Lullaby×Taekook ✓

-1.8-

Aşk.

Üç harfle yazılan ama içine dünyaları dolduran o tarifi imkansız duygu.

İnsanı çılgına çeviren, en düzgün kişiyi bile deli divane eden o eşsiz duygu.

Her insan, farklı şekillerde tercüme eder. Kimisi içimde kelebekler uçuşuyor der. Kimisi onu görünce gözlerim kamaşıyor der. Kimisine göre de kul köle eder. Eder. Hem de öyle bir eder ki feleğın şaşar. Kendine gelemezsin.

Benim duyduğum derin aşkı tercüme edebileceğim bir kelime yoktu dünya dilleri arasında. Çılgına da çeviriyor, gözlerimi de kamaştırıyor, içimde kelebekler de uçuşturuyordu.

Sadakat.

Güçlü, içten bir bağlılıktır kelime anlamı. İçinde çok anlam yatar. İnsan sevdiği kişiden başkasına sadakatle bağlanamaz. Ondan başkasına dokunamaz. Başkasını öpemez, ihanet edemez. Ederse bilin ki, umrunda değildir. Ona bağlı değildir, onu sevmiyordur. Ama aşık bir insanın eşine duyduğu sadakat dünyalara bedeldir, hissedersin ve bu en güzel duygulardan biridir. Sadece sevdiğin insana ait olmak ve tabii ki onun da sana ait olması.

Şehvet.

Bir kişiye duyuyan şiddetli arzu durumu.

Kişiden kişiye değişir bu anlam. Bir nesneye de şehvet duyabilirsin, ya da şehveti sadece cinsel yolla algılayabilirsin.

Şehvet, çoğu zaman cinsel istek olarak algılanır. Yanılırlar, bir insanı şehvetle sevebilirsin de.

Bir insanı arzulamak, sadece sevişmekten ibaret değildir. Onunla uyumayı da arzulayabilirsin veyahut dışarıda el ele tutuşmayı.

Saygı.

İnsanların sınırları ve mahremiyeti vardır. Her ne kadar bir ömür beraber geçirecek olsanız da aşmamanız gereken hudutlar vardır.

İyi ve uzun bir ilişki kişilerin birbirine saygı duymasından geçer. Aradaki saygı kaybolursa, bilin ki o ilişkinin bitmesi de yakındır.

Evlenmek, bir hayatı paylaşmaktır. Ömür çizgisinde el ele yürümektir. Tanrı'nın katındaki en ciddi meselelerden biridir.

Evlilik, söylenmesi ne kadar güzel. Yaşaması da öyle tabii lakin bir o kadar da zahmetli. Tatlı zahmetlerini çekmek, hele ki sadakatle bağlı olduğun kişiyle evliysen, dünyanın en hoş duygularından biridir.

Evlilik, güzel bakıldığı sürece sonsuza dek bakidir. Lakin size cenneti yaşattığı gibi, aşkla sulamazsan da cehenneme dönmesi de an meselesidir.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
"Bugün ne yapalım bebeğim?"

Hastaneden eve yeni gelmiştik. Dikişlerimi kontrol etmişlerdi, eğer böyle dikkatli olmaya devam edersem bir hafta sonraya alabileceklerini söylemişlerdi.

"Bilmiyorum ki caniçim. Aklında bir şey var mı?"

"Geçen sefer temizlik yaptığımızda tavan arasına girmemiştik. Oraya girelim mi?"

Neşe ve heyecanla konuştuğumda bana bakıp gülümsedi hafifçe.

"Ama orası çok karışık bebeğim. Girersek çıkamayız."

"Olsun! Olsun, girelim lütfen. Neler var merak ediyorum."

"İyi madem, gel girelim. Bekle, anahtarı alıp geleceğim"

Kapının yanındaki askılardan bir anahtar alıp merdivenlere yönelmişti. Ben de arkasından tabii.

Tavandaki kapının kilidini açıp yukarı tırmanmıştı. Ben de arkasından girdiğimde ışıkları açmıştı.