıkan sesiyle babasına döndü.

"Kızım ne yapıyorsun?! Bırak o bıçağı!"

Seulgi kafasını iki yana salladı hızla.

"Bırakmayacağım!"

Bay Kang yavaş yavaş kızına yaklaşıyordu.

"Kızım haydi bırak şunu. Evimize gidelim. Ne geçecek eline bu suçsuz kızın canına kıydığında?"

Babası sinirle yaklaşmıyordu. Çünkü biliyordu ki fevri davranırsa daha çok kızdıracaktı kızını. Her ne kadar çok olmuş olsa da çabuk toplamıştı kendini yaşlı adam.

𝓱𝓮𝓪𝓻𝓽 𝓫𝓮𝓪𝓽 ¹ ᴶᴱᴺᴹᴵᴺHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin