....... "Arel bence benim beyinim çalışmıyor, olmuyor." Sıcak bir tebessümle gülümseyip, "Büzme o dudaklarını hiç. Herkes matematikte başarılı olmak zorunda değil." Az önceki sıcak gülümsemesiyle suratıma bakışı, asık olan suratım da ufak bir tebessüme sebep olmuştu.
"Devam edelim mi?" Kaşlarımı çatıp isteksiz bir şekilde içinde matematik işlemleri ile dolu olan kitaba tiksinerek bakmaya başladım. "Elektirik alamadım." Gülümseyip kafasıyla soruyu işaret etti. "Yapabileceğine inanıyorum sende İnan."
"Belki zorlamaya gerek yoktur. Olmuyorsa olmuyor." Derin bir nefes verip, kendi örnek sorular yazmaya başladı. Burun kıvırıp yazdığı sorulara hüzünlü bir bakış attım. "Son bir kere anlatayım. Söz anlayacaksın." Matematikten oldum olası nefret etmişimdir. Çekmiyorduk birbirimizi. Sevmediğim içinde hiç çalışasım gelmezdi. Çalışmazsamda üniversite sınavı zamanında tökezlerdim. Ne yazık o olmadan da istediğim yere giremezdim. "Balın güzelim akılın burada değil ki."
"Sen varken o kadar kolay olmuyor. Daha eğlenceli şeyler yapalım." Suratına haylazca bakarken, o fazlası ile matematiği anlamam için inat etmişti. "Başka zaman neden olmasın. Fakat şu an olmaz.O sınavdan geçilecek." Tam ağızıma açıp bir şey diyecekken aklıma Ekim gelmişti. "Hadi artık suratını sarkıtma devam edelim." Masanın üstünede duran kalemi alıp elimde döndürmeye başladım. "Ekim acaba nasıl? En son yazdığımda cevap vermedi. Buluşalım dedim onada cevap vermedi." Burukça gülümseyip , "Kolay değil ama Ekim atlatır. Değmeyecek insanlar için üzülmez."
'Ciddi misin?' Der gibi baktığımda Sandalyesine rahatça yasaklanıp, "Barkın bizim yakın arkadaşımız olabilir ama Ekim için affedilemez bir olay Bal." Kafamı onaylarcasına salladım.
"Barkın benim her zaman yanımda oldu. Hatamda da doğrumda da. Zaten dostluk bu değil mi? Hatasında ve yanlışında yanında olmak? Ben bu zamanın da yanında olmazsam nasıl bir dost olurum? Herkes iyi bir dostu hak eder. " Kalemle oynamayı bırakıp, kitabın arasına koydum. O sırada Arel bana gülümseyerek bakıyordu. "Komik olan ne?" Omuz silkip, "Çok güzelsin ona dalmışım." "Arel!" Omuzuna vurmamla gülümsemesi iyice genişlemişti. "Ciddi bir şey konuşuyoruz." "Tamam bu da ciddi bir konu." Gözlerimi devirdim "Güzelliğime dalman mı?" Göz kırpıp "Oldukça hatta." Ben çaktırmadan kitabın kapağını kapatmaya çalışırken Arel elimi ittirip kitabı geri açtı. Bu kaçma teşebbüsümü umursamadan, "Tamam hadi çok kaynattık. Ekim ve Barkın sonra halledebiliriz. Olayımız şu an bu." Ne kadar ısrar edip, dirensemde Arel oldukça ısrarcı ve kararlı gözüküyordu.
🦕🦖
"Bence biraz yalnız kalkıp, kendini dinlemesi için zaman vermeliyiz." Arel'e bakıp "Onu şu an mutlu edebilecek tek şey, Egemen'in elindeki karamelli pasta." Egemende beni onaylayarak konuşmaya başladı.
"Şu güzelliği bana getirseniz bütün dertlerim uçup giderdi." Arel, Bersu, Egemen, Umay, ben, Ekimlerin evine gelmiştik. Ona küçük bir süprizi yapacaktık. Bir kaç gündür hiç birimize cevap vermiyordu. Artık konuşup bir şeyleri halletmemiz lazımdı. Kolay değildi ama hayat devam ediyor.
Alinda, Mert, Barkın'ın yanında kalmıştı. İlk biz de Barkın'ın yanına gitmiştik ama bizi postalamıştı. 'Ekim sizi görünce iyi olur.' Gibi şeyler zırvalayarak bizi yollamıştı. En son bari Alinda ve Mert kalsın diye ikna etmiştik.
Ekim ne kadar kırgın ve üzgünse, Barkın'da kendine bir o kadar sinirliydi. Geri dönülmez bir hata yaptığını biliyordu. "Sen çikolatalı pastayı daha çok sevemez miydin?" Umay'dan çıkan sesle bakışlarımız ona döndü. Tabi Egemen'in bakışları da anında onu bulmuştu. "Sen nereden biliyorsun?" Sorgularcasına Umay'a bakıyordu.
