Eve geldiğimizde bana duş aldırmış, giydirip ilaçlarımı vermişti. Başta canım gerçekten çok yanıyor olsa da şuan çok çok iyiydim, canım yanmıyordu.
Duşa girmişti ve ben de yatakta öylece uzanıp onu bekliyordum.
Komodinden gelen bildirim sesiyle Kook'un telefonunu elime aldım.
Bayan Jeon
Akşam yemeğe gel, konuşacaklarımız var.
Annesini Bayan Jeon diye mi kaydetmişti yani? Ne tür bir şakalaşma biçimiydi bu?
Banyodan ıslak saçlarını havluyla kurutarak çıktığında elimde telefonla resmen yakalandım. Kızacağını düşünüp kafamı eğdiğimde kıkırdayıp yanıma geldi ve çenemden tutup göz göze gelmemizi sağladı.
"Kafanı eğme, far görmüş tavşan gibi baktın resmen."
"Sensin tavşan."
Telefonu eline tutuşturup bacaklarına oturdum.
"Annen, sanırım, mesaj attı. Merak edip ona baktım sadece."
Omzunda duran havluyla saçlarını kurulamaya başladım. O da mesajları kontrol ediyordu.
"Gidecek misin?"
"Gideceğiz."
"Ben de mi geliyorum?"
"Ben nereye, sen oraya sevgilim."
"Peki, hazırlanalım o zaman."
Nemini aldığım saçlarına öpücüklerimi dizerken, belimden tutup kendine çekti.
Burnunu boynumda gezdirip kokumu içine çekiyordu."Orda ne derlerse desinler asla altında kalma. Üzülme, cevabını ver. Hakkımda söyledikleri şeylere inanma, beni senden ayırmak için her şeyi yapacaklar. Beni mirastan men edeceklerini bile söylerler. Sakın Taehyung, asla kabul etme. Parasız ömür boyu yaşarım ama sensiz bir dakika bile yaşayamam. "
Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Hafifçe geri çekilip yüzüne baktım.
" Neler diyorsun sevgilim sen? "
" Orada öğreneceksin her şeyi. Lütfen söylediklerini kabul etme, beni sakın bırakma tamam mı? "
" Bırakmam, nasıl bırakırım kalbimin çiçeği? "
" Söz ver caniçim, bırakmayacağına söz ver."
"Sana aşık olan her zerremin üzerine yeminler olsun ki bırakmayacağım seni."
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Bay ve Bayan Jeon'un evinin girişine geldiğimizde gerilmiştim. Avucumun içindeki eli sıkıca kavradım ve beraber bahçe kapısından içeri girdik.
Gerçekten görkemli bir evdi. Ortada büyük bir süs havuzu vardı, süs havuzunun içindeki heykelde ise kocaman bir aslan kükrüyordu.
Etraf tamamen yeşillikti. Kenarlarda çam ağaçları uzanıyordu. Kapalı garajın önünde iki Porshe vardı. Yanlarında ise siyah bir Aston Martin DB11 duruyordu.
Evin kapısına geldiğimizde şirin, çıtı pıtı bir kız açmıştı kapıyı.
"Hoşgeldiniz Bay Jeon!"
Yüzündeki büyük gülümsemeyle resmen şakımıştı.
Onu şimdiden çok sevmiştim.
"Hoş buldum Rae Sun. İçerideler mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lullaby×Taekook ✓
Fanfiction"Taehyung... Aşığım sana. Yemin ederim ölüyorum senin için. Hayallerimi gerçekleştirmeye devam ediyorsun. Ben, ben içimdeki hisleri nasıl anlatacağımı kavrayamıyorum bir türlü." Kahveyi sehpaya bırakıp kucağına oturdum. Gözlerinin kenarlarında dura...