51

23.4K 1.2K 347
                                    

Arkadaşlar kitabımda lütfen  reklam yapmayın. Sadece benim değil kimsenin emek verip yazdığı şeylerde reklam yapmayın. Gerçekten rahatsız edici ve motive kırıcı. Ben kitap reklam yorumu silmekten çok sıkıldım artık direk engelleyeceğim. Anlayışınız için teşekkürler❤️

"Arel çok uykum var!" Yarım gözlerim açık yarı kapalı bir şekilde ayaklarımı yere sürerek paytak adımlarla Arel'i takip ediyordum. Uykumun en güzel kısmında bok var gibi gelmiştik kamp alanına.
Şu an kendimi yere atıp 'Bana dokunmayın ben uyumak istiyorum.' Diye ağlayasım vardı.
"Ben söyleniyor muyum senin çantalarını taşıyorum diye?" Arel'in sırtına bakıp ofladım. "Gelmese miydik acaba ya?" Arel arkasına dönüp çok  pis bir bakış attı. Gelmeden bir kaç gün önce 'Güzelim gitmeyelim, bak biz hafta sonu daha çok eğleniriz, öyle absürt şeylere gerek var mı?' Diye çok fikrimi değiştirmeye çalışmıştı. Ama ilişkimizdeki reis ben olduğum için benim dediğim olmuştu.

'Sen benle dalga mı geçiyorsun?' Bakışından sonra omuzuna vurup "Devam aslan parçası." Dedim

"Gençler biraz daha seri olursak daha çadır kuracaksınız." Dedi Ahmet Hoca bağırarak. Gerçekten salaktım evde uyumak varken biz neden buraya gelmiştik? Bir dahakine kesinlikle Arel'i dinleyecektim.

"Bu sinekleri ebesini sikeyim. Daha geleli bir kaç dakika olmadı ısırmaya başladı şerefsizler." dedi Ekim eli ile sinekler kovalayarak.
"Onlar dere sineği biliyor musun?" Pişkince sırıtarak Ekim'e bakıyordum.
"Benle derdin ne?" Derin bir nefes aldım, "Sayamayacak kadar çok neden var. Varlığın rahatsız edici." Güzlerini devirip önümden yürümeye başladı.
"Bal arkada kalma. Her an kendini bir yere atıp uyuya bilme potansiyeli taşıyorsun." Diyip kolumdan süreklemeye başladı Arel.
"Ne kadar hayırsız bir sevgilisin sen ya. Senin burda, ben seni istersen kucağıma  bile alırım sen yeter ki uyu demen gerekti." 

Yüzüme bakmadan konuşmaya başladı. "Çantaların zaten bir sen ediyor Bal." 

🤍

"Bu sanki olmadı Bal." Dedi Arel yaptığım çadıra bakarak. Bence çok iyi gidiyordum. Neresini sevmemişti çadırımın?
"En azından Egemen'inkinden iyi."
Egemen çadırı kurmaktan çok daha farklı bir şey yapıyordu. Bildiğin çadır ile savaş halindeydi. Bersu'da yanında Egemen'in çok embesil ve aptal olduğunu söyleyip duruyordu. Egemen'de aynı şekilde ona laf sokuyordu. Klasik bir Egemen Bersu ilişkisiydi.

"Siz daha kuramadınız mı?" Dedi Alinda ve Mert yanımıza gelerek.
"Ordan olmuş gibi mi duruyor?" Dedi Arel yarım ağız gülerek.
"Çadırı acaba Arel'e mi salsan?" Diye çok güzel bir fikir attı ortaya Mert.
"Bencede."
🤍🤍

"Ben bu çadırı sikerim." Dedi Egemen
Çadıra sanki annesini öldürmüş gibi bakıyordu.
"Çocuk yokluktan artık çadır sikmeyi planlıyor." Dedi Mert hala çadırla cebelleşen Egemen'e bakarak.
"Azıcık şu sarı fışkı yardım etseydi belki daha çabuk biterdi." diyip Bersu'nun kafasına vurdu. O kadar sert vurmuştu ki kızın kafası öne doğru sendelenmişti.
"Dağ ayısı mısın sen?"  Egemen olumsuz anlamda kafasını salladı. "Burdaki tek ayı Arel bir kere lütfen sarı fışkı."
"Siktir git Egemen." Dedi Arel omuzuma kafasını koyarak.

Gerçekten küçük bir ayıya benziyordu Arel. Tam ısırmalık bir ayı. "Neden beni yiyecekmiş gibi bakıyorsun, Korkmalı mıyım?" Dedi suratıma bakarak. Çok tatlıydı şu an ve ben onu ısırmak istiyordum. "Evet."

O sırada yanımıza Umay gelmesi ile Arel elimden kurtulmuştu.
"Herkes toplandı dal, çırpı falan toplayacakmışız Ahmet Hoca sizi bekliyor." Dedi

Umay gelince hemen Egemen Bersu'ya iyi davranmaya başlamıştı. Vurduğu kafasına öpücükler konduruyordu ve Umay'da bunu görmüştü.
🤍🤍

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin