Lullaby×Taekook ✓

-1.4-

Bölüm Şarkısı: Married Life

Şarkıyla okuyun Frezyalarım, medyada var. Ben öyle yazdım...

Bölüme geçelim bakalım..

Kore'ye döndüğümüzde saat sabaha karşıyı gösteriyordu.

Evimize girer girmez üstümüzü değiştirmiş ve yatağımıza uçmuştuk.

Bu jetlag bizi mahvetmişti.

Öğlene doğru uyanıp etrafıma bakındığımda evimde olduğumu görmek beni çok mutlu etmişti.

Sırtı göğsüme yaslanmış sevgilimin saçlarının kokusunun burnuma dolması beni çok daha fazla mutlu etmişti.

Elim belindeydi ve parmaklarıyla sarmalamıştı. Başımı boynuna gömüp teninin kokusunu çektim içime. Hafifçe kıpırdanıp iyice yaklaştı bana.

Jungkook'un tenini kutsamış frezya kokusu benim sonum olacaktı.

"Bahar güneşim, hadi kalk artık."

Yanaklarına kondurduğum öpücüklerle yerinde biraz daha kıpırdandı.

"Sevgilim, eşim, sol yanım hadi kalk."

Hafifçe gülümsedi ve gözünün tekini açıp bana döndü. Tamamen bana doğru dönüp üzerime tırmandı. Saçları göğsüme dağılmıştı ve elleri belimi sıkıca tutuyordu.

"Biraz daha uyusam olmaz mı?"

"Bu gün günlerden ne aşkım?"

"Pazartesi?"

"Yani?"

"Evliliğimizin ikinci günü."

"Hayır aptal, tamam o da var ama anneler pazartesi günleri ne yapar?"

"Çocuk."

"Aşkım münasip bir yerlerin açıkta kaldı da ordan mı anlıyorsun beni anlamıyorum ki? Anneler tek mi yapar çocuğu hem?"

"Caniçim, uykuluyum. Direkt söylesene ne günü bugün?"

"Temizlik günü aşkım! Evimizi dip köşe temizleyeceğiz!"

"Temizlik şirketini arayalım?"

"Eğer aramak isteseydim sana sormadan arardım zaten Kookie. Kendimiz yapacağız."

Sırtını hafifçe sıvazlayıp saçlarından öptüm onlarca kez. Her seferinde daha da mayıştı.

"Caniçim saat daha on. On ikiye kadar uyuyalım, söz sonra kalkıp yapalım. Jetlagtan mahvoldum biraz dinleneyim, lütfen."

Mayışık sesiyle sıkıca sarmalayıp göğsüme bastırdım bedenini.

"Sadece iki saat ama?"

"Söz canımın yangını. Sonra kalkıp evimizi temizleyelim beraber. Hatta posta kutumuzu da boyayalım? Hatta dış cephede, arka taraftaki havuzun önünde boş duvar var. Orayı boyayalım?"

"Evet, çok güzel olur! Tamam uyu o zaman şimdi."

"Kucağında uyuyabilir miyim?"

" Aptal, neden soruyorsun? Tabii ki de uyuyabilirsin ."

Saçlarından ve yanaklarından öptüm. Ellerini kollarımın altından omuzlarıma koydu yaklaşabildiği kadar yaklaştı bana. Derin bir uykuya daldığında, bedeninden yayılan koku beni de naçar bırakmış, uykunun derin kuyusuna sürüklemişti.