Umay omuz silkip, "Biliyorum işte, ne önemi var nereden bildiğimin." Egemen afallamışa benziyordu. Kamptayken 'Umay'ı unuttum, bitti. Bersu bana iyi geliyor.' Ayaklarına yatmıştı ama belliydi ki, Umay onun için bitip giden bir şey değildi. İçinde hala onun için açan ufak filizler vardı. Umay'ın en ufak bir geri dönüşünden bile umutlana bilirdi.
Bersu, Umay'a kısa bir bakış atıp, "Kapıyla bakışmaya devam mı edeceğiz?" Diyip kapıyı çaldı. Olayda böylece dağılmış oldu.
Kapı çaldığımızda bir, iki dakika sonra açıldı. Ekim ilk bizi görünce şaşırdı. Oldukça dağılmış gibiydi. Üstünde ince bir penye ve renkli bir panço kollarını örtüyordu. Altında kısa bir şort vardı. "Bak sana ne gitirdik sarı yılan." Egemen ellinde ki pastayı sallayıp izin almadan içeri girdi. Ayıp olmasın diye kocaman gülümseyip"Hoş geldik!" Diye şakıyıp bende içer girdim. En son arkadan Bersu "Üstün çok ince, donacaksın. Git kalın bir şeyler giy." Diyordu.
🦕🦖
"Sohbetinize doyum olmuyor." Dememle Egemen hemen "Artık pastayı yesek?" Diye araya girmişti. "Birazdan." Diyip geçiştirdim onu. Ekim'in annesi evde yoktu. Birkaç günlüğüne iş için yurt dışında ki evlerine gitmesi gerekmiş.
"Çok iyi gördüm seni."dedim Saçını, kıyafetlerini işaret ederek. "Oldukça dinç görünüyorsun." Diye kendimi birdaha onayladım. Daha çok bu yalana kendimi inandırmaya çalışıyordum.
O güzelim gıcık kız gitmiş. Yerine ruhsuz daha gıcık bir kız gelmişti. "Ben bu laftan anlamayan arkadaşlara sonra gelelim dedim ama dinleyen kim." Diyip Arel'in gözleri anında beni buldu. 'Ne?' Dercesine omuz silktim. "Böyle günlerde yanında olmasak hiç olmayalım." Diye arka çıktı Umay bana.
"Egemen!" İnce bir bağrış duymamızla bakışlarımız mutfakta fare gibi pastayı didikleyen Egemen'i bulmuştu. "Niye öyle bakıyorsunuz? Yemek için var bu." Bizi umursamadan büyük bir çatal daha alıp ağzına tıktı. "Sabır taşısın Egemen." Dedi ve mutfaktıki zavallı pastayı kurtarmaya gitti Arel.
"Aç ayı, biraz daha beklemeyemezdin değil mi?" "Telepatik bir bağ kurdu benle. Bende yedim Bal." "O Ekim'indi."
"Ama ben yedim." Dedi nispet yaparcasına. Ekim gülümseyerek çocukça olan atışmamızı izliyordu. O pastayı özel olarak yaptırmıştık. Üstünede Barkın ama kafası yerde olan bir Barkın vardı.
"Arel pastayı yedi." Gözlerim kısık bir şekilde Egemen'e bakıyordum. "Napayım Balın? Kusturup geri almamı falan mı bekliyorsun?" O sırada Arel pastayı Egemen'den almak için kısa bir savaş verip, buz dolabına koymuştu. "Bu arada pasta çok lezzetliymiş Bal. Nerede yaptırmıştın sen bunu?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@Balıntoral: Bu fotoğraftaki kim? @Egemenatay: @Balıntoral hala pastayı nereden aldığını söylemedin? @Arelduman: @Egemenatay siktir git
+245 Bunlarda iyice oldu. +345 Egemen boş mu? @Umay.arr: (345) sanmam... +356 Bomba dedikodu Barkın, Ekim'i aldatmış .s +358 Ekim gibi bir güzel kızıda aldatmasın
Sizin matematikle aranız nasıl? Balın gibi matematikten nefret mi ediyorsunuz yoksa yapabilenlerden misiniz? Mesela ben bu bölümü attıktan hemen sonra ağlaya ağlaya matematik çalışacağım sleowkfoe.
Eskiden neredeyse her bölüme yorum atanları artık görmüyorum, kırılmaya başladım şirğiwdoeşe. Şaka bir tarafa attığınız yorumları okurken gerçekten eğleniyorum ve hepsini okuyorum. Önceki bölümlere gelen, şimdikilere gelen. 🤍
