14

32.3K 1.8K 77
                                    

Pudingimden aşk dolu bakışlarımı alarak susmayan Egemen'e çevirdim.

"Egemen git başımdan! ." Deyip sandalye değiştirdim. Mart ayındaki kediler gibi garip sesler çıkarıp duruyordu kantine oturduğumuzdan beri.

"Beyinsizler zaten beni anlayamaz." Dedi burun kıvırarak.

"Bu çocuğu yaparken malzemden mı kıstılar?" Dedi Barkın da derin nefes alarak.
"Kesin öyle. Fazla üstüne gitmeyelim sonuçta sorunları var." Diye fısıldadım Barkın ve Alindaya doğru. Onlarda onaylayan mırıltılar çıkardılar.

"Yalnız kulaklarım var Balıncığım."
Egemen "Şimdi kendime daha zeki arkadaşlar bulacağım." Diyerek oturduğu yerden kalktıve Areller'in masasına oturdu.

Bir dakika Arel mı? Az önce yoktu bu çocuk? Gözlerim masada oturan bir kıza takılmıştı. Helen. Vücudumu kıskançlık dalgaları sardı. Gözlerimi kısarak onlara bakmaya başladım. Umarım bu davranışımı Egemen'e vururlardı.

"Zeki derken umarım Helen'i kastetmemiştir." Diye homurdandım.

"Ne Heleni? Egemen'nin derdi Umay." Dedi göz kırparak Barkın. Sonra gözlerini kısıp bana döndü.

"Noldu kıskandın mı Helen'i ?" Dedi

"Neyini kıskanacağım onun?" Diye çirkefleştim. O kıza cidden ayar oluyorum. Arel onu severken ona aşkla bakarken o onunla oynuyordu.

Benim için ilk aşk önemli değildi. Zor ve önemli olan son aşkı olmaktı. Helen onun son aşkı değilidi. Eskiden her bakışını izlerken artık suratına bile bakmıyordu. Ama bu işte bir iş vardı. Bunu anonim kişiliğim öğrenebilir. Alinda'ya bakışlarımı çevirdim. Telefona bakarak sırıtıyordu. Ardından karşımda oturup sırıtan Mert'e baktım. Olay çözüldü. Merakla bakışlarımı Alindaya çevirdim.
"Enişte Bey ne yazıyor da bu kadar sırıtıyorsun?" Dedim ben de sırıtarak.

"Enişte mı?" Dedi Barkın şaşkınlıkla.
Alinda ile bakıştık. Onlar bilmiyordu Arel ve Mert'i.
"Şey işte ya saçmalıyor bu." Dedi Alinda uyaran bakışlarla. Söylememe sebebimiz Barkın acayip sahipleniciydi. Egemen ise sürekli uğraşıp durudur belli ederdi her şeyi.

Hayvani bir şekilde pudingimiden bir kaşık aldım. "Balın seninki seni izliyor." Dedi Alinda fısıldayarak. Gözlerimi kocaman açıp öksürmeye başladım. Heyecanlanmıştım. Bu çocuk niye en rezil anlarımda  hep bana bakıyordu? Normalde asla göz göze gelmiyorken, dünden sonra fark edip rezil anılarımıza yenilerini katıyordu.

Barkın boğulduğumu fark edince su uzattı.
"Birden söylenir mi kızım?" Diye fısıldadım Alinda'ya doğru. Su içerken Arel'e bakmamla göz göze geldik ve sırıtmaya başladı. Gözlerimi hemen kaçırıp oturduğum yerden kalkıp kantinden çıktım. Böylece kızarmış yanaklarımla yalnız kalmıştım. Utanmıştım.

Gizlice ona bakmak kolaydı. Onu o kadar habersiz uzaktan sevemeye alışmıştım ki bir bakışından bile çok anlam çıkarıp sonsuz seneryo yaza bilirdim. Bana bakması, izlemesi iyi bir şey değildi. Sonunda ben üzülürdüm. Yıllardır açılmama sebebim de buydu. Bana hayır derse ben toparlanamazdım. Bir bakış kalp ritmimin değişmesine sebep olurken birde bana bakıp sırıtmıştı. O anlamsız sırıtışına bile koca anlamlar yükleyip gereksiz umutlar kurardım. Buda benim batmama sebep olurdu...

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin