Üretim hatası Egemen çok zeki grubunu oluşturdu Üretim hatası sizi ekledi
Malinda: Bu grup ne alaka?
Siz: Ben niye en son eklendim??
Üretim Hatası: Sıkıldım ondan açtım.
AsalakBarkın: Egemen iki saattir basket topu getirmeni bekliyoruz.
AsalakBarkın: Sen oturmuş grup açıyorsun mal.
Siz: Dersiniz fizik değil mi ?
Üretim hatası: Basket takım şeysi falan.
Mert: Biz neden Egemen aptalından top getirmesini istedik ki?
Malinda: Ben çıkıyorum.
Üretim hatası: Haydaa.
Üretim hatası: Grubu zaten bu yüzünden açtım.
Üretim Hatası: Herkes birbirinden kaçıyor bugün?
Malinda: Egemen sus.
AsalakBarkın: Bu meseleyi sonra konuşsak?
Siz: Alinda tuvalete gidiyorum 2 dakika sonra kantine gel.
Telefonu kapatıp,ceketimin cebine koydum. Ders felsefeydi ve test çözüyorduk.
Beril Hocanın yanına gidip gülümsedim. "Tuvalet izini mi?" dedi bezgince. Bağırsaklarımda bir sorun olduğunu uydurup sürekli tuvalete gidiyordum. Erkek Hocalarda ise sürekli regle olduğumu söyleyip izin istiyordum.
Başı ile çık işareti yapınca Alinda'ya bakıp kaş, göz yaptım.
Merdivenlerden sekerek an alt kata kantine indim. Kantinde sadece iki kişi vardı ve onlardan son sınıf oldukları için test çözüyorlardı.
Sıkılıp uzun süre girmediğim anonim hesabıma girip, Arel Duman ismine tıkladım.
|Arelindonu:| Beni bulma işi nasıl gidiyor?
Şu an basket antrenmanındaydı ve cevap vermeceğini biliyordum.
Bir anlık deli cesareti insana her şeyi yaptırabilir. "Balın?" Dedi bir el omuzuma dokunarak. Telaşla ve acele ile telefonu kapatıp masaya bıraktım. Kafamı arkaya çevirip, "Arel?" Dedim gülümsemeye çalışarak ama acayip telaşlı ve gergindim. Lütfen telefonumun ekranını görmemiş olsun, lütfen. "Napıyorsun? Basket antrenmanınızda olman gerekmiyor mu?" Dedim sandalyeden kalkarak. Kahretsin ellim titriyordu. Abartma Balın, sakin ol.
"Evet?" Dedi bir kaşı havada beni süzerek. "Eee?" Dedim dudağımı ısırarak. Normal davran Balın. Belki görmedi sen kuruntu yapıyorsun. "Egemen'e bakmaya geldim. Senide görünce selam vereyim dedim."
"İyi yapmışsın." Dedim ikimizden de çıt çıkmıyordu. Sadece bakışıyorduk.
"Balın?" Diyerek karşıdan gelen Alinda'yı görünce, "Alinda bende seni arıyordum. Hadi Beril Hoca bekliyor." Diyip kolundan çekiştirmeye başladım alelacele.
Okulun arkasında ki bankta hayatıma sövüp, ne kadar aptal olduğuma ağlıyordum. Alinda'ya olayı kısaca özet geçip, suratına asık suratla bakmaya başladım.
"Emin misin gördüğüne?" Dedi Alinda yanıma oturup bana dönerek. "Kahretsin bilmiyorum. Ama çok şüpheli bir değişik baktı." Dedim saçlarımı stresle toplayarak.
"Belki sen anladığını düşündüğün için sana öyle gelmiştir."
"Kahretsin gördü Alinda. Belki telefonumun ekranına baktı, okudu omuzuma öyle dokundu!"
"Abartma Balın." Dedi Alinda sakince.
"Şahsen ben ilk bakıp omuzuna öyle dokunurdum." Dedim Telefonu kabak gibi açıksa ekranı tabii okurdum. Asıl Arel okumadıysa enayi.
"Öğrenmemesi gerekiyordu. Nasıl yüzüne bakacağım?" Dedim dizlerime kafamı dayayarak.
"Teknik olarak şu anda pek bakmıyorsun.Değişen pek bir şey olmayacak." Ardından konuşmama izin vermeden devam etti.
"Belkide öğrenmesi gerekiyordu, evrenden bir işarettir belki?" Dedi fazla iyimser olarak.
"Ben böyle işareti sikeyim. Evren beni neden sevmiyorsun?!" Dedim ağlmaklı bir sesle evrene yakınarak.
"En azından öpmedin onu sahroşken." Dedi
Alinda'nın da aklına o gece geldiği belli oluyordu mimiklerimden. Yüzünü buruşturmakla yetindi.
"Ama bence çok kötü bir tepki vermeyecek."
"Çünkü bence oda senden hoşlanıyor, hoşlanmıyorsada dikkatini çekiyorsun." Dedi Alinda göz kırparak.
____
Son derse bitmişti. O olaydan sonra sınıftan çıkmamıştım.
Egemen'e de bizimkiler, bizim sınıfa gelmek isterlerse onlara engel olması için uzun bir mesaj yazmıştım. Olmazsada ona türlü işkenceler yapacağımıda büyük harflerle belirtmiştim. Ayrıca ne kadar aptal olduğumdan bahseden başka bir mesaj atmıştım.
Arel de zaten gelmek gibi bir çaba göstermemişti. Sadece Barkın bir kaç kere 'İyi misin?' diye mesaj atmıştı.
"İstersen akşam bizde kal sabahta birlikte geliriz okula?"Dedi Alinda
"Yarın okula gelmesem?" Dedim birlikte sınıftan çıkarken. "Böyle daha çok belli ediyorsun. Bir şey olmamış gibi davran."
"Ne olmamış gibi?" Dedi Barış birden konuya dahil olup ortamıza geçerek.
Bir kolunu benim omuzuma diğer kolunu Alinda'nın omuzuna attı.
"Hiç." Dedim omuz silkerek. "Peki madem öyle olsun. Benim de size çok cazip bir teklifim vardı." Dedi önemsiz bir şeyden bahsediyor gibi.
Bu sırada okulun bahçesine kadar yürümüştük. "Çok iyi bir wafflecı biliyorum. Benimle gelmek ister misiniz?" Konuşmamıza izin vermeden devam etti. "Hayır derseniz bu tatlı çocuk tek başına yalnız yiyecek waffle." dedi Duygu sömürüsü yapıp masumca bakarak. "Waffle geçen her şeye varım." Dedi Alinda
Şu an konuştuğumuz konu dışında ilgimi çeken başka bir şey vardı. Mert ve Arel'in korkutucu bakışları.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2.344 like @Balıntoral: * -Yorumlar kapalı-
Artık biraz karışsın ortalık. Bölüm geç geldi çünkü önceki bölümleri az çok düzenlemeye çalıştım.
Normalde bilgisayarla daha kolay ama bilgisayara virüs girdiği için bölümleri telefondan yazmaya çalışıyorum. Telefonda da otomatik düzeltme pek yardımcı olmuyor. Bol yorum ve oy atarsanız çook sevinirim. Lütfen hayalet okuyucu olmayın .( ÖPÜLDÜNÜZ❤️
Son olarak kitap kapağı için @Jungamze'ye çok teşekkürler ❤️
