Dönme dolap |Texting (Tamamlandı)

49

Ben Ekim'e, Ekim bana bakıyordu. Sanki şu an Westren tarzında bir filmin içimdeydik. "Bu niye geldi?" Dedim Barkın'a kısık gözlerle bakarak. "Yalnız adım Ekim, bu değil." Dedi gözünü devirerek. "Umrumda gibi duruyor mu sence?" Ekim tam ağzını açıp bir şeyler dicekken  Arel omuzumdan tutup aramanıza girdi. "Hadi  sen bize yine bu markette nasıl pezevenklik yapacağımızı anlat." Dedi konuyu değiştirerek.

"Arel!" Dedim uyaran bir tonla. Pezevenklik değildi yaptığımız. Sevenleri kavuşturmaktı.

"Bu market planlarınız hiç bir boka yaramıyor." Dedi Egemen, Umay'a yavru kedi gibi bakarak.
"Siz malsanız, fırsatı değerlendirmediyseniz ben ne yapayım?" Dedim burnumu kıvırarak.
"Şerefsiz Arel ile takıla takıla Arel'e benzemişsin Bal." Dedi Egemen Arel'e pis pis bakarak.
"Arkadaşımı bozuyorsun!"
"Seni sikerim Egemen."
"Silkerim demek istedi." Diye düzelttim.
Biz yine birbirimize girip kargaşa yaratmışken,
"Arkadaşlar Mert ve Alinda birazdan gelecek biraz hızlı mı olsak?" Dedi Umay. Baya sıkılmışa benziyordu kızcağız. Çok normal yarım saattir sadece birbirimiz ile didişiyorduk.

____

"Ben size demiştim bir boka yaramayacak diye." Dedi dürümünden koca bir ısırık alarak Egemen. Bir saate yakındır içerdelerdi bizde acıktığımız için soluğu yemek sepetinde almıştık.

"Sıkıldım biraz." dedi Ekim Barkın'ın omuzuna kafasını koyarak. Bunların arasında ne vardı? "Gelmeseydin o zaman." Dedim gözümü devirerek. Sadece yapamacık bir gülümseme gönderdi.

"Ekim ile Barkın ne alaka?" Dedim yanımda oturan ve beni izleyen Arel'e dönerek. "Konuşuyorlar işte." Dedi önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak. Gülümsemem ile oda gülümsedi. "Ne zamandır konuşuyorlar?" Sorumu cevapsız bırakıp, bambaşka bir şey demişti.

"Balın gözlerin ishal rengi gibi." Ne? Duyduğum cümle ile kaşlarım şaşkınlıka havalanmıştı. Arel benim yeşil gözlerime, ishal rengi mi benzetmişti ? Doğru mu duydum?

"İğrençsin." Dedim suratımı ekşiterek. İshal rengi ve yeşili nasıl bir tutuyordu?
"Pislik." Diyip omuzuna vurdum.
"Oha bunlar birbirini yemeye başladı."dedi Egemen Arel ve bana anlamlı bir bakış atarak.

"Ne?" Diye bir sözcük döküldü dudaklarımdan istem dışı.

"Anlarsın ya." Diyip ellerini öpüştürmeye başladı Egemen.

"Hayat beni çok yoruyorsun." Dedi Umay Egemen'e bakarak.

Hayır bu sefer kızarmadım. Nerdeyse bir haftadır aramızda ad okumadığımız bir şeyler vardı. Sanırım sevgiliydik. Bir dakika Arel ile ben sevgiliydik. Bu farkındalık bir iki saniye boşluğa düşmemi sağladı. Bir kaç ay öncesine imkansızca gelen şeyi şu an yaşıyordum. Her ne kadar gözlerimi ishal rengine benzetip beni kızdırsada şu an o sinirim uçup gitmişti. Arel'e uzanıp yanağını öptüm.
"Ne içindi bu?" Dedi gülerek.
"İçimden geldi."
"Sanırım Balın'ın da canı çekti."dedi Egemen pis pis sırıtarak.
Marketin kamerasından bir taraftan Alinda ve Mertleri izliyorduk.
"Şu an ne yapıyorlar?" Dedi Umay
"Gösterme mi ister misin? ." Dedi göz kırparak Egemen. Umay ise sadece gözlerini devirmekle yetindi.

"Ya bir kerede beni terslemesen ölür müsün?" Dedi çok sevdiği oyuncağını kaybetmiş gibi bakıyordu Umay'a, Egemen.

"Evet." Dedi ona bakmayıp yere bakarak Umay.

"Görmüyor musun?" Dedi Umay'a bir adım atıp suratını avuçlarının arasına aldı.

"Senin için burda çırpınan beni görmüyor musun?" Dedi aralarında kısa bir bakışma geçti ama Umay geri adım atıp, "Üzgünüm." Diyip koşarak olduğumuz yerden ayrıldı. Arkasında da beş şaşkın insan bırakmıştı.

💖🐑

Egemen'in sağ tarafına oturup, karam tutuşturdum eline. Sadece gülümsemekle yetindi.

"Çok saçma değil mi?  Bu boktan gençlik yıllarımızı boktan bir kişi için üzülüp, harcayarak geçiriyoruz."
Arkadaşlar kendinize gelin hayatınıza daha kimler girip gidecek." Dedi içkisinden bir yudum alarak Alinda. Parkta oturup Egemen'in moralini yerine getirmeye çalışıyorduk.  Kafamı kaldırıp yıldızlara baktım. " Zaten bunu güzel kılan bu aşklar değil mi?"
Diyip gözlerimi Alinda'ya çevirdim.
"Belki." Diyip omuz silkti.

"Sevmiyorsa zorlamaya gerek yok."dedi Egemen buruk bir tebessüm ile.

"Egemen yine birine seveceksin ve bu öncekinden daha güzel olacak."dedim omuzunu tutarak.

"Bunu bana sen söylemiştin."  Burukça bakıp,

"Ama başkasını sevmek istemiyorum." Dedi

"Bazen en iyisi vaz geçmektir."  Dedi Alinda da diğer omuzuna destek vermek için tutarak.

^^

Kaçıncı derste olduğumuzu bilmiyordum. İki gecedire geç saatlere kadar Arel ile görüntülü konuştuğumuz için gözümden uykusuzluk akıyordu. Tahminimcede dört derstir uyuyordum.
"Balın sana çok sevineceğin bir haber ile geldim." Dedi Alinda beni sarsarak. Mırın kırın edip kafamı yavaşça sıradan kaldırdım.
"Ekim ve Bersu bizim okula gelmiş."

Selamm biliyorum bölüm yine uzun zaman sonra geldi ama okullar açıldı. Söz diğer bölüm daha çabuk gelecek ve uzun olacak. ÖPÜLDÜNÜZ❤️