Bölümü bir kaç saat önce yayınladım ama bildirim gitmedi sanırım.
"Egemen ben mi susturayım? Sen kendin mi susmak istersin?" Dedi Arel bıkkınlıkla. Okuldaki lanet işimiz bitince avmye bir şeyler yemeğe gelmiştik. Ve Egemen yol boyunca bize saçma salak şeyler anlatıp durmuştu. Şuan dördümüz de Egemen'i öldürmemek için çok zor duruyoruz. "Egemencim sen niye geldin ki? Ben Arel,Balın,Alinda dedim özellikle Egemen demedim." Dedi Mert umutsuzca bize bakarak. "Ben de size sanki çok meraklıydım!" Diye cırladı. "Değilsen niye burdasın?" Dedi Arel tek kaşını kaldırarak. "Sizle uğraşmaktan iyi başka işim yok şu an ." Dedi pis pis sırıtarak. Biraz parmaklarımın ucuna çıkarak -kısa boylulara selam olsun- kolumu Egemen'nin omuzuna attım. "Uğraşmayın benim oğlumla." Diyip burnunu sıktım. Egemende eğilip yanağımı öptü. "Bir civcivim kadar olamadınız be. Pis kıskanç yılanlar." Dedi üçlüye iğrençsiniz bakışı atarak "Söyle dana oğluna azıcık sussun." Dedi Arel yürüyen merdivenler doğru giderek. Egemen "Bende seni seviyorum minik papatyam." Diye bağırıdı yürüyen merdivenlere doğru giden Arel'e.
Yemek katına geldiğimizde ne yeceğimi düşünüyordum. Mideciğim şuan her şeyi yiyebilirdi. Çaktırmadan ne yemek yeceğine karar vermeye çalışan Arel'e baktım. Sanırım canım Arel çekti. Arel'i 'çaktırmadan' izlerken göz göze gelmemiz ile donup kaldım. O an ki ne bok yiyeceğimi kestiremezken "Ne bakıyon bilader" bakışı attım. Hayır salak bakan sensin çocuğa, havan kime? Oda bana aynı bakışı attı. Tek farkı tek kaşını kaldırdı. Bende havalı olduğunu düşündüğüm -inşallah öyledir- bir bakış attım. Biz böyle saçma şekilde yüz hareketleri yaparken "Niye çiftleşen orangutan gibi yüz hareketleri yapıyorsunuz?" Dedi Mert olaya dahil olarak. "Sen hiç çiftleşen orangutan gördün mü ki?" Dedi Egemen de bu saçma konuşmaya katılarak. "Konuştuğunuz boş muhabbete bakın.Bu saçma konuşmanız ne zaman bittecekte yemek yiyeceğiz?" Dedi en zekimiz olan Alinda olaya müdahale ederek.
🧸🧸🧸🧸
Sonunda karnımız doyurup boş sohbetler etmiştik. Çünkü boş insanlarız. En sonunda aramızda en zeki olan, yani bize göre zeki olan Alinda sinemaya gitmeyi teklif etmişti. Biz üç değişik bu teklifi tabii ki kabul ettik.
Sonuç korku filminde koluma yapışmış imana gelen bir Egemen, öbür yanım da filme ana bacı söven bir Arel, Arel'in yanında fırsattan istifade Alinda'ya sırnaşmaya çalışan bir adet Mert'ti. Sanırım altıma işedim." Dedi Egemen kolumu sıkarak. Kolum aramızdan ayrıldı. "Egemen kolumu kopardın." Dedim kolumu salaktan kurtarmaya çalışarak. Ama inatla daha çok yapışıyordu."Sizinle filme giren, hatta korku filmine giren aklımı sikeyim." Dedi Arel. Ekranın ışığından yüzü az çok belli oluyordu. Mimiklerini az çok seçebiliyordum. Tahminen bize 'Embesilsiniz' bakışı atıyordu. Kafamı ona çeviremiyordum çünkü göz göze gelince acayip saçmalıyorum. "Girmeseydin o zaman."dedim kafamı ona çevirerek ve kaçınılmaz yine gerçekleşti. Göz göze geldik.
Onun bakışlarını karanlıkla bile hissederim. Her ne kadar tam göremesem de. Biz birbirimize boş boş bakarken arkadamdan hayvanca dürtülmemle yerimde zıpladım. Biri koltuğuma ayağını geçirmişti. "Sessiz olun." Dedi "Kırsaydın kardeşim." Dedim arkama dönerek. Arel eli ile kafamı filme doğru çeviridi o sırada ben de ağzımı popcorn tıkıyordum. "İzle şunu millete laf atıcağına. Korkarsan falan sarılabilirsin hiç sorun değil." Demesi ile yediğim popcorn boğazımda kaldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
