Lullaby×Taekook ✓

-1.2-

-M-

Sabah uyandığımda ilk işim saçlarımı boyatmaya gitmek oldu. Kırmızı saçlarım yerini pamuk şeker pembesine bırakmıştı ve bu hiç hoşuma gitmemişti.

Jungkook evden erken çıkmıştı, bu yüzden saçlarımı ona sürpriz yapacaktım.

Kahverengiye boyattığım saçlarımla bu sefer kendi evime gittiğimde yavaşça kapıyı açtım.

Tanrım, evimi özlemiştim sanırım.

Dolabımdan çıkardığım taba rengi takımı ve beyaz gömleğimi giyindim, yeşil taşlı bir kolyeyle süsledim.

Evden çıktığımda komşularımla selamlaştım. Arabama binip şirkete gittiğimde çalışanlarımın gözü üzerimdeydi.

Ee, yakışıklı bir CEO olmak kolay değildi.

YeonJun beni kapıda bekliyordu.

"Efendim, hoşgeldiniz."

Önümde eğilip selam verdiğinde omzunu patpatladım ve beraber yürümeye başladık.

"Bir saat sonra Kyum Holding ile toplantınız var. Yarım saatlik bir aradan sonra Jeon Holding ile toplantınız var."

"İstediğim yapıldı mı?"

"Evet efendim, istediğiniz gibi odanızın yanındaki odayı hazırladık. İsim kartına ne yazalım?"

"Jeon Jungkook."

Gözlerini kırpıştırıp bana baktı. Sonra önüne döndü ve kaşlarını çattı.

Bunu söylemekten hep nefret etsemde öyleydi.

YeonJun bana aşıktı.

Onu üzmek istemediğimi ve duygularına karşılık veremeyeceğimi söylediğimde ağlaya ağlaya gitmişti yanımdan. Çok üzülüyordum, yanımdan gitmesi için babamla konuştuğumda bana kesin bir şekilde hayır demişti. Benimle kaldıkça canı daha çok yanacaktı, bunu söylediğimde ise bunca yıllık sekreterine ayıp olacağından falan bahsetmiş, engellemişti beni.

Asansöre bindiğimizde gözleri tüm yüzümde ve saçlarımda gezinmişti.

"Yapma böyle YeonJun."

Üzgünce konuştuğumda önüne dönüp yutkunmuştu.

"Yapamıyorum Bay Kim. Gözlerim yüzünüzde gezmediğinde eksik kalıyor. Eriyip kayboluyorum sanki."

"Üzülüyorsun, yapma. Bak YeonJun. Benim sevgilim var. Evlenme teklifi etti bana. İçindeki umutları söndür, yalvarırım söndür. Kahroluyorum kardeşim dediğim adamı böyle gördükçe, yapma. "

Gözleri doldu yine. İri bir damla gözlerinden yuvarlandığında hıçkırdı.

" Seni çok sevdiğimi ve kalbini kırmak istemediğimi biliyorsun. Sana o gözle hiç bakmadım. Lütfen zor kılma bu durumu, ikimiz için de. "

Gözyaşlarını silip ufacık bir tebessüm gönderdi bana. Benim de dudağımın kenarı kıvrıldı böylece.

"Deneyeceğim."

"Teşekkür ederim."

Katımıza geldiğimizde bana programımı anlatmaya devam ediyordu.

"Jeon Holding'in toplantısından sonra üç saatlik bir çizim zamanınız olacak. Çizim saatinizin arkasından beş dakikalık bir mola, sonra ise maliye sunumu başlayacak."

"Bugün çok işimiz var yani?"

Koltuğuma oturup camdan dışarı bakmaya başladım.

"Sen çıkabilirsin YeonJun."