-2.1-

2.4K 161 85
                                    

-M-

"Nerdeymiş benim bebeğim?"

Pudingi karıştırırken arkamdan sarılıp çenesini omzuma koymuştu.

"Puding istemiştin aşkım, onu yapıyorum."

Mırıldanmamla dudaklarını boynuma bastırmıştı. Hafifçe titreyip boştaki elimi belimdeki ellerinin üzerine koydum. Dudakları her seferinde, sanki ilk defa öpüyormuş gibi, titretiyordu beni.

"Sen de çok yoruluyorsun Taehyung. Biraz uyumayı dene. Seni böyle gördükçe çok üzülüyorum."

Jungkook'un sınavı yarındı. Bir haftadır hem onun, hem de kendi şirketimle uğraşıyordum. Çizimleri tek başıma yapıyor, toplantıdan toplantıya katılıyordum. Ayrıca eve gelince de Jungkook tek başına kalmasın diye sabahlara kadar onunla ders çalışıyordum. Şu bir haftada on dört saat bile uyuyamamıştım.

Bebeğim sınava girdikten sonra ise Jungkook ile şirketleri birleştirecektik. Ayrıca başına bir yönetici atayacaktık. Aklımda birkaç kişi vardı ama bebeğimin de fikrini almalıydım.

"Sen mutlu olduğun sürece benim için hiç sorun yok sevgilim. Sınavın bittikten sonra dinleneceğiz zaten."

Mırıldanıp boynuma öpücüklerini kondurmaya devam etti. Mayışmışken elimi sıcak tencereye değdirdim.

"Ah, siktir,"

Elimdeki çırpıcıyı bir anda bırakıp Jungkook'un da ürkmesine neden oldum. Bu komiğime gitse de gülemeyecek kadar çok canım yanıyordu.

"Taehyung!"

Elimi tutup soğuk suyun altına tutmuştu.

"Dikkatini dağıttım değil mi? Al işte, yaktın elini. Bebeğim, beni neden uyarmıyorsun?"

"Sevgilim, parmağım kopmadı. Hafif değdirdim zaten, sakin olur musun?!"

Puding kaynamaya başladığında altını kapatıp bana döndü. Yanan bileğime dudaklarını bastırdı. Size yeminler ederim ki acısı geçmişti.

"Canının yanmasını sevmiyorum."

"Bu şerefe kendin mi nail olmak istiyorsun?"

Bakışlarını yüzüme çevirdiğinde tek kaşımı kaldırıp gözlerinin içine cürretkarca baktım.

Açık kahve irislerinin ton ton koyulaşmasını ve dudaklarının şehvetle kıvrılmasını izledim.

"Özledim seni."

"Neredeyse bir ay olacak. Seni sınav öncesi yormayı asla istemiyorum ama ben de çok özledim seni."

"Seni ihmal ettim değil mi?"

"Hayır, hayır, hayır. Beni ihmal ettiğini hissettiğim tek gün olmadı. Başlarda kafanı tamamen sınavına ver diye ben baskı yaptım sana. Uzak durdum."

"Seni istiyorum."

"Başlarsak duramayız."

Şakaklarıma ve saçlarıma kondurduğu öpücüklerle iyice bedenine sinmiştim. Frezya kokusuyla kendimden geçerken gözlerimi kapattım.

"Yarın, sınavın erken. Eve gelince tüm gün seninim. Sadece, sadece bir gün daha."

"Dayanamam ama."

"Eğer bugün uslu bir çocuk olursan çalışman bittikten sonra beni sevmene izin vereceğim."

Dudaklarını uzunca öptüm ve geri çekildim. Alnımı alnına dayamıştım.

Lullaby×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin